Lazer

Posted by Arif

Lazer nedir?

Tek renkli, oldukça düz, yoğun ve aynı fazlı paralel dalgalar halinde hareket eden yüksek güçlü ışık demetine lazer denir. Lazer, doğada var olmayan, üretilen en gelişmiş ve en son keşfedilmiş ışık kaynaklarındandır. Lazer kelimesi "Light Amplification of Stimulated Emission of Radiation" cümlesinin kısaltılmış halidir.

Lazer ışığı normal ışıktan farklı yapıya sahiptir. Normal ışık her tarafa yayılırken lazer tek bir doğrultuda yayılır. Normal ışık tüm renklerin karışımından ibaret örneğin beyaz bir ışık iken lazer ışığı hangi dalga boyunda oluşturulmuşsa o dalga boyuna ait tek renktedir (visible spectrum) veya renksizdir (infrared). Lazer ışığı dalgalarında birbirine uygunluk vardır. Lazer ışığı çok uzaklara da bu uygunluğu koruyarak ulaşır.

Normal bir beyaz ışık insan cildinde yüzeyel seviyede kalmakta iken, lazer ışığı insan cildini geçerek daha derinlere varabilmektedir. Enerji taşıyan photon tanecikleri tarafından iletildiği ve hedef kitlelerde parçalama, bozulma, değişime uğratma gibi etkiler yaratabildiği için, lazerler tıp alanında farklı alanlarda kullanılabilmektedir.

Cildin yapısı: Cilt bizi dış etkenlere karşı koruyan bir organdır. Aynı zamanda vücut ısısını ve su dengesini korur, çeşitli zararlı maddelerin ter yoluyla vücuttan atılımını gerçekleştirir. Cilt farklı tabakalardan oluşur. Gözle görünen en dış tabaka epidermis adını alır. Epidermis birçok tabaka ve çok sayıda hücreden oluşmuştur. Epidermisin alt kısmında sürekli oluşan hücreler devamlı yenilenerek epidermisin en dış tabakasındaki hayatiyetini kaybeden hücrelerin yerini alırlar. Cilde rengini veren melaninler bu katmanda bulunur.

Epidermisin altında dermis adı verilen tabaka yer alır. Bu tabaka kalojen doku ve damarlardan oluşmuştur.

Epidermisin beslenmesi dermis tabakasındaki damarsal yapılar aracılığıyla olur. Dermisin altında destek görevi gören deri altı yağ dokusu bulunmaktadır.

Ciltteki tüylerin belli gelişim aşamaları vardır. Bu evreler anajen, katajen ve telojen evrelerdir. Anajen fazda tüylerin büyümesi ve gelişimi gözlenir. Katajen faz tüylerin gelişiminin durması ve yavaş yavaş zayıflamayabaşlaması evresidir. Talojen fazda tüyler dökülme aşamasına girer ve tüy kökü yeni tüy üretmek için hazırlanmaya başlar. Lazerle epilasyon bu gelişim aşamalarına göre yapılmaktadır. Epilasyon için en uygun dönem tüylerin büyüme ve gelişme dönemi olan anajen fazdır.

Cildin ısıyı emme özelliği mevcuttur. Vücuda uygulanan lazer cilt tarafından emilir. Lazer tedavilerinde amaç hedeflenen noktanın lazer ışını tarafından etkilenmesidir. Lazer ışını deriye uygulandığı zaman ışının tamamı hedeflenen noktaya ulaşmaz. Bir kısmı deri üzerinden yansır (reflexion), bir kısmı deri içerisinde hedefe doğru ilerlerken fibroplastlar gibi çevre etkenler tarafından dağıtılır (scattering) ve bir kısmı da hedefe; ki epilasyonda hedef kıl köküdür; ulaşır (absorbtion). Bu noktada en başarılı tedavi hedefe ulaşana kadar enerji miktarı fazla değişmeden ve dağılmadan uygulanabilen lazerlerle gerçekleştirilebilmektedir.

