warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Aids

Sağlık Bakanlığı 2009 yılı verilerine göre, bugüne kadar 3 bin 671 HIV pozitif vakası bildirildi.

Ancak gerçek sayı için bu rakamın beşle çarpılması gerekiyor. 2009’da yapılan altı milyon testin 450’si HIV pozitif çıktı

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Volkan Korten, 10 yıl öncesinde yurt dışında çalışan işçilerin ülkeye gelip hastalığı halka bulaştırmasının önemli bir sorun olduğunu belirtiyor. Ancak son yıllarda hastalık gençler arasında yayılıyor. Kontrolsüz seks işçilerinin de hala önemli bir sorun oluşturduğunu anlatan Prof. Dr. Korten, ayrıca kıyı şeridindeki bölgelerin turizm sezonunda hastalığın yayılması açısından risk altında olduğunu vurguladı.

Bazı AIDS hastalarının bünyelerinin, hastalığın ilerleyen evrelerinde ürettiği bir antikor, aşı geliştirilebileceği umudu yarattı.

ABD'li bilim insanları, hastalığa yol açan HIV virüsü çeşitlerinin çok büyük bir bölümüne karşı bünyeyi koruyan bir antikor belirledi. Bu antikorun, aşı için kullanılabileceği belirtildi.

Bazı hastaların, hastalığın çok geç ve hastanın artık iyi olamayacağı kadar ilerlemiş evrelerinde, bünyelerinin hastalığa karşı bir bağışıklık sistemi proteini ürettiği belirlendi. Sağlık Bilimcileri, uygulanacak bir aşıyla, vücudun bu proteini hastalığın daha erken aşamalarında geliştirmesinin sağlanabileceğini belirledi.

Çiçek aşısının zorunlu aşı programından çıkmasıyla AIDS vakalarının artması arasında bir ilişki olabileceği öne sürüldü.

ABD'li bilim adamları, çiçek aşısının 1970'li yıllarda zorunlu aşı programından çıkarılmasıyla AIDS vakalarının artması arasında bir ilişki olabileceğini ileri sürdü.

Virginia'daki George Mason Üniversitesinde görev yapan bilim adamları, aralarında çiçek aşısı olan kişilerin de bulunduğu bir grup üzerinde yaptıkları araştırmada, HIV virüsünün çoğalma yeteneğini inceledi.

BMC Immunology dergisinde yayımlanan araştırmada, bilim adamları, çiçek aşısı yapılmamış kişilerin immün hücrelerinde virüsün çoğalma kapasitesinin beş kat daha fazla olduğunu gözlemledi.

Kullanımı yaygın olan ve ucuz bir antibyotiğin sayesinde, Afrika'da AIDS'den ölen Afrikalıların sayısında önemli düşüş sağlandığı bildirildi.

İngiliz tıp dergisi The Lancet'te yayımlanan bir araştırmaya göre, Afrika'da AIDS'e yakalanmış hastalara verilen Trimetoprim ve Sulfamid kombinasyonu olan cotrimoxazole adlı antibyotik, iyi sonuçlar verdi.

Trimetoprim, özellikle idrar yolu enfeksiyonu tedavisinde kullanılıyor.

Araştırmaya göre, Bactrim, Eusaprim ve Septrim gibi ilaçlarda bulunan cotrimoxazole, Afrika ülkeleri Uganda ve Zimbabwe'de 3.179 kişide denendi.

Araştırma, AIDS tedavisine başlamış olan bu kişilerin kanındaki, vücudu mikrop ve virüslere karşı korunmasına yardımcı olan CD4 adlı özel hücrelerin, hastalıktan dolayı, azalmış olduğunu belirtiyor.

Posted by asya

Başka yollarla da bulaşabilen, fakat daha ziyade cinsi temasla bulaşan hastalıklar grubu. Zührevi hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:

BEL SOĞUKLUĞU (GONORE)

Gonore isimli mikropun meydana getirdiği cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır.Nadiren olsada cinsel yolla bulaşmaz.Mikroplu havlu,mendil gibi eşyaların kullanılması ile de bulaşabilir.Mikrop alındıktan sonra 3-7 gün arasında belirti verir.Bazen belirtiisi 12 saat ile 3 ay kadar da değişebilir.Tedavi edilmezse 3-7 hafta sonra müzminleşir.

Penisten sarı kahverengi çok defada yeşile çalan bir akıntı olur.Miktarı çok olmazsa bile her idrar yapıştan sonra ve sabahları kilota bulaşan bir akıntıdır.İdrar çıkış yeri kızarır şişer.İdrar şikayetleri olur.

