warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Zatürre

Sonbahar geldi, soğuk algınlığı, grip bronşit ve zatürre kapıda sizi bekliyor. İşte bu dört hastalıktan nasıl korunacağımızın yanıtı:

Soğuk algınlığı, grip, bronşit, zatürre... Üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları pek çoğumuz tarafından önemsenmese de yaşam kalitemizi düşüren ve bizi uzun süre işimizden alıkoyan önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Bu hastalıklar, en sık ani ısı değişimlerinin olduğu mevsim geçişlerinde ve kış aylarında bizi etkisi altına alıyor. Özellikle soğuk havalarda toplu halde bulunulan kapalı ve iyi havalandırılmayan mekanlar, virüslerin bulaşabilmeleri için en ideal ortamı oluşturuyor.

Bu mevsimlerde güneş ışınlarından daha az yararlanmamızın yanı sıra, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen strese daha fazla maruz kalmamız da enfeksiyon etkenlerinin üremesini kolaylaştırıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr Elif Hakko, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarından nasıl korunacağımızı şöyle anlatıyor:

Posted by Serrâ

Domuz gribi salgını ve aşısı konusunda tartışmalar sürerken; risk grubunda olmayanlar bile domuz gribinin zatürreye çevirip ölüme neden olacağı uyarıları üzerine zatürre (pnömokok) aşısı vurdurdu.

Piyasada zatürre aşısının kalmadığını belirten İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Herkes kendisi, ailesi, çocukları için önlem peşinde. Geçen yıl Türkiye'ye 120 bin doz zatürre aşısı gelmiş, tamamı satılmamıştı. Bu yıl 200 bin doz geldi, 65 bini İzmir'de haftalar öncesi de bitti, risk grubundakilere aşı kalmadı. Panikten çılgınca şeyler yaşanıyor” dedi. Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş da Domuz gribi aşının gereksiz olduğunu öne sürüp, aslında zatürre aşısının yapılması gerektiğini öne sürmüştü.

Domuz gribi konusunda insanlar kime inanacağını şaşırırken, geçtiğimiz günlerde Domuz gribi ve aşısı konusunda görüşlerini açıklayan eski Sağlık Bakanı, MHP Kırıkkale Milletvekili Doç. Dr. Osman Durmuş, aşı olmayacağını, ailesini de aşılattırmayacağını söylemişti. Durmuş, zatürre hastalığından ölümlere ve zatürre aşısının önemine dikkat çekmişti. Bakan Durmuş'un eski bir Sağlık Bakanı olarak yaptığı bu uyarılar, domuz gribinden korunmak için önlem arayanlarda etki yaptı.

Posted by lâle

Eşlik eden başka bir hastalığı olmayan hastalarda, günlük yaşamı sırasında ortaya çıkan pnömonilere toplum kokenli pnömoniler denir. Toplum kökenli pnömoniler ikiye ayrılır: tipik pnömoniler ve atipik pnömoniler.

1. Tipik pnömonili hastalarda ilk görülen belirtiler üşüme titreme ile ani yükselen ateştir. Ardından öksürük, pürülan balgam ve plöretik tipte yan ağrısı gelişmektedr.

2. Atipik pnomoniler, ateş, halsizlik, baş ağrısı gibi prodromal belirtilertilerle subakut bir şekilde başlar. Ardından kuru öksürük yada mukoid balgamlı öksürük görülmektedir. Hastalarda hırıltılı solunum gelişebilir. Legionella pnömonisinde (halk arası “yaz zatürresi” olarak bilinmektedir) ise ilk 24-48 saatte halsizlik, kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı gelişir. Ardından ani yükselen ateş, ve kuru öksürük başlar. Legionella pnömonisinde bazen yan ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gelişebilir.

Posted by lâle

Tanımı :

* SARS (Severe Acute Respiratory Syndrome) ya da halk arasında bilinen adıyla "gizemli zatürre" ; 2003 yılı başlarında Asya’da, Kuzey Amerika’da ve Avrupa’da görüldüğü bildirilen, ani başlayıp ağır seyreden, virüslerle oluşan bir solunum yolları hastalığıdır.

En sık görülen belirtileri :

* 38 dereceyi geçen ateş
* Kuru, balgamsız öksürük
* Solunum güçlüğü

Bu belirtilerin salgın olan bölgelerde yaşayan veya oraya yakın zamanda seyahat etmiş olan kişilerde görülmesi daha da anlamlıdır.

Etyoloji :

* Yapılan son çalışmalara göre hastalığa yol açan mikrobun ‘Coronavirüs’ (nezle ve soğuk algınlığına da yol açan taç şeklindeki virüs grubu) ailesine ait bir virüs olduğu anlaşılmıştır.