Belirlenen hedefe lazer ışını ulaştığında hedefin ısısı artar ve bunun sonucunda ısı seviyesine göre hedef ya de-nature edilmiş (imha) olur, ya değişime uğrar veya herhangi bir tepki vermez. Isı seviyesinin derideki etkisi, bizim ne seviyede lazer enerji ihtiyacımız olduğunu gösterir. Amacımız örneğin, gergin bir cilt yaratmaya çalışmaksa, ilgli kalojen hücreleri çok fazla ısıtmadan değişime uğratmayı amaçlarız, kalıcı epilasyon yapmak ise daha yüksek bir ısı ile kıl papilasındaki stem hücreleri tahrip etmeye çalışırız.

Lazer epilasyon, lazer ışınının, kıla rengini veren pigmentler tarafından emilerek ısıya dönüşmesi, bu ısının kıl köklerine taşınması ve kıl papilasını tahrip etmesi ve böylece kalıcı olarak tüylerin çıkmasının engellenmesi işlemidir.

Lazer ile epilasyonda önemli olan olan kökünün tamamen tahrip edilmesidir. Lazer ışığının uygun tipte olmaması ve ısının yeteri kadar derine inememesi, kılı görüntüsel olarak cildimizden temizlesede ciltaltında yüzeysel bir etki yaratmakta ve aynı noktadan tekrar tüy çıkabilmektedir. Kalıcı bir lazer epilasyonun başarısını en az 6ay (bölgeye göre 1yıla kadar çıkabilir) gibi bir süre, uygulama yapılmadığı süre içinde tüyün çıkmaması durumunda anlayabilmekteyiz. Unutmayalım ki kılı yakmak ile kalıcı olarak kıl kökünü tahrip etmek çok farklı bir iş. Kıl kökünün tahrip edilemediği birçok lazer veya IPL uygulamasında başarısızlık en az 1 yıl sonra anlaşılabilmekte.

Her cilt aynı değildir. Cilt tipi ve tüy rengi insandan insana farklılık göstermektedir. Özellikle koyu renkli ciltlerde, cilde rengini veren melanin pigmentleri daha fazladır. Tüy renkleri de yine kişiden kişiye değiştiği gibi yüz ve vücut bölgesinde de farklılıklar göstermektedir. Yüz bölgesindeki tüyler daha yoğun ve kökleri derinde bulunurken vücuddaki tüyler daha az yoğun ve kökleri kimi bölgelerde derinde kimi bölgelerde yüzeyde bulunmaktadır. Kıl köklerinin deride 0,5-1 mm ile 7 mm arasına bulunduğunu söyleyebiliriz.

Bütün cilt tiplerinde ve vücudun farklı bölgelerinde bulunan farklı yapı ve renkteki tüylerin etkin olarak yok edilmesinde, kullanılacak lazerlerin dalgaboyu, enerji seviyeleri, enerji atım kabiliyetleri ve diğer teknik özellikleri oldukça önem taşımakta ve değişik cilt ve tüy tiplerine göre farklı farklı yaklaşımlar gerektirmektedir.

Fitzpatrick cilt tipi sınıflandırması derinin güneşe maruz kaldığı sürece vermiş olduğu tepkiye göre sınıflandırma yapar. Fitzpatrick cilt tipi sınıflandırması sayesinde lazer tedavisinde en efektif ve verimli uygulamanın yapılabilmesi için uygulayıcının doğru lazer tipi ve parametrelerini seçmesi sağlanır. Bu sınıflandırma epilasyonda etkin olarak kullanılır.

Cilt Tipi 1: Fitzpatrick cilt tipi 1 oldukça açık cilt tonudur, güneşe maruz kaldığında her zaman çok kolay yanar ve asla buronzlaşmaz. Bu cilt tipine sahip olan insanların güneş ultra viole ışınlarına karşı çok hassas olduklarını bilmeleri gerekir. Konunun uzmanı ile güneş ışığına uzun süreler maruz kaldığında nasıl güvenlik önlemleri almaları gerektiğini belirlemelidirler. Özellikle tüy rengi koyu kahverengi ve kızıl olduğunda genel olarak epilasyona uygun cilt tipidir. Açık cilt ve koyu tüy rengi arasındaki kontrast lazer enerjisinin tüy kökü tarafından etkin penetrasyonuna izin verir. Böylece mükemmel kalıcı sonuçlar alınması sağlanır. Cilt tipi 1 lazer enerjisinin çok küçük miktarını emer, bu da minimum rahatsızlkla maksimum enerji uygulanabilmesine izin verir.

