warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

dişler

Posted by şirin

Dişlerin ve çevre dokuların çeşitli nedenlerle madde kaybına uğradığı ya da tamamen yok olduğu, yani kaybedildiği durumlarda, onları onarmak ya da yerine konması için kulllanılan, hazırlanmış materyallere protez adı verilir.

Protezin Amacı Nedir?

Protezde, hastanın kaybolan fonksiyonları tekrar kazandırılmaya çalışılırken, aynı zamanda bozulan konuşmasının da düzeltilmesi ve estetik görünümün de daha iyi olması amaçlanmaktadır. Böylelikle büyük oranda kaybedilen ağız sağlığı düzeltilirken toplum içinde eksik ya da harap olmuş dişlerle yaşamak zorunda kalan bireylerin psikolojik açıdan da desteklenmesi sağlanır. Çünkü bu şekilde yaşamlarını ( bir süre de olsa ) sürdürmek zorunda kalan bireyler, öncelikle gülmeyi unuturlar.

Bu da fonksiyonel bozuklukların yanı sıra, insanlarda kendine güven duygusunun zedelenmesine neden olur. Bu tip hastalara yapılan çeşitli protezlerle insanların yaşam kalitesinin yükseltilmesi amaçlanır.

Harap Olmuş Dişler Nasıl Korunur?

Posted by şirin

Dişlerdeki çapraşıklıkların nedenleri nelerdir?

Çocukluk döneminde süt dişlerin değişip,kalıcı dişlerin gelmeye başlamasıyla pekçok çocukta çapraşıklıklar gözlenir.”Çocuğumun dişleri eğri geldi”sözleriyle anne babalar büyük bir endişeyle dişhekimine başvururlar.Bu durumun en büyük nedeni kalıtımdır.Ancak zamanında alınmayan bazı önlemler de çapraşıklara yol açmaktadır.Dişlerdeki çapraşıkların nedenleri ve alınması gereken önlemler kısaca şöyledir;

1)Genetik olarak çocukta çene boyutuyla dişlerin genişlikleri arasında uyumsuzluk olması ya da çenelerin gelişmesini olumsuz yönde etkileyen solunum yolu problemleri gibi faktörlerin bulunmasıdır.Çocuğunuzun burun yollarındaki solunumu engelleyen faktörler öncelikle üst çenenin daha sonrada alt çenenin normal büyümesini etkileyerek dişlerin düzgün sıralanmasına engel olurlar.Bu durumda mutlaka uzman bir dişhekiminin (ortodontist) müdahalesi gerekir.

Posted by şirin

Köprü veya sabit protez tam olarak nedir?

Bir veya birden fazla dişin kaybı durumunda oluşan boşlukları doldurmak için, komşu dişlerden destek alınması esasına dayanan bir tedavi şeklidir. İki türü vardır;

*Sabit köprü, bağlantıları sadece bir uzman tarafından koparılabilir.

*Hareketli köprü, ağız temizliği esnasında kişi tarafından çıkarılabilir. Ancak günümüzde pek uygulanmamaktadır.

Niçin köprüye ihtiyaç duyulur?

Görünümünüz, diş sağlığınız ve diş - çene işlevleri için gereklidirler. Bir köprü yüzünüzün doğal şeklinin korunmasında ve dudak - yanak'ın desteklenmesinde yardımcı olabilir. Bir azı dişinizin kaybı, yüzünüzün olduğundan daha yaşlı ve yıpranmış görünmesine sebep olabilir.

Posted by şirin

Hamilelik ağız sağlığını nasıl etkiler?

Hamilelik sırasında anne dişlerinden kalsiyum kaybı ve her hamilelikte annenin bir dişini kaybedeceği yanlış bir inanıştır. Fakat hamilelik sırasında ağız sağlığında bazı değişikliklerin olacağı da bir gerçektir. En önemli değişiklik östrojen ve progesteron hormon düzeylerindeki artış olup, bu durum da dişler üzerindeki plak birikiminin artması ile bağlantılıdır.

