El-Razi

El-Razi



Ebubekir Muhammed İbn Zekeriya el-Razi İran'da , Rey'de doğmuştur. İlk olarak, müzikle ilgilenmiş fakat daha sonra tıp ve diğer konuları eski Yunan, Fars ve Hint sistemlerinde iyi bir üstat olan Huneyn İbn İshak'tan tıp da öğrendi. Ünlü Muktadari Hastanesi'nde edindiği pratik deneyimi onun tıp matematik, astronomi, kimya ve felsefe öğrendi. Ali İbn Rabban himayesinde mesleğini seçmesinde yardımcı oldu. Erken bir yaşta, tıp ve kimyada bir uzman olarak yüksek bir mevki kazandı, öyle ki hastalar ve öğrenciler Asya'nın uzak bölümlerinden insanlar ona geliyorlardı.

İlk olarak Rey'de Yeni Hastanesinin müdürü oldu, oradan kısa bir süre sonra, uzun bir süre ünlü Muktadari Hastanesinin başhekimi olarak kaldığı Bağdat'ta benzer bir pozisyona gitti. Zaman zaman çeşitli şehirlere, özellikle Rey ve Bağdat arasında, gitti, fakat sonuçta yine İS. 930 civarında öldüğü Rey'e döndü. İsmi Tahran yakınındaki Razi enstitüsünde anılmaktadır. Razi bir Hekim; bir kimyacı ve bir filozof idi. Tıpta, onun katkısı sadece İbn Sina ile kıyaslanabilecek kadar önemlidir. Tıptaki eserlerinin bazıları, örneğin, Kitabü'l-Mansuri, El-Havi, Kitabü'l-Maluki ve Kitabü'l-Cudari ve'l-Hasabah, sonsuz bir ün kazandı. İS. 15'inci yüzyılda Latince'ye tercüme edilen Kitabü'l-Mansuri, on ciltten oluşmakta ve ayrıntılı bir şekilde Greko-Arap tıbbı ile ilgilidir. Ciltlerinin bazıları Avrupa'da ayrı ayrı yayınlanmıştır. Kitabı el-Cudari ve'l-Hasabah, çiçek hastalığı ve suçiçeği hastalığı üzerine yazılmış ilk ilmi eserdir ve büyük ölçüde Razi'nin özgün katkılarına dayanmaktadır.

Çeşitli Avrupa dillerine tercüme edilmiştir. Bu ilmi eser vasıtasıyla, çiçek hastalığı ve suçiçeği hastalığı arasında açık kıyaslamalar yapan ilk kişi oldu. El-Havi, o zaman itibarıyla derlenmiş en büyük tıbbi ansiklopedi idi. Bu eser, Yunan ve Arap kaynaklarında mevcut her bir tıbbi konu üzerine tüm önemli bilgileri içermekteydi ve bu onun tarafından kendi deneyim ve görüşlerini esas alan uyarılarının verilmesiyle son buluyordu. Onun tıbbi sisteminin belirli bir özelliği onun büyük ölçüde doğru v düzenli gıda ile tedavi taraftarı olmasıydı. Bu onun sağlık üzerinde psikolojik faktörlerin etkileri üzerine verdiği önemle birleşiyordu. Önerilmiş ilaçları, etkilerini ve yan etkilerini değerlendirmek için ilk önce hayvanlar üzerinde de deniyordu. Aynı zamanda, uzman bir cerrah idi ve anestezi için afyon kullanan ilk kişi idi.