Cilt Tipi 2: Fitzpatrick cilt tipi 2 açık cilt rengine sahiptir. Kolay yanar ve bronzlaşması zordur. Güneş ışığına uzun süreler maruz kaldığında nasıl güvenlik önlemleri almaları gerektiğini belirlemelidirler. Özellikle tüy rengi koyu kahverengi ve kızıl olanlar istenmeyen tüylerin epilasyonunda iyi sonuçlar verirler. Ten ve tüy rengi arasındaki kontrast tüy kökünün enerjiyi maksimum seviyede pantrasyonuna izin verir. Böylece mükemmel kalıcı sonuçlar alınması sağlanır. Cilt tipi 2 lazer enerjisinin çok küçük miktarını emer, bu da minimum rahatsızlkla maksimum enerji uygulanabilmesine izin verir.

Cilt Tipi 3: Fitzpatrick cilt tipi 3 orta renk tonuna sahiptir. Güneşten makul derecede etkilenir ve derece derece bronzlaşır. Güneşin ultra-viole ışınlarına duyarlı olduklarını bilmeleri gerekir. Güneş ışığına uzun süreler maruz kaldığında nasıl güvenlik önlemleri almaları gerektiğini belirlemelidirler. Cilt tipi 3 lazerle epilasyona uygundur, özellikle koyu renk tüylerde daha efektif sonuçlar alınır. Cilt tipi 3 daha açık cilt tiplerine göre daha çok lazer enerjisi absorve eder, bu da cilde zarar vermemek ve rahatsızlık hissettirmemek için uygulayıcının daha düşük lazer enerjisi kullanması gerektiği anlamına gelmektedir. Bazı durumlarda tedavinin sonuçlanması için birden fazla seans gerekebilir.

Cilt Tipi 4: Fitzpatrick cilt tipi 4 ortalamanın biraz üzerinde koyulukta cilt rengine sahiptir. Güneşte çok nadir yanarlar ve herzaman iyi bronzlaşırlar. Cilt tipi 4 e sahip olanlar yinede ciltlerinin güneşe duyarlı olduğunu ve uzun süre güneş altında kalacaklarsa koruyucu kullanmaları gerektiğini bilmelidirler. Cilt tipi 4 lazerle epilasyona uygundur ve özellikle koyu renkli tüylerde daha etkin sonuç alınmaktadır. Bu tip cilt açık renk ciltlere göre daha çok lazer enerjisini absorve ederler Bu da rahatsızlık hissetmemek ve cilde zarar vermemek için daha düşük enerji miktarı ile uygulama yapılması gerektiği anlamına gelmektedir. İstenilen sonuca ulaşmak için birden fazla seans gerekebilir.

Cilt Tipi 5-6: Fitzpatrick tüy tipi 5 ve 6 daha yağlı ve koyu cilt rengidir. Güneşte çok nadir yanarlar ve çok kolay bronzlaşırlar. Cilt tipi 5 olanlar yine de ciltlerinin güneşe karşı nadirde olsa hassaslaşabileceğini unutmamalıdırlar, uzun süreli güneş ışınına maaruz kalacakları zaman koruyucu kullanmaları gerekir. Epilasyon uygulanabilmektedir , koyu renk tüylerde daha etkilidir. Lazer ışınının deri tarafınan emili açık ten renklerine göre daha fazladır. Rahatsızlık hissetmemek ve cilde zarar vermemek için daha düşük enerji miktarı ile lazer uygulanır. Tedavinin daha etkin sonuç vermesi için birden fazla seans gerekir.

Vücudumuzun farklı yerleri farklı tip tüyler mevcuttur. Genel olarak aynı noktada da farklı tüyler olmasına rağmen bazı bölgelerde de yoğunlaşmışlardır. Etkin epilasyon için her tüy tipinde farklı lazer değişkeni kullanılması gerekir.

