warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Diş Hastalıkları

Posted by şirin

Ağız içinin tipik iltihapları ağızdaki nedenlerden kaynaklanıyorsa birincil, başka hastalıklardan kaynaklanıyorsa ikincil olarak nitelenir.

Yunanca da stoma "ağız", itis "iltihap" demektir. Stomatit geniş anlamıyla ağız içindeki bütün iltihapları içerir. Dar anlamıyla ise gerçek ağız boşluğu mukozasıyla sınırlı olarak kullanılır. İltihap dildeyse glossit, dişeti mukozasındaysa jinjivit adını alır. Ağız mukozası doğrudan doğruya ağızdaki nedenlerle kolayca hastalanır. Ayrıca bazı genel hastalıkların da ilk belirtileri ağızda ortaya çıkar. Bu nedenle ağız içi iltihapları birincil ve ikincil olarak ikiye ayrılır, îlki başka hastalıklara bağlı olmadan gelişir, ikincil olanlar başka organların hastalanmasından sonra ortaya çıkar.

Ağıziçi iltihabının başlıca türleri arasında ağız nezlesi ile eksüdalı, ülserli, kangrenli, kanamalı ve aftlı iltihaplar sayılabilir.

Ağız Nezlesi

Posted by şirin

Normal erişkin insanların en az %45'i zaman zaman horlamaktadır. %25'i sürekli olarak horlamaktadır. Horlama problemi en sık şişman erkeklerde görülür ve yaşla birlikte her geçen gün artar.

A.B.D. de 300 den fazla firma horlamaya karşı cihaz geliştirmiştir. Bazı modeller pijama arkasına tenis topu yapıştırmak gibi eski bir modelin modifikasyonlarıdır (Sırt üstü yatarken horlama daha çok artar.). Çene ve boyun askıları, boyunluklar ve ağız içine yerleştirilen cihazlar hiçbir yarar sağlamamıştır. Horlama sesi ile çalışıp hastayı uyandıran elektronik cihazlar bulunmuştur. Bütün bunlar hastanın horlamadan uyuma alıştırmaları olarak düşünülmüştür. Ancak maalesef horlama kişinin kontrolünde olmayan bir problem olup tüm bu cihazlar hastayı sadece uyutmamaya yöneliktir.

HORLAMANIN NEDENİ NEDİR?

Ağız ve burun arkasındaki hava yolunda darlık olduğunda ortaya çıkan gürültü biçimindeki sese horlama denir. Dilin arkası ve yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle birleştiği bölge kendiliğinden daralabilen bir bölgedir. Bunlar birbirleri üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşmekte ve horlama ortaya çıkmaktadır. Horlayan biri aşağıdaki problemlerden en az birine sahiptir.

Posted by şirin

"Gömülü Diş" ne demektir ?

Sürme zamanı geldiği halde çeşitli nedenlerle ağızda yerini alamayan dişlere " gömülü dişler" denir. Üçüncü büyük azı dişleri ( yirmi yaş dişleri veya akıl dişleri olarak da bilinir ), en sık rastlanan gömülü dişlerdendir. Üçüncü azı dişlerinin sürebilmesi için ağızda yer bulunmuyorsa ve kişi 25 yaşına geldiği halde halen sürmemişse, " gömülü " olarak değerlendirilirler. Bazen de bu dişler kısmen sürer, ancak hiçbir zaman tam yüksekliğe ulaşamazlar. Üçüncü azılarınız henüz sürmemişse, dişhekiminizi ziyaret ederek durum hakkında bilgi edinebilir ve gömülü kalan dişlerin neden olabildiği ağrı, şişme, enfeksiyon, çürük ve dişeti hastalıkları gibi bazı problemler ortaya çıkmadan etken dişin çekilmesini sağlayabilirsiniz.

Üçüncü azılar neden düzgün bir şekilde sürmezler?