Epidemiyoloji :

* Dünya'da (yaygın olarak) ilk kez güney Çin'deki Guangdong eyaletinde ortaya çıktı.
* WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından şubat 2003’ten itibaren toplanan bilgilerle tanımlandı. 9 ülkede 11 labaratuvarda tanı amaçlı çalışma yapılıyor.
* Hastaların yaşları 25-70 arasında değişiyor.
* 15 yaş altı çocuklarda da görülmüş.

Posted by lâle

Tanım: Mikrobiyal bir ajanla oluşan akciger parankim inflamasyonudur. Toplum kökenli pnömoni, bakımevlerinde pnömoni, nozokomiyal pnömoni, immunkompromize hastada pnömoni ve aspirasyon pnömonisi başlıgı altında incelenir ve yaklaşım belirlenir. Bunların herbirinde etken, prognoz ve tanısal yaklaşım farklılık gösterir. Ayrıca akut, subakut ve kronik olarak sınflandırılabilecegi gibi, tutuluma göre; lober, bronkopnömoni, intersitisyel pnömoni, veya akciger apsesi ve eşlik eden diger radyolojik bulgulara göre;hiler LAP, plevral sıvı ve atelektazi olup olmamasına göre de degerlendirilir. Etkene göre de sınflandırma yapılabilir.

Posted by lâle

Hastane kökenli pnömoni (HKP), hastaneye yatış öncesi ve sırasında enkübasyon döneminde olmadığı bilinen etkenlerle hastaneye yatıştan 48 saat ve sonrasında oluşan pnömoni olarak tanımlanmaktadır. Yine hastaneden çıktıktan sonraki 48 saat içerisinde oluşan pnömoni de hastane kökenli pnömoni gibi tedavi edilmelidir. Hastane kökenli pnömoni serviste ya da yoğun bakımda hasta takip edilirken ortaya çıkabilir. Entübasyon sırasında pnömonisi olmayan, invazif mekanik ventilasyon desteğindeki hastada entübasyondan 48-72 saat sonra gelişen pnömoni ventilatörle ilişkili pnömoni (VİP) olarak tanımlanmaktadır.

Amerikan Solunum Derneği (ATS) ve Amerikan İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (IDSA) tarafından kanıta dayandırılarak hazırlanmış ve bazı önerilerde bulunulmuş rehberde bakım hastalarında pnömoni olarak bir tanım daha ortaya konmuştur (1). Bu isim altında son 3 ay içerisinde iki veya daha fazla gün hastane bakımı gerektiren olgularda, son 1 ay içerisinde yara infeksiyonu olan olgularda, bakım evinde yaşayan olgularda, yakın zamanda intravenöz antibiyotik tedavisi olgularda, hastane veya hemodializ kliniklerinde izlenen olgularda ortaya çıkan pnömoni tanımlanmaktadır (1).

Posted by lâle

Akciğerin bir çok hastalığı bulunmaktadır. Ancak bunlardan bir kısmı "Göğüs Cerrahisi" biliminin ilgilendiği hastalıklardır. Tedavisi cerrahi olmayan diğer hastalıklar Göğüs Hastalıkları Bölümünün ilgi alanına girmektedir. Aşağıda, özellikle ülkemizi en çok ilgilendiren ve merkezimizde tedavisi yapılan başlıca hastalıklar görülmektedir:

Sigaranın neden olduğu başlıca hastalıklar

Sigara tüm Akciğer Hastalıklarında, hastalar için şikayetlerini artırıcı etkiye sahiptir. Üstelik Doğuştan Gelen Hastalıklar ve Kist hariç tüm diğer Akciğer Hastalıklarının oluşmasında rol oynar.

Akciğer Tümörleri

Posted by Arif

Pnömoni (zatürre) akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana gelir.

Zatürre nasıl bulaşır?

Bazı zatürree türlerinde hasta kişiden sağlam kişilere doğrudan bulaşma riski vardır. Ama, hastalık çoğunlukla, hastanın kendi ağız, boğaz veya sindirim kanalında bulunan mikropların akciğere ulaşmasıyla meydana gelmektedir. Normal durumlarda hastalığa neden olmayan bu mikroplar, vücut savunması zayıf düşmüş kişilerde zatürree oluşturur. Dolayısıyla zatürrenin ortaya çıkmasında bulaşmadan çok, kişinin vücut direncini kıran risk faktörleri rol oynar. Zatürreeye zemin hazırlayan grip ve benzeri viral solunum yolu infeksiyonları ise çok bulaşıcıdır. Hapşırık ve öksürükle yayılabildikleri gibi, ağız ve burun sekresyonlarıyla bulaşmış bardak, mendil, çatal-kaşık, kapı kolu gibi eşyalar aracılığıyla diğer kişilere geçebilirler.

Zatürrenin sıklığı nedir?


Son yorumlar