Dolaşım Sistemi Hakkında

Dolaşım Sistemi Hakkında



Canlılar, içinde yaşadıkları ortamdan aldıkları besin, oksijen, karbondioksit ve mineralleri vücutlarında yeni madde yapımı ve enerji üretiminde kullanırlar. Hücrelerde hayatsal faaliyetler sonucu oluşan artık maddelerin de dışarı atılması gerekir. O halde hücrelere gerekli olan maddeleri (besin ve oksijen)getiren ve hücrelerde oluşan artık maddeleri (karbondioksit ve amonyak gibi)boşaltım organlarına taşıyan sisteme dolaşım sistemi denir. Dolaşım sisteminin amacı; hücredeki reaksiyonların devamlılığını sağlamaktır. Tek hücreli canlılar besin maddelerini hücre zarı ile alırlar. Çok hücreli canlılarda ise alınan maddelerin hücrelere ulaştırılması ve hücrelerde oluşan artık maddelerin hücrelerden uzaklaştırılması ancak dolaşım sistemi ile mümkündür.

CANLILARDA TAŞIMA SİSTEMLERİ

1-)Bir Hücrelilerde Dolaşım Sistemi

Bir hücreli canlılarda dolaşım sistemi yoktur. Maddelerin hücre içine alınıp artıkların dışarı verilmesi difüzyon yolu ile olur.

2-)Bitkilerde Dolaşım Sistemi

Fotosentez yapan bitkilerin hepsi dış ortamdan su ve mineraller almalı ve bunları bütün hücrelere iletmelidirler. Ayrıca yeşil kısımlarda sentezledikleri organik maddeleri besin sentezi yapmayan kısımlara taşımak zorundadır. Su yosunları, kara yosunları ve ciğer otlarında özel bir taşıma sistemi yoktur. Su yosunları gerekli maddeleri bütün vücut yüzeyiyle alır ve artık maddeleri de aynı şekilde dışarı verirler. Kara yosunları ve ciğer otları da nemli yerlerde yaşarlar. Topraktaki su ve mineralleri köke benzeyen köksüleri ile alıp hücreye aktarırlar. Eğrelti otları, at kuyrukları ve kibrit otlarında ise topraktan alınan su ve minerallerin taşınmasını sağlayan basit iletim demetleri vardır.

3-)Çiçekli Bitkilerde Dolaşım Sistemi

Köklerle alınan suyun fotosentezde ve terlemede kullanılmak üzere yapraklara, yapraklarda sentezlenen besinlerin diğer organlara iletilmesi dolaşım sistemiyle olur. Bitkilerde dolaşım sistemini iletim demetleri yani damarlar meydana getirir. İletim boruları odun ve soymuk boruları olmak üzere iki ana kısımdan oluşur.

4-)Hayvanlarda Dolaşım Sistemi

Bir hücrelilerde gaz ve besin alış verişi doğrudan hücre zarı ile yapılır. Bu yüzden tek hücreli canlılarda özel bir dolaşım sistemi yoktur. Çok hücrelilerden süngerlerin ve sölenterlerin vücutları küçük ve hücreleri dış çevre ile temas halinde olduğundan dolaşım sistemleri yoktur. Ayrıca yassı solucanlarda da özel bir taşıma sistemi bulunmamaktadır. Omurgasızların çoğu ile omurgalıların hemen hepsinde vücut büyük olduğundan iç kısımlardaki hücreler dış çevre ile doğrudan madde alışverişi yapamaz. Omurgalı canlılarda ve omurgasızlardan da toprak solucanında kalp, damarlar ve dolaşım sıvısından oluşan dolaşım sistemi vardır.

a-)Açık Dolaşım: Bu dolaşımda dolaşım sıvısı tümüyle kapalı bir sistem içerisinde (damarlarda) dolaşmayıp, damarlardan dokular arasındaki boşluklara yayılır. Yumuşakçalarda, derisi dikenlilerde ve eklembacaklılarda açık dolaşım görülür.
b-)Kapalı Dolaşım: Kanın kalp ve damarlardan oluşan kapalı bir sistem içerisinde dolaşmasıdır. Toplar ve atardamarlar kılcal damarlarla birbirlerine bağlıdır Kapalı dolaşımda kanın akış hızı açık dolaşıma göre daha fazladır. Halkalı solucanlarda ve omurgalıların tümünde kapalı dolaşım görülür.

