warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Dr. Dursun Karaman

Posted by bilge

İnsanlar ve insan olmayan primatlar sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte çok sayıda motor korteks alanlarına sahiptirler. Motor alanları tanımlayan kesin kriterler ve bu kriterlerin motor korteks adayı alanlara nasıl uygulanacağı iki önemli sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alandaki araştırmacıların çoğu şu kesin kriterler üzerinde anlaşacaklar: a) Motor alan spinal kordtaki ön boynuz motor nöronlarına ve beyindeki motor çekirdeklere projeksiyonları olmalı ve somatomotor yapıların tam bir temsilcisi olmalı. ( Örneğin: Baştan ayağa tüm vücudun istemli motor kontrolü gibi). Ancak insanlarda spinal kordtaki projeksiyonları kesin göstermek pratik olarak imkansızdır. Bunun değerlendirilmesi mümkün olsa bile bir alanın somatomotor aparatın tam bir reprezentasyonunu içerip içermediğini değerlendirmek için somatotopikal bir organizasyonun olmaması nedeniyle verileri yorumlamak güçtür. Motor alan için kabul edilen diğer bir kriter ise motor alanın istemli hareketlerin planlanması ve yürütülmesi esnasında aktif olması fakat diğer durumlarda sadece zaman zaman aktif olması gerektiğidir.

Posted by bilge

Bu alandaki ilk çalışmalar disleksik bireylerin beyinlerinde nöropatolojik incelemelerle olmuştur. Bu çalışmalarda dikkat, serebral korteksin doğum öncesi maturasyonunun spesifik basamaklarındaki muhtemel anormalliklere yöneltilmiş ve beynin normal asimetrisinden sapmalar olabileceği üzerinde durulmuştur.

Giriş

İlk kez 1891’de Fransız nörolog Jules Dejerine disleksik bir yetişkinin beyninde angüler girus olarak adlandırılan sol alt paryeto – oksipital bölgesinde hasar olduğunu rapor etmiştir. Drake 1968’de vasküler malformasyon nedeniyle beyin kanamasından ölen disleksik bir çocukta sol inferior paryetal bölgenin korteksinin dış tabakalarında ektopileri gösterdi.


Son yorumlar