Eğer plak uzaklaştırılmazsa dişeti iltihabına (gingivitis) neden olur. Bu durum "hamilelik gingivitisi" adını alır. Dişeti kırmızı, hacim olarak artmış, hassas ve kanamalıdır. Bu tablo daha çok 2. üç aylık dönemde hamile kadınların çoğunluğunu farklı şiddette etkiler. Eğer gingivitis zaten mevcutsa hamilelik sırasında şiddeti artabilir ve tedavi edilmezse periodontitise ilerleyebilir. Hamile kadınlarda aynı zamanda "hamilelik tümörü" geliştirme riski de vardır. Bunlar dişeti büyümelerinin irritasyonu sonucu oluşan iltihabi lezyonlardır. Genellikle kendi haline bırakılmakla beraber, hastaya rahatsızlık veriyorsa veya çiğneme, fırçalama ve diğer ağız bakımı işlemlerini engelliyorsa dişhekimi tarafından alınmalıdır.

Bu problemler nasıl önlenebilir?

Posted by şirin

Genellikle üst ön iki diş arasında görülen boşluklara diestema diyoruz.

Dişlerinin arasında boşluk bulunan bireyler çoğunlukla estetik kaygılarla diş hekimine başvurarak bu boşlukların kapanmasını isterler. Diestama ortodontik tedavi ile düzeltilebilmektedir.

Dişleri arasındaki boşluk bulunan kişilerin bir bölümü konuşurken de bazı sıkıntılar yaşayabiliyor. Konuşurken bu boşluklardan ses gelebildiği gibi dilin boşluklar arasına girmesi yüzünden de rahatsız edici sesler oluşabilir. Dilin sürekli boşluğa temas etmesi zaman içinde dişlerin aralarındaki mesafenin açılmasına neden olur ve bu durumu daha da kötüleştirebilir.

Diestamanın çeşitli nedenleri vardır. Ön kesici dişlerin yanındaki yan kesiciler normalden küçük ise diastema oluşabilir. Ön dişler arasında ve üstünde bulunan dişeti bağ dokusu (frenilum dediğimiz ) olması gerekenden geniş ve uzun ise yine diestemaya neden olabilir. Bazen de arka azılar bölgesinde ,daimi dişleri hiç oluşmamış olan bireylerde, ön dişler geriye doğru hareket ederler ve aralarında boşluk oluşabilir.

Posted by şirin

Diş röntgeni dişlerin, kemik ve dişetlerinin klinikte muayene ile görünmeyen kısımlarını göstermeye yarayan bir resimdir.

Çocuğumdan ne amaçla diş röntgeni çekiliyor?

Diş röntgeni dişhekiminin dişler yada çenelerle ilgili problemleri teşhis etmesine yardımcı bir yöntemdir. Örneğin ağız içi muayene ile sadece büyük çürükler teşhis edilebilirken, röntgenle başlangıç çürükleri tespit edilebilir. Ya da ağızdaki absenin hangi dişten kaynaklandığı, dişlerdeki yapı bozuklukları, kök kırıkları, kist ya da tümörler röntgenle tespit edilebilir.

Diş röntgeninin çocuğuma zararı var mıdır?

Modern teknik ve metodlarla çekilen diş röntgeninden yayılan radyasyon minimal düzeydedir. Bu nedenle de diş röntgeninden yayılan radyasyonun çocuğa bir zararının olması söz konusu değildir. Aksine teşhiş açısından röntgenden elde edilen fayda çok fazladır.

Kaç çeşit diş röntgeni çekilebilir?

Posted by şirin

Düzenli diş fırçalama günde en az iki kez diş fırçalamaktır: Sabah kahvaltıdan sonra ve geceleri yatmadan önce. Alt ve üst çeneler, birbirinden ayrı olarak fırçalanmalıdır. Doğru diş fırçalama tekniği, fırçanın her iki çenede de dişetinden dişe doğru kullanılmasını ifade eder. Yani tek yönlü süpürme hareketi. Fırça ağız içinde sırayla tüm dişleri dolaşmalıdır ve fırçalanmayan diş yüzeyi kalmamalıdır. Sadece dişlerin çiğneme yüzeyleri ileri geri fırça hareketi ile temizlenmelidir. Dilin üst yüzeyi de mutlaka fırçalanması gereken bir bölgedir. Dil, pütürlü yüzeyinden dolayı, ağız kokusuna neden olan çok sayıda bakteriye barınak oluşturur. Bu bakteriler en çok dilin boğaza yakın (sırt) kısmında bulunurlar. Bu nedenle dilin geriye doğru olan bölgeleri de fırçalanmaya çalışılmalıdır. Mide bulantısı refleksi olan hastalar nefes verip, tekrar nefes almadan fırçayı mümkün olduğunca geriye götürüp fırçalamalıdır.