İnce Tüyler: Soğuma süresi kısa olduğu için epilasyonları zor olan tüy tipidir. Kısa atım süresi içinde yüksek enerji yollayabilen yüksek güçlü (yüksek peakpower) lazerler kullanılmalıdır..(özellikle katı fizik lazerleri)

Kalın Tüyler: Sırt, ense, koltuk altı ve genital bölgede bulunan tüylerdir. Kalın tüylere ince tüylere göre daha kolay lazerle epilasyon uygulanabilir. Fakat kalın tüylerin derin kıl köklerine sahip olması kalıcı bir epilasyon için zorlaştırcı bir faktör olacaktır.

Yüzeyde Bulunan Tüyler: Daha çok derinin üst kısmı olan epidermisde 2.5 ila 3 mm arasında bulunurlar. Genellikle tedavi için uygun kıl tipleridir.

Derinde Bulunan Tüyler: Genellikle 4.5-7 mm derinlikte yüz, sırt, ense, genital kol bölgelerinde bulunan, kılkökü derin dermise uzanan kıllardır. 850-900nm altında, kısa dalgaboyuna sahip olan lazerlerde tedavileri zordur. Lazer başlığının genişletilmesi ısının penetrasyonunu arttırsada saçılmanında (scattering) artması nedeniyle lekelenme riski oluşmaktadır. Etkin bir epilasyon için 1064nm gibi uzun dalgaboylu lazerlerin kullanılması daha doğrudur.

Açık Renkli Tüyler: Tüy ve kökünde renk pigmentleri az olduğu için renkleri açıktır. Açık ten rengine sahip insanlarda görülür. Çoğu lazer ışığı koyu renge duyarlı olduğu için epilasyonu zordur. Bu sebeple melanine duyarlılığı daha az olan uzundalgaboylu lazerler daha etkili sonuç vermektedir. Yüksek enerji miktarı ile tahrip edilirler.

Koyu Renkli Tüyler: Renk pigmentlerinden dolayı koyu olan tüy tipidir. Ten rengi açık olduğu sürece epilasyonu kolaylıkla yapılabilir.

İnce Tüyler: Lazer epilasyonda lazer ışını tarafından emilimi düşük olduğu için her cihaz etkin olarak ince tüy köklerini yok edemez. Bu tarz tüylerde hızlı atımlar(kısa puls süresi) yaparak tüy kökünün etkilenmesi sağlanır. Puls süresi bu anlamda önemlidir.

Açık Renkli Tüyler: Lazerler kılları ısıtarak kıl kökünü tahrip etmektedir. Kıl rengi açık olduğunda emilim az olacağı için tahribatta yetersiz olacaktır. Örneğin 1064nm LP Nd:Yag lazeri melanine duyarlılığı az olduğu için direk olarak kıl köküne etki edebilmektedir. Bu nedenle açık renkli tüylerde de etkin olarak kullanılabilir.

Koyu Ten: Lazer ışını, kıla rengini veren pigmentler tarafından emilerek kılın ve dolayısı ile kökünün ısınması ve tahrip olmasını sağlamaktadır. 850-900nm altı dalgaboyundaki lazerler (Ruby,Alex,Diot gibi), tene rengini veren melanine de duyarlılıkları yüksek olduğu için koyu renk tenlerde kullanılmaları sakınca yaratabilir. Bu nedenle koyu tenler genellikle epilasyonu zor olarak bilinir. Dalgaboyu nedeni ile melanine duyarlılığı az olan 1064nm LP Nd:Yag lazeri en koyu renkte veya bronz tenlerde de epilasyon imkanı sağlamaktadır.

Derin Foliküllü Tüyler: Özellikle yüz, sırt, kol ve genital bölgede bulunan kılların kökleri daha derin deri katmanında bulunmaktadır (5-7mm). Dalgaboyu düşük olan lazerler saçılmaya daha fazla uğradıkları ve derine ısı iletemedikleri için bu tip kıllarda daha az etkili olacaktır. 1064nm LP ND-YAG lazeri, derin kıl köklerinde derin penetrasyon yeteneği ile daha fazla başarılı olacaktır.