Bir hekim olmasına ilave olarak, ilaçlar hazırlamış ve daha sonraki yıllarında, kendisini deneysel ve teorik bilimlere verdi. Onun kendi kimyasını Cabir İbn Hayyan'dan bağımsız olarak geliştirmesi mümkün gibi görünmekteydi. Birkaç kimyasal tepkimeyi oldukça ayrıntılı olarak tanımlamıştır ve de kimyasal araştırmalarda kullanılan yirmi kadar aletin tanımlarını ve dizaynlarını vermiştir. Onun kimyasal bilgiyi tanımlaması, sade ve akla yakın bir dildedir. Kitabü'l-Esrar isimli kitaplarından biri kimyasal maddelerin hazırlanması ve bunların kullanımı ile ilgilidir. Bir diğeri Liber Experimentorum adı altında Latince'ye çevrilmiştir. Maddeleri bitkiler, hayvanlar ve mineraller olarak bölerek ve böylece başka bir deyişle inorganik ve organik kimyanın yolunu açarak seleflerinin ilerisine geçmiştir.Bir kimyacı olarak, başka asitlerle birlikte sülfürik asidi üreten ilk kişi idi ve aynı zamanda tatlı ürünleri ekşiterek alkolü hazırlamıştır. O,doğa olaylarının açıklamasında cevherlerin ve kimaysal değişimlerin rol oynadığını savunmuştur.

Bir filozof olarak katkıları da ünlüdür.Müslüman Aristocuların tersine olarak,felsefe ile dinin uzlaştırılamayacağını savunmuştur. Onun felsefi sitemindeki temel elementler yaratıcı, ruh, madde, uzay ve zamandır. Bunların özelliklerini detaylı olarak ele almıştır ve onun uzay ve zamanı devamlı ve aralıksız bir bütün teşkil ettiği şeklindeki kavramları göze çarpmaktadır. Ancak, onun felsefi görüşleri çağın çok sayıda diğer Müslüman alimleri (örneğin Farabi,İbn Haysam,Ali b.Rizvan ve İbn Meymun)tarafından eleştirilmekteydi. Din aleyhinde iki kitabı vardır. Bu kitaplarında son derece yürekli şeyler söylemektedir: "Bütün insanlar yaratılışta eşit olduklarından peygamberler, ruhsal ve akılsal bakımdan üstünlük iddia edemezler. Peygamberlerin mucizeleri olamaz;söylenenler, hileye ya da söylentiye dayanmaktadır. Dinlerin kuralları gerçeğin tek olmasıyla çelişiktir;bunun kanıtı dinlerin birbirlerini reddetmeleridir. İnsanları dinsel önderlerine bağlayan şey gelenekler ve tembellik huyudur. İnsanlığı tahrip eden savaşların biricik nedeni dinlerdir;bunlar, felsefi düşünceye ve bilimsel araştırmalara düşmandır. Kutsal sayılan kitaplar değersiz kitaplardır. Eflatun,Aristo,Euklit,Hippokrates gibi eski düşünürlerin kitapları insanlığa daha büyük katkılar yapmıştır."

O, sayısız konu üzerine muazzam eserler bırakmış üretken bir yazar idi. İtibarına yaklaşık yarısı tıp ile ilgili ve 21'i kimya ile ilgili 200'den fazla göze çarpan bilimsel katkıları olmuştur. Aynı zamanda, fizik, matematik, astronomi ve optik üzerine de yazmış, fakat bu yazılar korunamamıştır. Cami-fi'l-Tıb, Mansuri, El-Havi, Kitabü'l-Cudari ve'l-Hasabah, el-Maluki, Makalah fi'l-Hasat fi Kuli ve'l-Metana, Kitabü'l-Kalb, Kitabü'l-Mefasil, Kitabü'l-İlaç el-Guraba, Barü'l-Saah ve El-Taksim ve'l-Tahsir dahil olmak üzere çok sayıda kitabı çeşitli Avrupa dillerinde yayınlanmıştır. El yazmalarının yaklaşık 40 tanesi İran, Paris, İngiltere, Rampur ve Bangipur müzeleri ve kütüphanelerinde halen mevcuttur. Onun katkıları genel olarak bilimin ve özellikle tıbbın gelişimini büyük ölçüde etkilemiştir.

El-Razi yorumları

  • Image Description
    Ziyaretci
    12.04.2009

    yaf kardeşler güselde şimdi bunun matematik proje ödeviyle ne alakası varsa yaf bide adam kılın teki yapmassam bittim saten gözüne batıom

Top