Posted by şirin

Diş çıkaran bebeklerde, ateş, ishal ve genel bir huzursuzluk görüleceği oldukça eski bir inanıştır. Bu görüşü destekleyecek hiçbir tutarlı kanıt yoktur. Üstelik gelişen belirtileri diş çıkarmaya bağlamak tedavide geç kalmaya yol açabilir. Bebeğin ilk dişlerinin çıkmasıyla birlikte bazı genel bozuklukların görüleceği yerleşik bir kanı olmasının ötesinde tıp tarihine de geçmiştir. Beş bin yıllık bir geçmişi olan Sümer uygarlığında diş çıkarma ağrılarının solucan kemirmesine bağlı olduğuna inanılırdı.

Posted by şirin

Bebeğinizin ilk dişi belirir belirmez az miktarda süt dişi, flouridli diş macunu ile ve bir miktar gazlı bez ile dişetlerini temizlemeye başlamalısınız. Daha fazla dişi çıktığında ise, ona bir "bebe diş fırçası" alın. "bebe diş fırçaları" , yetişkinlere oranla daha hassas dişleri olan çocuklar için, uçları özenle yuvarlatılmış, yumuşak kıllı ve küçük başlı diş fırçalarıdır. Yavrunuzun dişlerini fırçalamanız onun hoşuna gidecek ve ileride diş fırçalama alışkanlığını kazanmasını sağlayacaktır.

Sağlıklı dişler ve diş etleri için;

• Diş çıkarmaya başladığı andan başlayarak bebeğinizin diş ve dişetlerini temizleyin.

• Yavrunuz yeteri kadar büyüdüğünde, kendi dişini fırçalaması için onu cesaretlendirin ve ona da bir fırça verin.

• Beslenme tarzının bol miktarda Kalsiyum ( süt, peynir,yoğurt ve yapraklı yeşil sebzeler iyi kaynaklardır) ve D vitamini (yumurta sarısı, yağlı balık ve süt ürünlerinde bulunur) içeriğinden emin olun.

• Şeker, kek ve şekerli içecekleri sınırlayın. Özellikle büyüdüğünde bunları tümüyle yasaklamayı başaramayacağınız için, yalnızca yemek zamanlarında yediğinden ve sonra dişlerini fırçalağından emin olun.

Posted by şirin

Amalgam nedir?

Amalgam dolgular gümüş dolgular olarak ta tanımlanır. Amalgam; gümüş, kalay ve bakır alaşımının, cıva ile karıştırılması ile elde edilir. Karışımın %45-50'sini oluşturan civa, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi yaratmış olur. 150 yıldan beri geliştirilerek kullanılmakta olan amalgam dolgular, çok sayıda dişin korunarak ağızda kalmasına hizmet etmiştir.

Amalgamdaki civa zararlı mıdır?

Amalgam dolgudaki civa zehirli değildir. Civa diğer metallerle birleştiğinde kimyasal yapısı değişir ve zararsız hale geçer. Çiğneme ve öğütme sonucunda ağızda açığa çıkan civa miktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan miktardan çok daha küçüktür. Bütün bilimsel araştırmalarla civanın zararsız olduğu sonucuna varılmıştır. Amalgamlar söküldüğünde civanın oluşturduğu düşünülen bazı hastalıkların iyileştiği iddia edildiği halde bilimsel olarak ispatlanamamıştır.

Dişhekimleri amalgamı niçin tercih ederler?

Posted by şirin

Dişlerin yapı maddesi nedir?

Diş mine, dentin, sement ve pulpadan (diş özü) oluşur.

Mine: vücuttaki en sert maddedir. dişi en dıştan koruyucu bir katman olarak çevreler. içinde sinir hücreleri olmadığı için duyarlı değildir. % 97’si kalsiyum tuzlarından oluşur. Diş minesi altıgen “apatit” kristalleri şeklinde düzenlenmiştir. Minenin yapısına giren kalsiyum tuzları, organik diş maketi üzerinde yavaş yavaş çökelerek birikir ve kristalleşir. Bu birikme, ana rahminde iken başlar. Anne, gebelik süresince bazı ilaçlar alırsa veya çocuk mine teşekkülü sırasında bir hastalık geçirirse mine birikimi aksaklığa uğrayabilir. 0 zaman dişler sarı, gri veya kahverengi olur. Bazen de eksik (hipoplazik) teşekkül eder.