Lazer tipleri mekanizmalarına göre farklılık gösterirler; farklı ten renklerinde ve farklı tüy tiplerinde uygulanacak lazer tipinin tercih edilmesinde aşağıdaki tanımları bilmekte fayda vardır.

A- Termal Rahatlama Süresi: Termal rahatlama süresi, bir kromoforun(tüyün) ne sürede soğudunu göstermektedir. Genel olarak ince tüyler, kalın tüylere göre daha hızlı soğuyacaktır. Termal rahatlama süresi kavramı, hedef doku etkilenmesini maksimuma çıkarma, çevre doku zedelenmesini ise minimuma indirme amacı ile kullanılarak gönderilecek olan lazer ışının enerji süresi saptanır. Lazer enerji verme süresi termal tahatlama süresinden daha kısa olmalıdır.

C- Enerji Seviyesi: Santimetrekareye uygulanan, joule (jul) cinsinden enerji miktarıdır. Uygulanacak noktadaki tüy kalınlığına göre farklılık gösterir. Açık ve koyu renkli tüylerin etkilenmesinde miktarı önemlidir. Genel olarak cilt tipi ve kıl tipi enerji seviyesini belirlemektedir.

D- Puls (Sinyal) Hızı: Puls (sinyal) hızı, belirli bir enerji cilde transfer etmek için gerekli olan sinyalin süresidir. Puls süresi enerjinin zamana yayılarak cilde uygulanması anlamına gelir. Etkin enerji miktarının cilt tipine göre ayarlanabilmesi bu özellik sayesinde olmaktadır. Böylece cilde zarar vermeden kıl kökü güvenli bir şekilde tahrip edilebilmektedir. Uzun puls süreleri koyu ciltlere, büyük hedeflere, kısa puls süreleri çabuk soğuyan ince, küçük hedeflere uygulama imkanı sağlamaktadır.

Ayrıca lazer enerjisinin, termal rahatlama süresinden daha kısa bir sürede uygulanması gerekir. İnce tüylerde termal rahatlama süresi daha kısa olacağı için daha hızlı atım yapılır. Kısa puls süreleri ile ince tüyler ve açık tende etkin sonuç sağlar. Kısa puls atımlarının düzgün yapılabilmesi lazerlerin kalitesi/yeteneği açısından önemli faktörler olarak görülmelidir.

Bu etkenler cilt türü ve kıl rengine göre en etkin tedavinin uygulanabilmesi için kullanılan parametrelerdir.

Görüldüğü gibi her ten renginde ve kıl tipinde lazer epilasyon yapılabilmesi için uygulanacak tedavinin farklılık göstermesi ve farklı bileşenlerin bir cihazda bir araya gelmesi gerekmektedir. Bundan dolayı lazer epilasyon sanıldığı kadar kolay değildir.

Lazer ışığı, deri katmanını geçerken bir çok etmene çarpacaktır. Seçilen lazer ışığının bu etmenlere karşı duyarlılığı gözardı edilmemelidir.

Güneş bronzlaşması dahil her tip renk cilte sorunsuz ve etkili kullanım olanağı sağlayan güvenli bir ışık kaynağının tercih edilmesi gerekir ki uygun olmayan diğer lazer tipleri sadece açık renkli tenlerde kullanılabilmekte, koyu tenlerde veya yaz aylarında bronzlaşan tenlerde risk oluşturmaktadır.

Her lazer için bu soruya verilecek yanıt maalesef �evet� olmayacaktır. Çünkü kullanılan bazı lazer ya da IPL sistemler melanine duyarlılığı yüksek ışıklar ürettiği için koyu renk yada bronzlaşmış ciltte etkin tedavi sağlayamamaktadır. Melanin afinitesi yüksek olan ışık kaynaklarında yapılacak pratik çözüm enerji seviyesinin düşürülmesi yönünde olmaktadır! Fakat bunun da tedavi edici özelliğini azaltmak olduğunu düşünmemiz gerekir.. Öte yandan ciltte leke yaratma riskinin hala taşındığı unutulmamalıdır...