Evrimleşen insanoğlunda çene kemikleri gittikçe küçülmeye başladığı halde azı dişlerinde sayıca azalma tam olarak gerçekleşmemiştir. Bunun sonucu olarak günümüz insanında ağızda son süren üçüncü azı dişleri için genellikle yer kalmamaktadır. Bilindiği gibi üçüncü azı dişleri 15 ile 25 yaşlar arasında sürebilirler.

Gömülü üçüncü azılar ne tip sorunlara yol açabilir ?

Posted by şirin

Diş Yaralanması: Ne Yapmalıyım?

Tedaviye ihtiyacım olup olmadığını nasıl bilebilirim?
Her türlü ağız travmasında olduğu gibi, tedavi gerekip gerekmediğini belirlemek için derhal diş hekiminize danışın Diş hekiminiz, etkilenen bölgeyi muayene eder ve gerekirse röntgen çeker.

Kırık, çatlak veya aşınmış dişten dolayı ağrı çekiyorsanız, reçetesiz satılan ağrı kesicilerden alabilirsiniz. Mümkünse, dişinizin kırılan parçasını yanınıza alın ve diş hekiminize götürün.

Diş yaralanma sonucunda tamamen yerinden çıkmışsa, mümkün olan en kısa sürede dişi diş hekiminize götürün. Çıkan dişi reimplantasyon adı verilen bir prosedürle yerine yerleştirmek mümkün olabilir.

Diş hekimi Nasıl Bir Tedavi Uygular?
Parçası kopmuş diş —Ağrı yoksa ve kopan parça küçükse, dişin tedavi edilip edilmeyeceğine, edilecekse ne zaman ve nasıl tedavi edileceğine dair karar size aittir. Parçanın boyutuna göre, düzleştirilebilir veya görünüm olarak düzeltilebilir. Diğer seçenekler, kaplama, kuron ve dolgudur. Diş hekiminizden bu seçenekler konusunda bilgi isteyin. Dolgu veya yapay diş kırılırsa, değiştirilmesi gerekir.

Posted by şirin

Diş taşı yani tartar diş hekimliğinde kalkülüs olarak adlandırılır.
Tartar tükürüğünüzdeki minerallerin ve plakların bir ürünüdür.
Taş, diş eti iltihabı ve periodontit gibi diş eti hastalıklarının başlıca nedenidir.

Taş, özellikle diş eti çizgisinin altında oluştuğunda en büyük sorunu yaratır. Taş, kireçli ve serttir; temizlenmesi ise güçtür. Düzenli diş kontrollerinin bir bölümü dişlerinizin ve taşların temizlenmesini içerir. Bu temizleme işlemi, özellikle diş eti çizgisinin altındaki taşlar için gratuar ve küret adı verilen aletlerle dişi kazıyarak yapılır, işlem, rahatsız edicidir ve diş etlerinizi kanatır. Diğer bir yöntem ise, taşlan temizlemeye yardımcı olan bir titreşim aleti kullanmaktır.

Tartar ihmal edildiğinde bir diş eti hastalığı olan periodontit'e yol açar bu dişeti hastalığı ise dişin kaybedilmesine bile neden olabilmektedir.Tartar kontrollü diş macunlarının estetik bir görünüme etkisi olabilir ve diş hekiminize gittiğinizde dişlerinizin daha iyi temizlenmesine yardımcı olabilir, ancak gerçek, zararlı taşların oluşmasını önlemekteki yararı çok azdır.

Posted by şirin

Diş Kırılması Durumunda Ne Yapılmalıdır ?

Diş kırılması sonrası 30 dakika içerisinde dişhekimine gidilmelidir. Kırılan bölgede kanama meydana gelmişse temiz bir gazlı bez ile basınç uygulanmalıdır. Basınç uygulamasına rağmen kanama 15 dakika içerisinde durmazsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.Kırılan parçalar muhafaza edilmelidir.Bu uygulama tedaviye yardımcı olabilir.