Teşhis,akıntının özel metotlar ile alınıp mikroskop altında belsoğukluğu mikrobunun görülmesi ile konur.

Tedavi edilmeyen vakalarda apse sonucu idrar yolunun daralması meydana gelir.hastalık daha ilerliyecek olursa testise yayılır.Buradaki tohum hücrelerinin gelişmesini önliyerek kısırlığa neden olur.

Korunma:Her şeyden önce hijen kurallarına uyulmalı.Cinsel temas sırasında kondom (prezervatif) kullanılmaldır.Şüpheli ilişkilerde bulunulmamalıdır.

Posted by süreyya

TANIM VE KLİNİK BULGULAR

Edinsel immun yetmezlik sendromu Human İmmundeficiency Vırus (HIV) unun yol açtığı ciddi oportunistik (fırsatçı) enfeksiyonlar neoplazmlar veya diğer yaşamı tehdit eden durumların görüldüğü bir hastalıktır.

Akut Retroviral Sendrom: HIV enfeksiyonunun başlangıcında mononükleoza benzer bir tablodur. Virusun vücuda girişinden 1-6 hafta sonra başlar.
Yaygın Persistan Lenfadenopati(Persistent Generalized Lymphadenopathy, PGL): İki yada daha fazla ekstrainguinal bölgede en az 3-6 ay süreyle devam eden ve başka bir şekilde açıklanamayan Lenfadenopatiler bu gruba girer.

Konstitüsyonel Hastalık ve Wasting(erime) sendromu: Akut retroviral sendrom sonrası ve oportunistik hastalık çıkması arasında kalan sürede,bir aydan uzun süre devam ettiği halde açıklanamayan kostitüsyonel semptomlarla birlikte ateş ve bazal vücut ağırlığının % 10’undan fazlasının kaybına ‘wasting’(erime) sendromu denir.

Hematolojik Bulgular:
İmmun trombositopeni, anemi, lenfopeni ve lökosit isfonksiyonları

Gastrointestinal Sendromlar:

Posted by Arif

Bu başlık altında toplanan hastalıklar iki insan arasında oluşan cinsel nitelikli yakın temasla bulaşan mikrobik (bakteri , virüs, parazitlere bağlı ) hastalıklardır. Önceleri zührevi hastalıklar olarak anılan bu hastalıkların bir kısmı yalnızca genital bölgede belirtilere neden olurken (kadında vaginal akıntı, erkekte üretradan akıntı, her iki cinste genital bölgede ülser gibi) diğer bir kısmı vücudu etkileyen genel belirtilere neden olurlar (frengi, hepatit B, AIDS gibi)

Bu hastalıkların bir kısmı için en önemli bulaşma yolu iki insanın cinsel nitelikli yakın teması (genital siğil, herpes simpleks, vajinit gibi), diğer bir kısım hastalıklar cinsel yolla bulaşmaya ek olarak kan yoluyla (AIDS ve hepatit B’nin virüs taşıyan kanın nakledilmesiyle bulaşması gibi , anneden bebeğine henüz doğmadan frengi bulaşması gibi) ve cinsel ilişki dışındaki yakın temasla da bulaşabilmektedir. (anneden bebeğine doğum esnasında doğum sonrasında emzirme ve bakım esnasında bulaşan genital siğil , herpes simpleks ve hepatit B gibi , aile içi günlük yaşam koşullarının paylaşılması sonucu bulaşan hepatit B gibi)

Posted by Arif

AIDS şüphesiz insanoğlunun karşılaştığı en korkunç tehlikelerdendir. Özellikle sınırların kalktığı dünyamızda yasalara, kurullara, uluslar arası ilişkilere çevrilmiş bir silah. Hele bu korkunç illete yakalananlara çaresiz nazarlarla bakarken duyduğumuz acı… 1981 yılından 1987 yılına kadarki süre tam 150 bin AIDS vakası görüldü. Sadece 1988 yılında bu rakam ikiye katlandı. İlk vakalar 1970’li yılların sonlarında Orta Afrika’da görülüyor. Hastalık ancak 1981 de tanımlanıyor. Hastalığa erkeklerdeki kadar kadınlarda da rastlanıyor. Kurbanlarının büyük kısmı 20-40 yaş grubu arasında. Trans-Afrika yolunun kenarında bazı yerleşim birimlerinde toplam nüfusun 1/3’üne H.I.V (Human Immuno Deficiency Virus) virüsü bulaşmış durumda.


Son yorumlar