NOT: Dermacare Güzellik Merkezi�nde kullanılan lazerlerin lekeleme riskine karşın, LP ND-YAG ışığı ile düşük melanin afinitesi taşıma ve homojen dağılım yapabilme, kare puls atabilme gibi önemli özellikleri bulunmaktadır. Bu özellikler sayesinde en koyu ciltte ve bronzlaşmış tende de rahatlıkla kullanılabilmektedir. Lazer cihazlarımızdaki bu farklılık neticesinde yılın 365 günü rahatlıkla etkili lazer epilasyon uygulması yapılabilmektedir.

Lazer tedavisi 1960�lardan beri tıpta göz ameliyatından diş dolgusuna kadar çok farklı uygulamalarda güvenle kullanılmaktadır. Lazerin güvenle kullanılması için doğru vakalarda doğru doz kullanımı ve özellikle kullanılan lazer teknolojisi hem güvenlik, hem kullanım etkinliği hem de tedavi sürekliliği açısından çok önemlidir. Dermatolojide kullanılan lazer cihazları FDA (Food and Drug Administration) onayına sahiptir ve gelişmiş ülkelerde de uzun yıllardır kullanılmaktadır.

Lazer epilasyonun riski deride bulunan ve deriye rengini veren melanin pigmentinin miktarına göre değişiklik göstermektedir. Koyu renkli ya da güneş nedeni ile bronzlaşmış tenlerde her lazer tipi güvenle kullanılamamakta, bu tarz cilt rengine sahip insanlarda risk taşımakta ve uygulanmamaktadır. Koyu renk cilt tiplerinde uygun olmayan lazerlerle yapılan çalışmalarda pigmentasyon (deriye rengini veren melaninin ışığı emmesi sonucu deride lekeler oluşması) ihtimali yüksektir.

Eğer lazer melanin pigmenti tarafından emilir ve melanin ısıdan yok olursa hypo pigmentasyon olur ve deride beyaz lekeler meydana gelir.

Eğer lazer melanin pigmenti tarafından emilir ve melanin ısıdan genişler ve büyürse hyper pigmentasyon olur ve ciltte kahverengi lekele meydana gelir.

Türk insanın %46,6 sı ( Türkiye Profili 2 Araştırması � TNS Piar) esmer ve buğday tenli olduğu için bazı lazer tipleri Türk insanında etkin olarak kullanılamamaktadır. Lazer epilasyon uygulaması sonrasında kıl köklerinin enerjiden etkilendiğinin belirtisi olan hafif kabartılar ve kızarıklıklar oluşabilmektedir. Uygulama bölgesinde görülebilecek bu durum çok kısa bir zaman içerisinde kaybolacaktır.

Uygulama yapılırken hafif bir yanma hissedilebilir. Tedavinin devamlılığı için lazer tedavisi uygulanan cihazda acıyı azaltıcı hava soğutmalı sistem olmasına dikkat edilmelidir.

Kişiden kişiye değişmekle beraber 4-6 seans arası kalıcı netice sağlamak için yeterli olmaktadır. Seans araları yüz bölgesi için 4 hafta vücut bölgeleri için 8 hafta kadardır.

Özellikle lazerli epilasyon, kıl büyümesinin aktif uzama evresi olan �anajen faz� adı verilen evrede etkilidir. Herhangi bir anda vücudumuzdaki tüm kılların %85�i anajen fazda olduğundan bu evre kolaylıkla yakalanır. Epilasyonun birden fazla seans halinde tekrarlanmasının sebebi ise farklı evrelerde buluna kılların da sonunda anajen fazlarında yakalanarak imha edilmesi gereğidir.

Uygulamanın yapılacağı bölgede 2-3 hafta önceden başlamak kaydıyla cımbız, ağda gibi kökten alma yöntemleri kullanılmamalıdır. Uygulamaya geleceğiniz günden 3 gün öncesine dek tüylerinizi vücut bölgelerinde jilet, yüz bölgenizde makas ile kısaltabilirsiniz.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • İzin verilen HTML etiketleri: <a> <em> <strong> <cite> <center> <big> <code> <ul> <ol> <li> <dl> <font> <img> <b> <dt> <dd>
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünürler.

Biçimlendirme seçenekleri hakkında daha fazla bilgi


Son yorumlar