Diş kırılmaları, dişlerin yerlerinde oynaması ya da çıkması, ağız dokularında yaralanmalar ve beyin sarsıntısı sıklıkla da basketbol, futbol vs. gibi kontak sporları yaparken oluşan çarpma ve düşmeler ile trafik kazaları sonucunda oluşmaktadır. Özellikle kontakt spor yapan çocuklarda oluşabilecek ağız yaralanmalarını ve diş kırıklarını önlemek için uygulanacak en uygun yöntem ağız koruyucusu (mounth guard) kullanmalarını sağlamaktır.

Diş kırılması sonrası ,diş darbe nedeni ile kendi yuvasında yer değiştirir ise hafif bir parmak basıncı ile diş eski pozisyonuna getirilmeye çalışılmalıdır. Dişi yuvasına yerleştirirken kesinlikle zorlanmamalıdır. En geç 30 dakika içerisinde dişhekimine başvurulmalıdır.Daimi dişin yerinden çıkması.

Posted by şirin

Diş Hassasiyeti Nedir?
Diş hassasiyeti, dentin hassasiyeti veya kök hassasiyeti için kullanılan genel bir terimdir. Sıcak, soğuk, tatlı, ekşi veya çok fazla asitli yiyecek ve içecekler; soğuk hava şartları dişlerinizin ağrımasına ya da hassaslaşmasına neden oluyorsa; dişleriniz hassas demektir.

Diş Hassasiyeti Sık Karşılaşılan bir Durum mudur?
Diş hassasiyeti günümüzde oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.

Diş Hassasiyetinin Nedeni Nedir?

Posted by şirin

Bruksizm, uyku sırasında dişleri sıkmak, gıcırdatmak ve çeneyi kenetlemektir. Bu normal olmayan bir durumdur ve oldukça rahatsız edici bir ses ortaya çıkar. Uyku sırasındaki diş gıcırdatma o kadar sesli olur ki, kişi uyanıkken aynı sesi çıkaramaz. Çağımızın hastalığı olan stresin, diş gıcırdatmanın en önemli nedeni olduğu düşünülmektedir.

Diş gıcırdatmanın şiddeti ve sıklığı, dişlerimize zarar verecek boyutlara ulaşabilir. Sürekli birbirine sürtünen dişlerin mineleri zarar görür ve dişlerin boyları kısalır. Köklerinde basınçtan dolayı kistik oluşumlar olur. Dişi, çene kemiğine bağlayan bağlarda gevşemeler olur ve bu yüzden dişlerde sallanmalar başlar.

Diş eti dokuları da zarar görür. Dokunulduğunda kanar ve gitgide koyu renkli bir görünüm alırlar. Ayrıca çene eklemindeki kıkırdak dokudaki tahribat yüzünden eklem şikayetleri ortaya çıkar. Eklem şikayetlerini oluşturan sebeplerden biri de sürtünme ile kısalan diş boylarıdır. Diş boylarının kısalması belirgin hale gelince hastanın dış görünümünü de etkiler.

Dişlerini sadece kenetleyen, sürtmeyen kişiler de vardır. Böyle kişilerde ses olayı yoktur fakat yine dişler ve diş dokuları üzerinde oluşan rahatsızlıklar ortaya çıkar.

Posted by şirin

İltihap ; derin çürüğün sinire kadar ulaşmasıyla bakterilerin ve toksinlerinin burada bulunan damar ve sinirin harabiyetine neden olması sonucunda oluşur. Burada oluşan bakteri üre - mesi ve ödem ( sıvı toplanması ) iltihabı daha da arttırır. Bunun sonucunda iltihap dişin dışına , kök ucundan etrafa doğru yayılır. Bu sırada çok şiddetli ağrılar oluşur . Özellikle.... " gece ağrısı " iltihabın başlangıcının belirtisidir. Daha sonra yüzde şişlik olacak kadar iltihap yayılabilir. İltihap bu yayılma sırasında etrafındaki dokulara hasar verir ve çene kemiğini eritmeye başlar.