5-)Omurgalılarda Dolaşım Sistemi

Kalp, toplardamar, atardamar, kılcal damarlar ve kan dokusundan oluşur. Dolaşım sistemleri aynı yapıları içermekle birlikte omurgalılarda kalp yapıları farklıdır.

a-)Balıklarda: Kalp bir kulakçık ve bir karıncık olmak üzere iki odalıdır. Kalpte devamlı kirlikan bulunur. Kalp kirli kanı solungaçlara pompalar. Burada temizlenen kan bütün vücudu dolaşarak kirlenmiş halde kalbe geri döner.

b-)Kurbağalarda ve Sürüngenlerde: Kalp üç odalıdır. İki kulakçık bir karıncık vardır. Kirli kan ve temiz kan karıncıkta karışır ve buradan vücuda pompalanır. Yani kurbağa ve sürüngenlerin vücutlarında karışık kan dolaşır. Sürüngenlerde karıncıkta yarım bir perde bulunur. Fakat yine de kirli ve temiz kan karışır. Timsahlarda ise karıncıkta tam perde vardır. Fakat yine de kirli ve temiz kan kalpten çıktıktan sonra karışır. Vücutlarında karışık kan dolaştığı için vücut sıcaklıkları çevre sıcaklığına göre değişir. O yüzden bu canlılara soğuk kanlı canlılar denir.

c-)Kuş ve Memelilerde: Kalp dört odacıklıdır. Yani kalp sağ ve sol olmak üzere tamamen ikiye ayrılmıştır. Temiz ve kirli kan birbirine karışmaz. Kalbin sağ tarafında kirli, sol tarafında ise daima temiz kan bulunur. Vücutta karışık kan dolaşmadığı için memeli hayvanlar ve kuşlar sıcak kanlı hayvanlardır.

6-)İnsanda Dolaşım Sistemi

a-)Kalp: Kalp insanın göğüs boşluğunda iki akciğer arasında ve göğüs kemiğinin arkasında yer alır. Tabanı üstte, tepesi altta ve ucu sola dönük olan bir koni şeklindedir. Ergin bir kadında ortalama 230 – 280 gr, erkekte 280 – 340 gr ağırlığındadır. Yaş ilerledikçe kalbin ağırlığı ve büyüklüğü artar. İnsan kalbi herkesin kendi yumruğu büyüklüğündedir.

Kalbin Yapısı: Kalp kırmızı çizgili kastan yapılmış bir pompadır. Çizgili kastan yapılmış olmasına rağmen isteğimiz dışı çalışır. Kalp üstte iki kulakçık, altta iki karıncık olmak üzere dört odalıdır. Kalbe kan getiren damarlar kulakçıklara açılırlar. Kulakçıklar, kalbe gelen kanın toplandığı odacıklardır. Kulakçıklara kan getiren damarlar toplardamarlardır. Kalpten vücuda kan götüren damarlar karıncıklardan çıkarlar. Vücuda kan götüren bu damarlar atardamarlardır. Kalbin sol tarafında temiz, sağ tarafında ise kirli kan bulunur.
Kirli Kan: Besin ve oksijen bakımından fakir olan kana kirli kan denir.
Temiz Kan: Besin ve oksijen bakımından zengin olan kana temiz kan denir.

Kalbin Çalışması: Kalbimiz yaşadığımız sürece sürekli kasılıp gevşeyerek çalışır. Kulakçık ve karıncıkların kasılıp gevşemesi kanın hareketi için itici bir güç oluşturur. Kulakçık ve karıncıkların kasılıp gevşemesi birbirine zıttır. Kulakçıkların her ikisi aynı anda kasılırken karıncıklar gevşeme durumuna geçer. Kalbin her odacığı kasılma sırasında içindeki kanı pompalar. Gevşeme sırasında ise kanla dolar. Kulakçıklar ile karıncıklar arasında kanın geri dönmesini engelleyen kapakçıklar vardır.

b-)Damarlar: İnsan dolaşım sisteminde kanın bütün vücuda gönderilmesini sağlayan üç çeşit damar vardır.
1-)Atardamarlar
2-)Toplardamarlar
3-)Kılcal damarlar

1-)Atardamarlar:
• Kanı kalpten diğer organlara taşıyan damarlardır.
• Kalbin sol karıncığından çıkan aort atardamarıdır.
• Kalbin sağ karıncığından çıkan akciğer atardamarıdır.
• Atardamarlar (akciğer atardamarı hariç) oksijenle zengin kanı taşırlar.
• En büyük atar damar aort atar damarıdır.
• Atardamarların içi düzdür.
• Atardamarların karıncıklardan çıktığı yerlerde kanın kalbe geri dönmesini engelleyen yarım ay kapakçıkları bulunur.
• Atardamarlarda kan karıncıkların kasılmasından ortaya çıkan basıncın etkisi ile dolaşır.

2-)Toplardamarlar:
• Vücuttan toplanan kanı kalbin kulakçıklarına getiren damarlardır. Sol kulakçığa akciğer toplardamarı, sağ kulakçığa ise alt ve üst toplardamarı bağlanır.
• Genellikle kirli kan taşırlar, akciğer toplardamarı temiz kan taşır.
• Başlangıçta kalbin kanı pompalamak için uyguladığı basınç kan damarlarda ilerlerken gittikçe azalır ve bu basınç kanın damarlarda ilerlemesinde etkili olmaz. Bu yüzden toplardamarlarda kanın geri dönüşünü engelleyen ve kanın akış yönünde açılan kapakçıklar vardır.
• Toplardamarlarda kanın hareketi damarları saran iskelet kaslarının basıncı ile sağlanır.
• Toplardamarların içi atardamarlardan daha geniş olduğundan daha çok kan taşır.

