warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Ağız ve Diş

Ağız ve diş sağlığınız ile ilgili öğrenmek istediğiniz her türlü bilgiye kolaylıkla ulaşabilmeniz için kapsamlı bilgi arşivi sunuyoruz.


En yaygın hastalıklardan biri olmasına rağmen, ülkemizde ve dünyada yeterince tanınmayan dişeti hastalıkları son derece kolay tedavi edilebiliyor.

Ancak dişlerimize yeterince özen göstermediğimiz için bu sorunlar hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor.

Genetik olarak da aileden geçiş gösterebilen dişeti hastalıkları, erken yaşta diş kaybına neden olabiliyor. Bu yüzden dişeti hastalığı olan kişilerin mutlaka düzenli olarak diş hekimi kontrolü altında olmaları gerekiyor. Anadolu Sağlık Merkezi Diş Hekimi Alper Çıldır, diş ve dişeti hastalıkları ile ilgili önemli bilgiler verdi.

Dişeti hastalıkları bulaşıcı olmayan hastalıklar sınıfında en yaygın hastalık olarak kabul ediliyor. Dişeti hastalıklarının sebebi ağızda bulunan bakteriler. Bu bakteriler plak dediğimiz bir tabakayı meydana getiriyor. Plak iyi uzaklaştırılmazsa diş taşına dönüşüyor. Günlük bakımlarda fırçalama ve ip kullanarak bu plağın uzaklaştırılması amaçlanıyor.

Ağız ve diş sağlığını ilgilendiren en önemli hastalık gruplarından birini oluşturan dişeti hastalıkları hakkında bilgi veren Acıbadem Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi’nden Dişeti Hastalıkları Uzmanı Dr. Becen Demir, bu konu hakkında merak edilen soruları yanıtladı:

Dişeti hastalıklarının sebebi nedir ve diş kaybına neden olur mu?

Ağız sağlığınızı dikkate alıyor musunuz? İşte size yardımcı olacak 9 ipucu...

Ağız kokusu ve diş çürükleri günlük hayatımızı zorlaştıran en önemli sağlık problemlerimiz arasındadır.Ancak hayatı doğrudan etkilemediği için gereken önem verilmemektedir.

Plusdent Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Mehmet Kazandı kişilerin farkında olmadan yaptıkları hatalardan kurtularak daha sağlıklı dişlere sahip olabileceklerini söylüyor ve bu hataları şöyle sıralıyor:

Sürekli kahve molası: Çoğunlukla ofis çalışanlarının sahip olduğu bütün gün kahve, çay vs içme ve atıştırma alışkanlığı, ağızda asit salgılayan bakterileri aktive ederek bu bakterilerin diş yüzeyinde yaşamasına ve dişleri çürütmesine neden olur.

Plusdent Diş Kliniği’nden Diş Hekimi Mehmet Kazandı çay ve kahveyi şekersiz tüketilmesini ya da bu içeceklerin yerine süt ve süt ürünlerini tercih edilmesi gerektiğini ve yanında atıştırılan yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini belirtiyor.

Posted by şirin

Kuron (tam kaplama) nedir ve niçin kullanılır?

Hasarlı bir dişi yeniden eski haline getirmek için dişe uygulanan bir kaplamadır. Amacı dişi güzelleştirmek, sağlamlaştırmak ve korumaktır. Kuron aşağıdaki durumlarda yapılabilir,

*yeterince diş desteğinin olmaması durumunda büyük bir dolguyu restore etmek için,

*zayıf dişlerin kırılmasını önlemek için,

*bir diş implantına üst yapı olarak,

*kırık, şekli bozuk veya renklenmiş dişleri kaplamak için.

Kuron kaplamalar için en uygun malzeme hangisidir?