İltihap belirtileri
Ağız içerisinde veya yüzde şişlik
Şiddetli ve sürekli diş ağrısı
Dişin üzerine basınca ağrı oluşması
Dişte uzama hissi (ağzı kapatınca bir dişe baskı olması)

Kanal tedavisi
Öncelikle anestezi yapılarak hastanın canının yanmaması garantiye alınır.

Daha sonra çürük temizlenip , dişin sinirinin olduğu yere ( pulpa ya ) ulaşılır .

Pulpaya ulaşıldıktan sonra dişin içerisindeki birikmiş olan iltihap dışarı çıkar ve böylece şiddetli ağrıyı oluşturan basınç ortadan kalkmış olur.

Posted by şirin

Periodontal hastalık nedir?

Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70'inden periodontal hastalıklar sorumludur. Bu hastalıklar erken dönemde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler. Dişeti hastalıklarının önlenmesi veya tedavisi; doğal dişlerin korunması, daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydaları da beraberinde getirir. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Yani gingivitis periodontal hastalığın erken dönemidir. Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür. Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen alveol kemiğinde geriye dönüşsüz hasar oluşturabilir.

Posted by şirin

Diş eti dokusunun normal sınırı olan mine-sement birleşiminden ya da başka bir deyişle kron-kök sınırından apikal yöne, yani diş köküne doğru sıyrılmasına diş eti çekilmesi ya da diş eti atrofisi denir.

Nedenleri:
1- Yaşlanma,

2- Yanlış diş fırçalama,

3- Diş taşları ve bakteri plağı,

4- Diş arkı (diş dizisi) üzerindeki diş veya dişlerin, diş arkı dışında yer almaları ve çarpık, düzensiz, rotasyona uğramış (dönmüş) olmaları,

5- Diş eti iltihabı veya periodontitis sonucunda diş eti kenarında meydana gelen iltihaplı ve dejeneratif değişimler,

6- Periodontal cepler ve büyümüş diş etlerinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılan bazı diş eti operasyonları sonrasında,

7- Okluzal travmalar (yüksek ya da hatalı yapılmış kron, köprü, dolgulu dişlerde ve bruksizm denen diş sıkma ve gıcırdatma vakalarında,

8- Dudak, yanak kas bağlantılarının diş etlerine yakın olmaları,

9- Dişler arasına gereksiz ve çok fazla kürdan, toplu iğne vb. cisimler sokulup kurcalanması, diş etinin tahriş ve tahrip edilmesi.

Posted by şirin

Diş çürüğü nedir?

Diş çürükleri daha çok koyu renklenmelerle birlikte görülen oyuklar olarak algılanmaktadır. Önlenebilir bir hastalık olmasına karşın dünyada diş çürüğü deneyimi yaşamayan çok az insan vardır.

Dişler neden çürür?

Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, şekerli ve unlu yiyeceklerin ağızda kalan artıklarından asit oluşturabilmektedir. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözerek dişin minesinin bozulmasına ve sonuçta da diş çürüğünün başlamasına ve dişhekimlerinin kavite dedikleri oyuklara neden olmaktadırlar.

Kimlerde daha çok çürük olur?

Posted by şirin

* Ağrıyan diş üzerinde ve dişlerin arasında bulunan gıda birikintileri, diş fırçası ve diş ipi kullanılarak temizlenmeli ve yarım su bardağına yarım çay kaşığı tuz ilave edilerek elde edilen tuzlu su ile ağız iyice çalkalanmalıdır.

* Kesinlikle ağrıyan diş üzerine ASPİRİN ya da herhangi bir ağrı kesici ilaç uygulanmamalıdır. Kimyasal yapıları nedeni ile bu gibi ilaçlar diş etinde ve çevre yumuşak dokularda tahrişlere neden olabilmektedir. Bu da diş ağrısının yanında ikinci bir ağrının oluşmasına neden olacaktır.