3-)Kılcal damarlar:
• Atardamarlarla toplardamarları birbirine bağlayan tek sıralı epitel hücrelerinden yapılmış küçük yarıçaplı damarlardır.
• Kanı atardamarlardan toplardamarlara taşır. Kılcal damarlar tüm vücut hücrelerinin aralarını bir ağ gibi sararlar.
• Kanın akış hızı bu damarlarda en yavaştır. Böylece kandaki besin ve oksijenin hücrelere, hücrelerde oluşan karbondioksit ve artık maddelerin da kılcal damarlara geçmesi için zaman sağlanmış olur.

İnsanda Kan Dolaşımı
Kandaki besin maddeleri ve oksijenin vücut hücrelerine iletilmesi hücrelerde oluşan artık maddelerin boşaltım organlarına taşınması karbondioksitin de akciğerlere taşınması dolaşım sistemi ile olur. Ayrıca hormonlarda gerekli organlara kan dolaşımı ile taşınır.

Kalp akciğerlerden gelen temiz kanı aort atardamarı ile vücuda gönderir. Aort atardamarı kalpten çıktıktan sonra iki kola ayrılır. Üste giden damar baş ve kollara, alta ayrılan damar ise bir çok yan damarlarla mide, pankreas, bağırsak gibi bütün iç organlara ve bacaklara gider. Bu organlarda da kılcal damarlara ayrılır. Kılcal damarlardaki kanla hücreler arasında madde alış verişi olur. Kanda bulunan oksijen ve besin doku hücrelerine, doku hücrelerinde oluşan karbondioksit ve artık maddeler de kana geçer. Kirlenen kan kılcal damarlardan toplardamara geçer. Kirli kan alt ve üst ana toplardamarı ile kalbin sağ kulakçığına dökülür. Kulakçıkların kasılmasıyla kan karıncıklara geçer. Sağ karıncıkta bulunan kirli kan karıncıkların kasılmasıyla akciğer atardamarlarına pompalanır. Akciğer atardamarı kalpten çıktıktan sonra ikiye ayrılarak hem sağ hem de sol akciğere kan gönderir. Akciğerlere gelen bu damarlar alveollerin etrafında kılcallara ayrılır. Kirli kandaki karbondioksit alveollere, alveollerdeki oksijen ise kana geçer. Temizlenen kan akciğer toplardamarı ile kalbin sol kulakçığına gelir. Böylece kan tam bir dolanım yapmış olur.

İnsanda kan dolaşımı büyük ve küçük kan dolaşım sistemi olmak üzere ikiye ayrılır:
1-)Büyük Kan Dolaşımı: Oksijence zenginleşen kanın sol karıncıktan çıkıp vücutta kirlenerek sağ kulakçığa dökülmesine denir.
2-)Küçük Kan Dolaşımı: Kanın sağ karıncıktan akciğere pompalanıp, akciğerlerde oksijence zenginleşerek sol kulakçığa dökülmesine denir.

c-)Kan

Kan plazma denen sıvı kısım ile, plazma içinde yüzen kan hücrelerinden meydana gelmiştir.
Serum ise; pıhtılaşmayı sağlayan proteini içermeyen plazmaya denir.
Kan Sıvısı(Plazma): Kanın yaklaşık %55 ini oluşturan kısımdır. Vücudun çeşitli bölümleri arasında madde taşınmasını sağlar. Bu kısım içinde kan proteinleri, hormonlar, antikorlar, glikoz, yağ, vitaminler, tuzlar ve üre bulunur.

Alyuvarlar (Eritrositler)
• Kana kırmızı rengi veren hemoglobini taşırlar.
• Kanda en fazla bulunan çekirdeksiz kan hücreleridir.
• Yükseklere çıktıkça oksijen miktarı azaldığı için kandaki alyuvar miktarı azalır.
• Kırmızı kemik iliği, karaciğer ve dalakta üretilir. Oksijen ve karbondioksitin taşınmasında etkilidir.

Akyuvarlar (Lökositler)
• Belirli şekilleri olmayan, çekirdekli, beyaz kan hücreleridir.
• Kırmızı kemik iliğinde, lenf düğümlerinde ve timus bezinde üretilirler.
• 1 mm3 kanda ortalama 7.000 kadar akyuvar bulunur.
• Akyuvarların görevi vücudu mikroplara karşı korumaktır. Bu işi ya mikropları içine alıp sindirerek yaparlar ya da antikor üreterek mikropları öldürürler.
• Vücuda mikrop girdiği zaman akyuvar sayısı artar.

Kan Pulcukları (Trombositler)
• Kanın pıhtılaşmasında görev yapan kan hücreleridir.
• 1 mm3 kanda 300 bin kadar kan pulcuğu bulunur.
• Kırmızı kemik iliğinde üretilir.
Top