Sizin için en uygun malzemeyi seçerken, hem görüntü hem de işlev göz önünde bulundurulur. Dişhekiminiz; diş yerleşimi, dişeti dokusunun konumu, gülümsediğinizde görünen dişlerinizin miktarı, dişlerinizdeki renklenmeler ve dişlerinin fonksiyonlarını değerlendirip bu konuda bir karara varacaktır. Kuronlar çeşitli malzemelerden yapılabilir. Bunlar; altın veya daha değersiz alaşımlar, porselen (seramik), akrilik, kompozit veya tüm bunların bir kombinasyonu olabilir.
Bir kron nasıl yerleştirilir?

Posted by şirin

Köprü veya sabit protez tam olarak nedir?

Bir veya birden fazla dişin kaybı durumunda oluşan boşlukları doldurmak için, komşu dişlerden destek alınması esasına dayanan bir tedavi şeklidir. İki türü vardır;

*Sabit köprü, bağlantıları sadece bir uzman tarafından koparılabilir.

*Hareketli köprü, ağız temizliği esnasında kişi tarafından çıkarılabilir. Ancak günümüzde pek uygulanmamaktadır.

Niçin köprüye ihtiyaç duyulur?

Görünümünüz, diş sağlığınız ve diş - çene işlevleri için gereklidirler. Bir köprü yüzünüzün doğal şeklinin korunmasında ve dudak - yanak'ın desteklenmesinde yardımcı olabilir. Bir azı dişinizin kaybı, yüzünüzün olduğundan daha yaşlı ve yıpranmış görünmesine sebep olabilir.

Posted by şirin

Dişleriniz sahip olduğunuz en değerli organlarınızdan biridir. Kökleri, güçlü kaslarla çalışan çeneye gömülü olan dişleriniz, sindirimi kolaylaştırmak için yiyeceklerinizi çiğnememizi sağlar.

Dişlerin elbette estetik bir boyutu da vardır. Çoğunlukla, karşımızdaki kişide ilk farkettiğimiz şey o kişinin gülüşüdür.

Temiz ve sağlıklı görünen dişler, genel sağlığın bir işaretidir. Geçmişte, sağlıklı bir gülüş sadece gençlere aitti, çünkü yakın bir geçmişe kadar birçok kişi orta yaşa geldiğinde dişlerini kaybediyordu. Ancak günümüzde, diş bakımı, iyi beslenme ve ev hijyeni (temizliği), dişlerimize tüm yaşamımız boyunca sahip olmamıza olanak sağlamıştır.

Sağlıklı dişler elde etmek için yaşam boyu sürecek iyi bir diş hijyeni programı gereklidir (erken yaşta başlanılan ve sonraki yıllarda ısrarlı bir şekilde uygulanan bir program). Bu program, şeker ve karbonhidratların etkilerini azaltmak, için diyetinizde bazı değişiklikler yapmanızı da gerektirir.

Posted by şirin

Diş sağlığının önemine dikkat çeken uzmanlar, bu konudaki önlemlerin çocuk yaşta alınması gerektiğini belirtiyor.

Diş çürüklerinin ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve çirkin görüntüye yol açtığını belirten uzmanlar, "Çürükler, ağrıyla çocuğun çok küçük yaşlarda tanışmasına ve gelecekte bazı fobileri olmasına neden olabilir. Tedavi edilmeyen diş bozuklukları, ileride diş çarpıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar pek çok genel sağlık problemine sebep olabilir. Dolayısıyla, süt dişlerindeki çürükler, "nasıl olsa yerine yenileri gelecek" yanılgısına düşmeden tedavi edilmelidir" diyor.

Uzmanlar, diş sağlığı konusunda dikkat edilmesi gereken hususları soru-cevap şeklinde şöyle açıklıyor:

"Süt dişlerinin önemi nedir?"
Uzmanların verdiği bilgiye göre, süt dişlerinin birinci görevi çocuğun düzgün beslenmesini sağlamak. Ayrıca, konuşmanın düzgün gelişimi de süt dişlerinin varlığına bağlı. Süt dişleri, kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korumakta ve kalıcı diş sürerken ona rehberlik yapmakta. Süt dişi erken çekildiği zaman, bu doğal yer tutuculuk fonksiyonu da ortadan kalkmakta.