* Eğer iltihap nedeni ile yüzde şişlik oluşmuşsa o bölgeye soğuk kompres yapılmalıdır.

* Dişhekimine gitmeden önce bir ağrı kesici ilaç alınabilir.

* Diş üzerinde çürük nedeni ile oyuk oluşmuşsa buraya çok az karanfil yağı (eugenol) emdirilmiş pamuk koyulabilir. Eugenol ağrının azalmasını sağlayacaktır. Ancak, bu işlemi yaparken eugenol fazla kullanılarak diş etine sızmasına neden olunmamalıdır. Çünkü karanfil yağı da yumuşak dokuları tahrip edici özelliğe sahiptir.

* Bir an önce dişhekimine başvurulmalıdır.

Posted by şirin

Bazı kişiler diş çürümesini ciddi bir sağlık sorunu olarak görmezler. Ancak, zamanında ve doğru şekilde müdahale edilmediğinde, daha çok sorun yaratan bir hastalığa yol açabilir. Çürüme, bakterinin, dişin özünü enfekte etmesine izin verir. Enfeksiyon köke ve çevre kemiğe yayılır. Bu apse olarak bilinir. Eğer enfeksiyon kemiğe ulaşırsa, diş kaybedilebilir. Enfekte diş kökü ve şişmiş doku ağrıya neden olabilir. Eğer kök ölürse, ağrı yok olacak, ancak yavaş yavaş da bitişik kemiğe zarar verecektir. Enfeksiyonun bir bölümü olarak oluşan irin, çene boyunca bir kanalı aşındırabilir ve diş eti üzerinde bir şişme ya da içi irinle dolu bir deri lezyonuna yol açabilir.

Belirtiler

- Dişte sürekli ya da zonklama şeklinde ağrı;

- Sıcak ya da soğuk yiyecek ve içeceklere karşı hassasiyet;

- çiğnerken ağrı;

- Boyunda şişmiş lenf düğümleri

- Ateş ve genel kırıklık.

Teşhis

Eğer dişinizde sürekli ve zonklama tarzında bir ağrı varsa, çiğnerken ağrı duyuyorsanız ya da sıcak ya da soğuk yiyecek ve içeceklere karşı hassassanız apseli bir dişiniz olabilir. Hafif ateş, boyunda şişmiş lenf düğümleri olabilir ve genel olarak kendinizi iyi hissetmezsiniz.

Posted by şirin

Çocuklarda süt dişleri, 6. aydan itibaren ağız içersine gelmeye başlar. Çocuk 2.5 yaşına geldiğinde sürme tamamlanmış olur, ancak bu sürme zamanı her çocuk için aynı değildir. Genellikle diş çıkartmaya yakın;

• Çocuğunuzun tükürük akışında artma olur.

• Çocuğunuz sürekli damağını sert bir cisimle kaşıma isteği duyar.

• Huzursuzluk hisseder.

• İştahında azalma olur.

• Ateşi çıkar.

• Dişetlerinde kızarma ve şişme görülebilir.

Böyle bir durumda çocuğunuzu rahatlatmak için diş hekiminin önerdiği ağrı kesici kremleri ve jelleri diş çıkartacağı bölgelere sürebilirsiniz. Ortodonti Uzmanı Dr. Günseli Ağaoğlu Uygur: “Soğuk diş kaşıyıcıları veya damağa soğuk, temiz bir bezle yapacağınız masaj da bebeğinizi bir parça rahatlatabilir. Bazı bebeklerde, ön grup süt dişlerinin çıkışında sorun yaşanmaz ancak arkadaki süt azıları gelirken problem olabilir. Normal beslenen ve gelişen bir çocukta dişlerin erken ya da geç sürmesi önemli değildir, dişler tamamlandığında toplam 20 adet süt dişi olur.”diyor ve zor bir süreç olan diş çıkarma döneminde, sabırlı davranarak bebeğinize yardımcı olmanız gerektiğini söylüyor.