Posted by şirin

"Gömülü Diş" ne demektir ?

Sürme zamanı geldiği halde çeşitli nedenlerle ağızda yerini alamayan dişlere " gömülü dişler" denir. Üçüncü büyük azı dişleri ( yirmi yaş dişleri veya akıl dişleri olarak da bilinir ), en sık rastlanan gömülü dişlerdendir. Üçüncü azı dişlerinin sürebilmesi için ağızda yer bulunmuyorsa ve kişi 25 yaşına geldiği halde halen sürmemişse, " gömülü " olarak değerlendirilirler. Bazen de bu dişler kısmen sürer, ancak hiçbir zaman tam yüksekliğe ulaşamazlar. Üçüncü azılarınız henüz sürmemişse, dişhekiminizi ziyaret ederek durum hakkında bilgi edinebilir ve gömülü kalan dişlerin neden olabildiği ağrı, şişme, enfeksiyon, çürük ve dişeti hastalıkları gibi bazı problemler ortaya çıkmadan etken dişin çekilmesini sağlayabilirsiniz.

Üçüncü azılar neden düzgün bir şekilde sürmezler?

Evrimleşen insanoğlunda çene kemikleri gittikçe küçülmeye başladığı halde azı dişlerinde sayıca azalma tam olarak gerçekleşmemiştir. Bunun sonucu olarak günümüz insanında ağızda son süren üçüncü azı dişleri için genellikle yer kalmamaktadır. Bilindiği gibi üçüncü azı dişleri 15 ile 25 yaşlar arasında sürebilirler.

Gömülü üçüncü azılar ne tip sorunlara yol açabilir ?

Posted by şirin

Diş Yaralanması: Ne Yapmalıyım?

Tedaviye ihtiyacım olup olmadığını nasıl bilebilirim?
Her türlü ağız travmasında olduğu gibi, tedavi gerekip gerekmediğini belirlemek için derhal diş hekiminize danışın Diş hekiminiz, etkilenen bölgeyi muayene eder ve gerekirse röntgen çeker.

Kırık, çatlak veya aşınmış dişten dolayı ağrı çekiyorsanız, reçetesiz satılan ağrı kesicilerden alabilirsiniz. Mümkünse, dişinizin kırılan parçasını yanınıza alın ve diş hekiminize götürün.

Diş yaralanma sonucunda tamamen yerinden çıkmışsa, mümkün olan en kısa sürede dişi diş hekiminize götürün. Çıkan dişi reimplantasyon adı verilen bir prosedürle yerine yerleştirmek mümkün olabilir.

Diş hekimi Nasıl Bir Tedavi Uygular?
Parçası kopmuş diş —Ağrı yoksa ve kopan parça küçükse, dişin tedavi edilip edilmeyeceğine, edilecekse ne zaman ve nasıl tedavi edileceğine dair karar size aittir. Parçanın boyutuna göre, düzleştirilebilir veya görünüm olarak düzeltilebilir. Diğer seçenekler, kaplama, kuron ve dolgudur. Diş hekiminizden bu seçenekler konusunda bilgi isteyin. Dolgu veya yapay diş kırılırsa, değiştirilmesi gerekir.

Posted by şirin

Diş taşı yani tartar diş hekimliğinde kalkülüs olarak adlandırılır.
Tartar tükürüğünüzdeki minerallerin ve plakların bir ürünüdür.
Taş, diş eti iltihabı ve periodontit gibi diş eti hastalıklarının başlıca nedenidir.

Taş, özellikle diş eti çizgisinin altında oluştuğunda en büyük sorunu yaratır. Taş, kireçli ve serttir; temizlenmesi ise güçtür. Düzenli diş kontrollerinin bir bölümü dişlerinizin ve taşların temizlenmesini içerir. Bu temizleme işlemi, özellikle diş eti çizgisinin altındaki taşlar için gratuar ve küret adı verilen aletlerle dişi kazıyarak yapılır, işlem, rahatsız edicidir ve diş etlerinizi kanatır. Diğer bir yöntem ise, taşlan temizlemeye yardımcı olan bir titreşim aleti kullanmaktır.

