Sistemler

Sistemler

Sinir Sistemi :



Beyin, omurilik ve karmaşık yapılı sinir ağlarından oluşur. Diğer sistemlerin işlevlerini koordine eder.
En küçük birimi nörondur. Özel yapıları olan nöronlar, beyin ile dokular arasındaki bilgi alışverişini sağlar. Bu alışveriş nöronlar aracılığı ile elektro kimyasal dalga nakliyle oluşur. Bu iletişim hızı 150 feet/sn. dir. İnsan vücudunda ortalama 10 milyar nöron vardır, bunların en küçükleri mikroskobik; en büyükleri ise vücudu boydan boya dolaşacak uzantılara sahiptirler.

Sindirim Sistemi :



Mide, ince ve kalın barsaklar, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesinden ibarettir.
Yiyecekleri hücreler tarafından kullanılır hale getirir. Kimyasal ve bakteriyolojik değişikliklerle yiyecekler aminoasit, su, şeker gibi temel maddelere dönüştürülür. Daha sonra kana geçen bu temel maddeler dolaşım sistemi vasıtasıyla hücrelere ve dokulara taşınır.

Boşaltım Sistemi :



Böbrekler, üreterler, mesaneden oluşur. Metabolizma sırasında ortaya çıkan atık maddelerin atılımından sorumludur. Vücut fonksiyonlarının devamı için hücrelerden atık maddelerin atılması lazımdır. Katı ve sıvı atıklar kan içinde erimiş olarak taşınırlar ve böbreğe ulaştırılarak filtre edilirler. Bu atıklar üreterler yoluyla mesaneye geçerek, belli aralıklarla mesanede idrar olarak depolanıp, periyodik olarak vücuttan atılırlar.

Dolaşım Sistemi :



Dolaşım sistemi kalp, arter (atardamar ), ven ( toplardamar ) ve kılcal damarlardan meydana gelir.
İşlevi O2 ‘yi, besinleri, hormonları vücudun bütün hücrelerine taşıyıp, oradan CO2’yi ve atık kimyasal maddeleri alıp uazaklaştırmaktır. Kapalı bir tüp sistemidir, akciğer ve doku kılcal damarları, kalp, atardamar ve toplardamarlardan oluşur. Yeterli bir gaz difüzyonu olması için, geniş bir yüzeye gerek vardır, buralarda görev yapan ince duvarlı küçük damarlar kapiller (kılcal damar ) olarak adlandırılır. Vücudun bütün bölümleri kılcal damar şebekesi ile bağlantılıdır. Akciğerlerde, kılcal damarlar ince hava kesecikleri ( alveoller ) etrafında dolanmaktadırlar. Kan damarlarının en büyüğü 2-2,5 cm..çapında en küçükleri ise bir saç kılının 1/l0' i kadar ince kılcal damarlardır. Damarların en kalını Aort kalpten çıkarak vücutta bir müddet yol aldıktan sonra daha ince atardamarlara (temiz kan taşıyan damarlar) bölünür. Bu damarlarda tekrar tekrar bölünerek kılcal damarları oluşturup vücudun tüm hücrelerine yayılırlar. Dokulara O2 taşımış ve atık gazlarla yüklenmiş olan kirli kan, toplardamar şebekesiyle tekrar kalbe döner. İnsan kalbi yan yana iki pompadan oluşur. Sağdaki pompa ana toplardamardan gelen kirli kanı akciğerlere pompalar, akciğerlerde temizlenen kan kalbin sol pompasına gelir ve buradan aort kanalıyla vücuda pompalanır. Kalbin her bir pompası, iki bölüme ayrılır. Bu bölümlerden yukarıdakilere “kulakçık'” aşağıdakilere “karıncık” denir. Bunlar arasında kapakçıklar vardır ve bu kapakçıklar pompalama işlemi sırasında kanın ters bir yönde akmasını önlerler. Kan, insan vücudunda sürekli dolaşıp, devir daim eder. Kanın, bir damlası kılcal damardan ayrılıp kaslara veya diğer organlara gittiğinde O2 nin önemli kısmını kaybeder ve CO2 ile yüklenir. Bunlar toplardamarlara geçerler ve oradan da üst ( göğüs bölgesi ) ana toplardamarına aktarılırlar. ( vena cava ) Buradan sağ kulakçığa akan kan oradan da sağ karıncığa geçer. (tricuspid kapağı ) geçtikten sonra. Kalbin gelecek kasılmasında, kan pulmonik kapaktan geçerek pulmoner atardamara ulaştırılır. Akciğerlerde, kan hava ile temasa geçer. Bu temas esnasında oluşan difüzyonla aşırı CO2 yerini taze O2'ye bırakır, ardından kan kalbe pulmoner venöz sistemle geri döner ve sol kulakçığa girer. Sol karıncığa geçtikten sonra da (Mitral valf aracılığıyla) ana atardamar olan aort ile sistematik dolaşıma yollanır.

Solunum Sistemi :



Solunum sistemi, akciğerler ve akciğerlerle ilgili hava yollarından ibarettir. İşlevi O2 alıp CO2 vermektir.

SOLUNUM ve DOLAŞIM
Her hücre yaşamını sürdürmek, büyümek ve fonksiyon görmek için enerjiye ihtiyaç gösterir. Bu enerji, besinlerin yanması sonucu elde edilen enerjidir, oksidasyonla elde edilir. Bunun için de O2' ye gerek vardır. Solunum, olayı esnasında O2 ve CO2 yer değiştirirken, enerji ve su oluşur. Vücuttaki milyonlarca hücreden çok azı direkt olarak yüzeysel O2 değişimi olanağına sahip olduğundan, gaz alışverişi difüzyon yoluyla değil, dolaşan kan yoluyla olur. Solunum sistemi, nefes alma, akciğerlerde O2 alışverişi, O2'nin tüm vücut dokularına taşınması ve atık gazların dışarı atılması işlemlerini içerir. Soluk almayı sağlayan organlar, nefes borusu, akciğerler, göğüs kafesi ve diyaframdır. Akciğerler, alveol denilen kanın O2 alışverişini sağlayan küçük odacıklardan oluşur. Bu odacıkların sayısı her bir akciğerde ortalama 300 milyon kadardır.

Solunum olayı 6 önemli evre içeren bir ana zincirdir;
1. Taze hava ile akciğerlerin dolması ( soluk alma )
2. Akciğerlerde gaz değişimi
3. Kan ile gazların taşınması
4. gazların kan ve doku sıvısı arasında değişimi
5. Doku sıvısı ve hücreler arasındaki değişim
6. hücrelerde gazların kullanım Ve üretimleri (metabolizma)
Top