Posted by şirin

Çocuklarda daimi dişlerin önemi

Çocuklarda genellikle ilk daimi diş 6 yaşında süren birinci büyük azı dişidir.6 yaş çocukların henüz ağız hijyenini çok iyi sağlayamadıkları bir yaştır,buna rağmen çocukların ağzında ömür boyu kullanacakları ilk daimi dişleri ağızdadır.

Peki bu durumda ne yapmalı ki çocuk birinci büyük azı dişini çürütmesin?

Posted by şirin

Çocukluk her açıdan bireyin geleceğinin belirlendiği dönemdir. Bu dönemde ağız ve diş sağlığına gösterilen özen sorunsuz bir gelecek için çok önemli olacaktır. Diş hastalıklarının büyük çoğunluğu öngörülebilir ve önlenebilir hastalıklardır. Bu avantajı kullanabilmek için ebeveynlerin konuya ilişkin basit bilgilere sahip olması ve erken yaşlarda çocuklarını diş hekimi ile tanıştırmaları yeterlidir.

0-6 Yaş
Bu dönem ağızda süt dişlerinin bulunduğu dönemdir. Bu dişler 6. ay ile 30. ay arasında çıkarlar ve hepsi tamamlandığında alt ve üst çenede 10 ar tane olmak üzere toplam 20 süt dişi olacaktır.

Çocuğunuz 2-3 yaşlarında diş hekimi ile tanışmalıdır. İlk gidişinde muayenehane ortamını tanımalı ve belki ayakta muayene olmalıdır. Daha sonraki ziyaretlerinde koltuğa oturabilir ve orada muayene olabilir. Bu dönemde eğer oluşumsal, kalıtımsal ya da çevresel etkilere bağlı bir sorun yoksa çocuğun hiçbir dişsel operasyona gereksinim duymaması beklenir. Bu yaşlardaki çocukların ağzında herhangi bir işlem yapmak hem hekim için hem de çocuk için hiç kolay değildir. O yüzden bu dönemi çürüksüz atlatmak çok önemlidir.

Posted by şirin

Çene eklemi (TME eklem) kulağın hemen önünde yerleşmiş olan, dönme ve kayma hareketi yapabilen bir eklem.. Temporal kemik (kafatasının altında ve yanında) ve alt çene kemiği (mandibula) arasında oluştuğu için bu ekleme temporamandibuler eklem adı verilmiş. Her iki kemik yüzeyi arasında ortası çukur kenarları kalın bir çukur bulunmakta.

Çene eklemi rahatsızlıkları çok sayıda nedenden ötürü kaynaklanıyor olabilir. Bazı durumlarda tedavide olduğu gibi, tanıda da kulak burun boğaz uzmanı, fizik tedavi uzmanı, psikolog ve psikiatrislerden konsültasyona ihtiyaç duyulabilmektedir.

Çene Eklemi Hastalıklarının Sebepleri

Posted by şirin

Ağız ve diş sağlığı iyi bir beslenmenin göstergelerinden biridir. Amerikan Diyetisyenler Derneği ve Diş Hekimleri beslenme tavsiyeleri ile ağız sağlığını korumanın mümkün olabileceği görüşündeler ve hastalarına bu konuda özel beslenme eğitimi veriyor ve tavsiyelerinde bulunuyorlar. Diyetisyenler ve diş profesyonelleri birlikte çalışmalar yapıyorlar. Çalışmalar gösteriyor ki diş sağlığını etkileyen birçok etmen olabilmesine rağmen beslenme bu konuda önemini her zaman koruyor.Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü önerileri diş sağlığı önerileri ile örtüşüyor bu da bize bir kez daha doğru beslenmenin önemini gösteriyor.