Tartar ihmal edildiğinde bir diş eti hastalığı olan periodontit'e yol açar bu dişeti hastalığı ise dişin kaybedilmesine bile neden olabilmektedir.Tartar kontrollü diş macunlarının estetik bir görünüme etkisi olabilir ve diş hekiminize gittiğinizde dişlerinizin daha iyi temizlenmesine yardımcı olabilir, ancak gerçek, zararlı taşların oluşmasını önlemekteki yararı çok azdır.

Posted by şirin

Diş Kırılması Durumunda Ne Yapılmalıdır ?

Diş kırılması sonrası 30 dakika içerisinde dişhekimine gidilmelidir. Kırılan bölgede kanama meydana gelmişse temiz bir gazlı bez ile basınç uygulanmalıdır. Basınç uygulamasına rağmen kanama 15 dakika içerisinde durmazsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.Kırılan parçalar muhafaza edilmelidir.Bu uygulama tedaviye yardımcı olabilir.

Diş kırılmaları, dişlerin yerlerinde oynaması ya da çıkması, ağız dokularında yaralanmalar ve beyin sarsıntısı sıklıkla da basketbol, futbol vs. gibi kontak sporları yaparken oluşan çarpma ve düşmeler ile trafik kazaları sonucunda oluşmaktadır. Özellikle kontakt spor yapan çocuklarda oluşabilecek ağız yaralanmalarını ve diş kırıklarını önlemek için uygulanacak en uygun yöntem ağız koruyucusu (mounth guard) kullanmalarını sağlamaktır.

Diş kırılması sonrası ,diş darbe nedeni ile kendi yuvasında yer değiştirir ise hafif bir parmak basıncı ile diş eski pozisyonuna getirilmeye çalışılmalıdır. Dişi yuvasına yerleştirirken kesinlikle zorlanmamalıdır. En geç 30 dakika içerisinde dişhekimine başvurulmalıdır.Daimi dişin yerinden çıkması.

Posted by şirin

Diş Hassasiyeti Nedir?
Diş hassasiyeti, dentin hassasiyeti veya kök hassasiyeti için kullanılan genel bir terimdir. Sıcak, soğuk, tatlı, ekşi veya çok fazla asitli yiyecek ve içecekler; soğuk hava şartları dişlerinizin ağrımasına ya da hassaslaşmasına neden oluyorsa; dişleriniz hassas demektir.

Diş Hassasiyeti Sık Karşılaşılan bir Durum mudur?
Diş hassasiyeti günümüzde oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.

Diş Hassasiyetinin Nedeni Nedir?

Posted by Nevbahar

Dr. Dt. Okhan Oral, diş ağrısını keser diye dişe rakı ya da tuz koymak gibi kulaktan dolma bilgilerin zararları ve yanlış bilinen uygulamalar hakkında bilgi verdi. Ağız ve diş sağlığı konusunda yapılan hataları ve topluma yerleşmiş yanlış inanışları anlatan Oral, "Dişleri çizer diye macun kullanmayanlar, daha iyi temizler diye en sert diş fırçasını arayıp bulanlar, dişleri kanadı diye sevinenler, çürükler kalıtsaldır, çarpık dişler doğuştandır diyenlerin sayıları azımsanmayacak kadar çoktur" dedi.

Çoğu zaman diş ağrısından duramayacak hale gelinceye kadar diş doktoruna gidilmediğini ifade eden Oral, "Hal böyle olunca da ağız ve diş sağlığında sınıfta kalıyoruz. İyi fırçalamak fırçanın sertliğiyle değil, fırçalama tekniğiyle ilgilidir. Genellikle orta sertlikte diş fırçaları kullanılır. Çok sert fırçalar dişleri aşındırabilir. Çok yumuşak fırçalar ise dişleri temizlemeyebilir. Dişleri sert fırçalamak dişleri temizlemek yerine, 'fırça çürüğü' dediğimiz aşınmalara neden olur. Dişlerin mine tabakası

Posted by Nevbahar

New York'taki Clarkson Üniversitesi'nden araştırmacılar, dişleri çürüklere karşı koruyan yeni bir yöntem geliştirdi. Bu yöntemle dişin yüzeyi silis nanoparçacıklarla oldukça duyarlı ve kusursuz bir biçimde cilalanıyor.