Biberon ve emzik seçimi

Posted by şirin

Çocuklarda genellikle ilk daimi diş 6 yaşında süren birinci büyük azı dişidir.6 yaş çocukların henüz ağız hijyenini çok iyi sağlayamadıkları bir yaştır,buna rağmen çocukların ağzında ömür boyu kullanacakları ilk daimi dişleri ağızdadır.

Peki bu durumda ne yapmalı ki çocuk birinci büyük azı dişini çürütmesin?

Bunun cevabı çocuklara daha önce de belirttiğimiz gibi diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması,çürük oluşturucu besinlerden uzak durması önerilir.Bunun yanında diş hekimi tarafından koruyucu tedaviler uygulanarak çocukların daimi dişlerinin çürümesi önlenir.Düzenli olarak 6 ayda bir çocuk diş hekimine getirilirse,kliniğimizde de uygulamakta olduğumuz TOPİKAL FLUOR uygulaması ve FİSSÜR SEALANT uygulaması yapılabilir.Topikal fluor uygulaması çocuğun daimi dişlerini güçlendirir,daimi dişlerin çürüğe karşı daha dirençli olmasını sağlar.Fissür sealantlar ise büyük ve küçük azı dişlerin üzerinde bulunan girinti ve çıkıntıların örtülmesiyle şeker,çikolata vs.gibi çürük oluşturucu maddelerin dişin yüzeye tutunmasını ve o girintilerden girerek dişi çürütmesini önler,ayrıca içersinde bulunan fluorid sayesinde dişin diğer bölgelerinin de çürümemesine katkıda bulunur.

Çocuklarda Süt Dişlerinin Önemi

Süt dişleri geçici olduğu için ebeveynler tarafından genellikle nasıl olsa bu dişler değişecek denerek pek önemsenmez.Dolayısıyla bu tarz bir düşünce süt dişlerinin temizliğinin ihmaline ve çürümesine sebep olur.Unutlmamalıdır ki süt dişlerindeki çürükler hem çocuğun dişlerinin ağrımasına sebep olur,hem de daimi dişlerine zarar verir.

Posted by şirin

Çapraşık diş ve uyumsuz çene ilişkilerini bir takım aparatlar yardımıyla düzenleyen diş hekimliği branşıdır. Ortodontik tedaviyi üstlenen diş hekimlerine ortodontist denir.

Gülümsemeni düzelt, özgüvenini arttır.

Başkaları bazen bizi görüntümüzle yargılasa da, ortodontik tedaviyi düşünmek için daha başka zorlayıcı nedenler vardır. Diş sağlığınızın, genel sağlığınız ve rahatlığınız üzerinde bir etkisi vardır.

Ve nasıl göründüğünüz hakkında ne hissettiğiniz de yaşam kalitenizde bir yol oynar.Eğri dişler veya uygun ilişki içinde olmayan çeneler nedeniyle cazibesiz hissettiğiniz zaman, sıkılgan olabilirsiniz ve zihniniz görünüşünüzle meşgul olabilir. Konuşurken veya gülerken ağzınızı kapatabilir, gülmekten çekinebilir veya yüz görünümünüzü saklamaya çalışabilirsiniz. Ayrıca dişlerin çapraşıklığı dişeti sağlığını da olumsuz yönde etkiler.

Ortodontik tedavi, dental sağlığınızı düzeltebilir, fasiyal görünümünüzü daha iyiye götürebilir ve özgüveninizi arttırabilir. Görünüşünüzü düzeltmek için size şans sağlayabilir. Çoğu kez, hastalar tedavi tamamlanmadan önce bile kendilerini daha özgüvenli hissederler.

Posted by şirin

Dişhekimliğinde bu hal için "xerostomia" terimi kullanılır.Tükürük bezlerinin tükrük salgılama fonksiyonlarının azalması sonucunda oluşur. Tükürük salgısındaki azalma ağızda oldukça ciddi sorunların oluşmasına yol açabilmektedir.