Dikkat edilmesi gerekenler:

• Sert kabuklu meyveler küçük parçalar halinde doğranmış olarak yenilmeli ısırılmamalı( elma veya havuç gibi)
• Patlamış mısır ve cipslerden uzak durulmalı yenilmesi halinde hemen diş fırçalanmalı
• Sert ekmekli sandwıchler küçük lokmalar halinde yenilmeli diş etine zarar vermekten kaçınılmalı
• Diyet kalitesinin düşüklüğü ve yetersiz beslenme de diş kaybını arttıran başka bir nokta bu sebeple özellikle kalsiyum ve fosfordan zengin besinlerin tüketimine diş sağlığı için önem verilmeli

Posted by şirin

Bebeğinizin ilk dişi belirir belirmez az miktarda süt dişi, flouridli diş macunu ile ve bir miktar gazlı bez ile dişetlerini temizlemeye başlamalısınız. Daha fazla dişi çıktığında ise, ona bir "bebe diş fırçası" alın. "bebe diş fırçaları" , yetişkinlere oranla daha hassas dişleri olan çocuklar için, uçları özenle yuvarlatılmış, yumuşak kıllı ve küçük başlı diş fırçalarıdır. Yavrunuzun dişlerini fırçalamanız onun hoşuna gidecek ve ileride diş fırçalama alışkanlığını kazanmasını sağlayacaktır.

Sağlıklı dişler ve diş etleri için;

• Diş çıkarmaya başladığı andan başlayarak bebeğinizin diş ve dişetlerini temizleyin.

• Yavrunuz yeteri kadar büyüdüğünde, kendi dişini fırçalaması için onu cesaretlendirin ve ona da bir fırça verin.

• Beslenme tarzının bol miktarda Kalsiyum ( süt, peynir,yoğurt ve yapraklı yeşil sebzeler iyi kaynaklardır) ve D vitamini (yumurta sarısı, yağlı balık ve süt ürünlerinde bulunur) içeriğinden emin olun.

• Şeker, kek ve şekerli içecekleri sınırlayın. Özellikle büyüdüğünde bunları tümüyle yasaklamayı başaramayacağınız için, yalnızca yemek zamanlarında yediğinden ve sonra dişlerini fırçalağından emin olun.

Posted by şirin

Dişlerin yapı maddesi nedir?

Diş mine, dentin, sement ve pulpadan (diş özü) oluşur.

Mine: vücuttaki en sert maddedir. dişi en dıştan koruyucu bir katman olarak çevreler. içinde sinir hücreleri olmadığı için duyarlı değildir. % 97’si kalsiyum tuzlarından oluşur. Diş minesi altıgen “apatit” kristalleri şeklinde düzenlenmiştir. Minenin yapısına giren kalsiyum tuzları, organik diş maketi üzerinde yavaş yavaş çökelerek birikir ve kristalleşir. Bu birikme, ana rahminde iken başlar. Anne, gebelik süresince bazı ilaçlar alırsa veya çocuk mine teşekkülü sırasında bir hastalık geçirirse mine birikimi aksaklığa uğrayabilir. 0 zaman dişler sarı, gri veya kahverengi olur. Bazen de eksik (hipoplazik) teşekkül eder.

Posted by şirin

• Yirmi Yaş ve Gömülü Dişler
Yirmi yaş veya diğer gömülü dişlerin varlığı ve genellikle çene darlığından dolayı sürmemeleri diş hekimliği kliniğinde sıkça görülen bir durumdur. Bu durumda en sık sorulan soru kişinin herhangi bir şikayeti olmasa da, bu dişlerin çekilip çekilmemesidir. Farklı nedenlerden dolayı böyle dişlerin sorun çıkarmasını beklemeden çekilmesi önerilir.

İşte nedenleri :

* Çene darlığı nedeniyle dişlerin sürmesi için gerekli yer olmayabilir ve dişler uygun olmayan pozisyonlara yerleşerek o bölgede iltihaba neden olabilir. Bu da iltihabın bütün ağız, burun ve solunum yoluna yayılmasına neden olur.
* Kist oluşumuna neden olabilir ve bu kist bütün çene kemiğine yayılabilir, komşu dişlerin çürümesine ve çekilmesine neden olabilir.
* Üst çenede sinüslere olan yakınlığından dolayı, sinüslerin iltihaplanmasına yol açabilir ve vücutta bir fokal enfeksiyon riski yaratır.
* Diş hekiminin yapacağı bir tedaviyi (protez, dolgu gibi) ve ortodontik tedavinin başarısını engelleyebilir.