Bilim Teknik Dergisindeki habere göre araştırmacılar, yarıiletken endüstrisinde kullanılan cilalama teknolojisini diş yüzeyine uygulamayı başardılar. Cilalama sonrasında diş üzerinde kalan pürüz yalnızca birkaç nanometre (10-9 metre). Yani bir kum tanesinden 100.000 kez daha küçük.

Yeni yöntemle cilalanan diş, o kadar "kaygan" hale geliyor ki diş minesine zarar veren "kötü" bakteriler diş yüzeyine tutunamıyor. Böylece bakteriler, dişe zarar veremeden kolayca temizlenebiliyor.

Geçmişte dişlerin cilalanmasında silis parçacıkları kullanıldıysa da nanoölçekte parçacıkların kullanılması bir ilk.

Posted by Nevbahar

Erciyes Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Kesim,
"El yeteneği tam gelişmemiş çocuklarda daha etkin diş fırçalama işlemi için şarjlı veya pilli diş fırçaları kullanılabilir" dedi.

Prof. Dr. Bülent Kesim, genel vücut sağlığının ayrılmaz parçası olan diş sağlığı konusunda bazı yanlış uygulamaların yapıldığını belirtti. Özellikle çocukluk döneminde yanlış uygulamaların görüldüğünü, bunda kendi diş sağlığına önem vermeyen ebeveynlerin bilinçsizliğinin önemli rol oynadığını kaydeden Kesim, çocuklarda diş fırçası ve diş macunu seçiminin önem taşıdığını vurguladı.

Ebeveynlerin, çocuklar için üretilmiş kaliteli ve sağlıklı diş fırçalarını tercih etmesi gerektiğini belirten Kesim, şunları söyledi:

"Çocuklar için üretilen diş fırçaları, çocukların ağız yapısına uygun olduğu gibi, renk, koku, tat ve şekil olarak çocukların ilgisiniçekerek diş fırçalama alışkanlığının edinilmesine katkı sağlıyor. Ayrıca, 3 yaş altındaki çocuklarda yumuşak başlı diş fırçalarının kullanılmasına özen gösterilmelidir. 5 yaş altındaki çocuklarda el yeteneğinin tam gelişmemiş olabileceği gerçeği gözardı edilmemelidir. El yeteneği tam gelişmemiş çocuklarda daha etkin diş fırçalama işlemi için şarjlı veya pilli diş fırçaları kullanılabilir."

Posted by Nevbahar

“Inley” klasik dolguya alternatif olarak kullanılan, rutin ağız bakımı dışında farklı bir bakım gerektirmeyen, daha estetik ve daha sağlıklı bir tedavi yöntemi.

“Inley”in klasik dolguya alternatif olarak kullanılan, rutin ağız bakımı dışında farklı bir bakım gerektirmeyen, daha estetik ve daha sağlıklı bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Diş Hekimi Dr. Özkan Çankaya, diş çürükleri, tedavisi ve inley yöntemi hakkında merak edilenleri yanıtlıyor.

Dişler Neden Çürür?

Diş Hekimi Dr. Özkan Çankaya, ağzın normal florasında bulunan bakterilerin, diş yüzeylerinde biriken yiyecek artıkları ile beslenerek asit açığa çıkardıklarını, bu asitlerin, dişlerin mineral dokusunu çözerek diş minesinin bozulmasına ve sonuçta da diş çürüğünün başlamasına neden olduğunu açıklıyor. Diş minesinde ortaya çıkan pürüzlenme, zamanla artarak diş yüzeyinde çukurcuklar oluşturur, diş çürüğünün ilk belirtisi, diş yüzeyinde oluşan tebeşir beyazı bir lekedir. Bu aşamada çürüğün durdurulabilir ve geri döndürülebilir olduğunu belirten Dr. Çankaya, beyaz lekenin, minenin hangi bölgesinde mineral kaybı olduğunu gösterdiğini, bir süre sonra mineral kaybının diş yüzeyinde bir delik açılacak şekilde büyüdüğünü açıklıyor. Kayıp devam ederse diş minesinin altındaki dentin tabakasının da bu durumdan etkileneceğini, bu dokunun mineye nazaran daha yumuşak olması sebebiyle çürümenin, yani diş sert dokusunun yıkımının hızlandığını da sözlerine ekliyor.


Son yorumlar