Sebepleri:

* Biyolojik yaşlılık: Bu etkili bir faktördür, tek başına etkili değildir.
* Sistemik hastalıklar: Romatizmal hastalıklar(Sjogren's sendromu), Bağışklık sistemi hasarı (AIDS), Hormonal bozukluklar (Şeker hatalığı), Nörolojik bozukluklar (Parkinson)
* Çiğneme kabiliyetinin azalması: Eğer beslenme alışkanlıklarınızda sıvı ve yumuşak gıdalar ağırlıktaysa çiğneme fonksiyonu azalır.
* Tükrük bezlerinin cerrahi olarak çıkarılması
* Radyoterapi (Radyasyon tükrük bezlerinde kalıcı hasar yapar.
* İlaçlar (400'ün üstünde ilaç türü ağız kuruluğu yapar: deconjestanlar, diüretikler, tansiyon ilaçları,antidepresanlar, antihistaminikler,...)
* kafein ve alkol tüketimi

Belirtileri:

* dilde yanma hissi
* özellikle kuru yiyecekler için yeme zorluğu
* konuşma zorluğu
* sık susama
* protez kullanmada zorluk

Posted by şirin

Ağız kokusu günümüzde medeni toplumlar da dahil olmak üzere oldukça yaygındır, aynı zamanda sosyal bir incinme sebebidir. Psikolojik problemleri beraberinde getirir. Ağız kokusunun sebep olduğu sosyal problemler biyolojik problemlerden daha fazladır. Hatta eğer ağız kokusu sosyal bir problem oluşturmasaydı belkide bir hastalık olarak görülmeyecek, tedavisi için gayret sarfedilmeyecekti. Ağız kokusundan şikayet eden bireyler sosyal hayatlarında kendilerine olan güvenlerini kaybedebilirler.

Ağız kokusu nasıl giderilir?
Ağız kokusunun nedenleri
Ağız kokusundan kurtulma yolları nelerdir?
Ağız kokusu testi nedir? (Halitometre)

Ağız Kokusu (Halitosis) Nedir?
Ağızdaki çirkin kokuya kısaca ağız kokusu veya halitosis denir. Ağız kokusunu bir hastalık olarak tanımlamak zordur. Ancak ağız kokusu çok önemli hastalıkların işaretçisi de olabilir. Ağız kokusunu PATOLOJİK ve FİZYOLOJİK olmak üzere iki kısma ayırmak mümkündür.

1. Fizyolojik ağız kokusu:

Posted by Nevbahar

Ağız kokusunun sebebi ölü bakterilerin atık maddesi olan ve 'volatile sülfür' ismi verilen bir gazdır. Nefeste oluşan kötü koku büyük oranda ağız içinden kaynaklanır. Ağız içi bir infeksiyon, ilerlemiş bir dişeti hastalığı yada sadece ağız içinde birkaç saatten fazla kalmış gıda artıklarına yerleşen bakteriler kokuya sebep olurlar.

Ağız kokusuna sebep olan problemler: Tonsilit, akciğer iltihabı, sinüzit, şeker hastalığı (aseton kokusu), mide bağırsak hastalıkları, böbrek yetmezliği (balıksı koku), karaciğer ve metabolizma bozukluklarıdır.

Ağız kokusunda yapılması gereken öncelikle teşhis ve tedavidir.

Ağız kokularında yapılması gerekenler:

* Tüm çürükler tedavi edilmeli.
* Diş eti hastalığı tedavi edilmeli. Cepler ve diş taşları önlenmelidir.
* Gömük ve yarı gömük 20 yaş dişleri çekilmelidir.

Ağız kokusunu önlemek için bunları uygulayın:

* Her öğünden sonra dişlerinizi 3 dk fırçalayınız ve günde bir kez diş ipi kullanınız.
* Diş fırçanızı kuru ve temiz bir yerde muhafaza ediniz ve kullandıktan sonra iyice yıkayınız.


Son yorumlar