Bu nedenlerden dolayı gömülü, yarı gömülü yirmi yaş ve diğer dişlerin şikayet olmadığı durumda bile çekilmesi en doğru tedavi yöntemidir .

• Otojen Diş Transplantasyonu

Posted by şirin

Ağız kokusunun çeşitli nedenleri vardır.

Çoğunlukla fena ağız kokusunun sebebi (%90 oranda) ağız içi kaynaklıdır. Diğer sebeb ise mide-barsak yada üst solunum yolu rahatsızlıklarıdır.Bunlara ilaveten özellikle çocuklarda barsak parazitlerine bağlı daha çok sabahleyin gözüken ağız kokusu oluşabilir.Bazı sistemik hastalıklardda da (diabet gibi) fena koku görülmektedir.

Ağız içi kaynaklı kokunun sebebleri başlıca;
1-kokulu yiyecekler
2-diş çürüğü
3-periodontal(dişeti ve çevre kemik dokusu)hastalıklar
4-sürekli ağız kuruluğu
5-tütün kullanma
6-yetersiz ağız hijyeni(kötü bakım)

Dişhekiminiz size ağız kokusunun sebebinin belirlenmesinde yardımcı olur eğer sebeb ağız içi kaynaklı ise bu sorununuzun giderilmesinde gerekli tedavi planlamasını yapar.

Kötü Kokuyu neler yapar

Yediğimiz gıdalar solunumumuzu etkiler ,özellikle soğan sarımsak gibi yiyecekler kan dolaşımımıza geçerler,oradan akciğerlere transfer edilir ve nefesimizle dışarı atılır.

Diş fırçalama ,dişipi kullanımı ve ağız gargaraları ,sakız çiğneme kokuyu sadece geçici olarak maskeler.Vücut gıdayı elimine edene kadar koku kalır.Diet yapanlarda düzensiz yemek yemeğe bağlı olarak fena ağız kokusu olur.

Posted by şirin

Ağız koruyucular hangi amaçla kullanılırlar?

Ağız koruyucuları alt ve üs dişler arasına yerleştirilerek yumuşak plastikten yapılmış apereylerdir. Alt ve üst dişler arasında yumuşak bir yastık görevi yaparak, dişlerin arasınadaki direk teması kaldırır.Bu şekilde alt ve üst dişlerin çarpması ile meydana gelen travmalar sonucunda oluşan şoku absorbe ederek, olası beyin sarsıntılarını, diş ve çene kırklarını, dil ve yanak yaralanmalarını büyük oranda önlerler. Bu özellikleri ile ağız koruyucuları her yaştaki sporcunun vazgeçilmez ekipmanlarından bir tanesi olmalıdır. Ağız koruyucularının koruyuculuk işlevlerini yerine getirebilmeleri için alt ve üst çene dişlerinin arasına yerleştirilen ve dişelerin birbirleri ile temasını önleyen bölümünün 3 -5 mm kalınlığında olması gerekmektedir.

Üç çeşit ağız koruyucusu vardır.

1. Hazır tipte ağız koruyucuları: Spor malzemesi satan mağazalarından kolaylıkla elde edilebilirler. Fabrikasyon olarak üretilmişlerdir. Diğerlerine kıyasla daha ucuzdurlar. Ancak dişlere uyumu tam olmadığı için koruyuculuk işlevini istenildiği gibi yerine getirememektedirler.

Posted by şirin

Ağız içinin tipik iltihapları ağızdaki nedenlerden kaynaklanıyorsa birincil, başka hastalıklardan kaynaklanıyorsa ikincil olarak nitelenir.

Yunanca da stoma "ağız", itis "iltihap" demektir. Stomatit geniş anlamıyla ağız içindeki bütün iltihapları içerir. Dar anlamıyla ise gerçek ağız boşluğu mukozasıyla sınırlı olarak kullanılır. İltihap dildeyse glossit, dişeti mukozasındaysa jinjivit adını alır. Ağız mukozası doğrudan doğruya ağızdaki nedenlerle kolayca hastalanır. Ayrıca bazı genel hastalıkların da ilk belirtileri ağızda ortaya çıkar. Bu nedenle ağız içi iltihapları birincil ve ikincil olarak ikiye ayrılır, îlki başka hastalıklara bağlı olmadan gelişir, ikincil olanlar başka organların hastalanmasından sonra ortaya çıkar.

Ağıziçi iltihabının başlıca türleri arasında ağız nezlesi ile eksüdalı, ülserli, kangrenli, kanamalı ve aftlı iltihaplar sayılabilir.

Ağız Nezlesi

Posted by şirin

Normal erişkin insanların en az %45'i zaman zaman horlamaktadır. %25'i sürekli olarak horlamaktadır. Horlama problemi en sık şişman erkeklerde görülür ve yaşla birlikte her geçen gün artar.

A.B.D. de 300 den fazla firma horlamaya karşı cihaz geliştirmiştir. Bazı modeller pijama arkasına tenis topu yapıştırmak gibi eski bir modelin modifikasyonlarıdır (Sırt üstü yatarken horlama daha çok artar.). Çene ve boyun askıları, boyunluklar ve ağız içine yerleştirilen cihazlar hiçbir yarar sağlamamıştır. Horlama sesi ile çalışıp hastayı uyandıran elektronik cihazlar bulunmuştur. Bütün bunlar hastanın horlamadan uyuma alıştırmaları olarak düşünülmüştür. Ancak maalesef horlama kişinin kontrolünde olmayan bir problem olup tüm bu cihazlar hastayı sadece uyutmamaya yöneliktir.

HORLAMANIN NEDENİ NEDİR?

Ağız ve burun arkasındaki hava yolunda darlık olduğunda ortaya çıkan gürültü biçimindeki sese horlama denir. Dilin arkası ve yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle birleştiği bölge kendiliğinden daralabilen bir bölgedir. Bunlar birbirleri üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşmekte ve horlama ortaya çıkmaktadır. Horlayan biri aşağıdaki problemlerden en az birine sahiptir.

Posted by şirin

Periodontal hastalık nedir?

Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70'inden periodontal hastalıklar sorumludur. Bu hastalıklar erken dönemde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler. Dişeti hastalıklarının önlenmesi veya tedavisi; doğal dişlerin korunması, daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydaları da beraberinde getirir. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Yani gingivitis periodontal hastalığın erken dönemidir. Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür. Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen alveol kemiğinde geriye dönüşsüz hasar oluşturabilir.

Posted by şirin

Diş eti dokusunun normal sınırı olan mine-sement birleşiminden ya da başka bir deyişle kron-kök sınırından apikal yöne, yani diş köküne doğru sıyrılmasına diş eti çekilmesi ya da diş eti atrofisi denir.

Nedenleri:
1- Yaşlanma,

2- Yanlış diş fırçalama,

3- Diş taşları ve bakteri plağı,

4- Diş arkı (diş dizisi) üzerindeki diş veya dişlerin, diş arkı dışında yer almaları ve çarpık, düzensiz, rotasyona uğramış (dönmüş) olmaları,

5- Diş eti iltihabı veya periodontitis sonucunda diş eti kenarında meydana gelen iltihaplı ve dejeneratif değişimler,

6- Periodontal cepler ve büyümüş diş etlerinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılan bazı diş eti operasyonları sonrasında,

7- Okluzal travmalar (yüksek ya da hatalı yapılmış kron, köprü, dolgulu dişlerde ve bruksizm denen diş sıkma ve gıcırdatma vakalarında,

8- Dudak, yanak kas bağlantılarının diş etlerine yakın olmaları,

9- Dişler arasına gereksiz ve çok fazla kürdan, toplu iğne vb. cisimler sokulup kurcalanması, diş etinin tahriş ve tahrip edilmesi.


Son yorumlar