Alkolizm Nedir?

Posted by Arif

Alkolizm deyince bir çok insanın zihninde, parklarda ispirto şişesine sarılıp sızan ağır alkol bağımlıları canlanır. Oysa alkolizm, bireyin beden ve ruh sağlığını, aile, sosyal ve iş uyumunu bozacak derecede sık ve fazla alkol alma ve alkol alma isteğini durduramama seklinde ortaya çıkan bir bozukluktur.

Bazı kişilerde alkol kullanımı ileri boyutlarda problemlere yol açar.

Aşağıdakilerden en az üçü varsa alkol bağımlısı tanısı konur:

1. Niyetlendiğinden daha fazla miktar ve sürede alkol almak. Örneğin kişi bir bardak içmek için başlar, ama bir şişe bitirmeden kalkamaz. Çoğunlukla da ne kadar içtiğini hatırlayamaz.

2. Kişi bırakmayı istediği ya da defalarca bırakmayı denediği halde yeniden içmeye başlar. Zaman zaman bir kaç gün ya da ay içmeyebilir. Bunu 'istediği zaman bırakabildiğinin' kanıtı olarak göstermeye çalışabilir.

3. İçkiye fazla vakit ayırır. Bazıları gün içinde kimseye fark ettirmemeye çalışarak içebilir. Ama işi nedeniyle büyük çoğunluğu Akşam saatlerinden sonra başlar ve çoğunlukla istem dışı olarak gündüze sarkarlar. Bu genellikle, sabah uyanamamak ve dolayısıyla iş kaybına uğramak anlamına gelir. Ayrıca erken kalkabilse bile , kişinin iş verimi asla istediği düzeyde olmaz.

4. İçki içmeye fırsat bulamadığı sosyal faaliyetleri, hobileri, başka zevk verici aktiviteleri azaltır ya da terk eder. Akşam saatlerini, genellikle kendisi ile beraber içmek isteyen kişiler yönlendirmeye başlar.

5. Alkole bağlı ya da alkolle artan fiziksel (karaciğer hastalığı, yüksek tansiyon, gastrit , aşırı mide yanması vb), ya da psikolojik (depresyon, anksiyete, uyku bozukluğu vb) problemler yaşamasına rağmen içmeye devam eder.

6. Zamanla alkolün miktarı kendini tatmin etmeyeceği için ve aynı etkiyi sağlayabilmek için, içtiği miktarı arttırır ya da başkaları için çok sayılacak miktarlarda içtiği halde etkilenmez (bunu, yanlış olarak iyi bir şeymiş gibi, alkole dayanıklı olduğunun kanıtı olarak öne sürer).

7. Alkol almadığı zaman titreme, terleme, çarpıntı,gibi şikayetler yaşar. Yoğun bir şekilde konsantrasyon sorunu ve karar verme mekanizmalarında problemler yaşamaya başlar. Bu durumda yapılacak tek şeyin “yeniden alkol almak” olduğuna , bir müddet sonra kendilerini inandırırlar. İlginç olanı bunu yaptıklarında çok kısa bir süre de olsa bir an için kendilerini iyi hissettiklerini zannederler.

Ne kadar içki içmek normaldir?

Alkolikler genellikle "dibe vurmadan" yani her şeylerini kaybetmeden alkolik olduklarını kabule yanaşmazlar, bu nedenle de tedaviye istekli değillerdir. Ailelerinin alkolik hastayı koruyucu, kollayıcı tavrı onun dibe vurmasını ya da dibe vurduğunu fark etmesini engeller. Başka bir değişle, alkolik parasız kalır, annesi para verir, karakola düşer, babası kurtarır, hasta olur, eşi hastaneye götürür. Alkolün olumsuz sonuçlarıyla hasta değil ailesi hep yüz yüze gelir. O ise alkolün verdiği sarhoşluğa sığınıp tüm sorunlarını inkar eder ya da hep başkalarını suçlar. Alkol kullanımının normallik sınırlarının tanımında bir standart içki birimi kullanılır. "Bir standart içki" ortalama 10 gram alkol içerir. Bunun içki olarak karşılığı, bir tek rakı, cin, votka, viski ya da bir kadeh şarap, ya da bir küçük kutu biraya eşdeğerdir. Bugün erkekler için haftada 21 standart içkinin, kadınlar için ise 14 standart içkinin üzerine çıkılması tıbbi açıdan ciddi tehlike olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca miktar ne kadar olursa olsun haftada en az iki günlük bir içki tatili de önerilmektedir. Yine bu miktar içkinin altında içmenin de kişiye hiç bir zarar vermeyeceğini sanmak yanlıştır.

Alkolizmin Tanımı ve Sebepleri

Alkolizm, bir kişinin devamlı ve kendisine zarar verecek ölçülerde alkollü içecek almasıyla oluşur. Alkol, fiziksel ve psikolojik zararlarının yanı sıra sosyal ve ekonomik açıdan da felaketler doğurur. Alkolizm hastalığının en önemli belirtisi, kişinin sürekli ve çok miktarda alkol alarak bunun sonucunda da davranış değişikliği göstermesidir. Sonunda kişi kendisine hakim olamayacak kadar bağımlı hale gelir ve kendini kaybetmeye başlar. Kişi artık alkolsüz yaşayamayacak hale gelmiştir.

Genellikle alkolizmin tanımı tanımlayan kişiye göre değişir. En basit anlamda ve en eski tanımı, kronik ve aşırı alkol alınmasıyla oluşan hastalıktır. Bağımlılığın psikolojik tanımı, gittikçe artan dozlarda alkol alma isteğidir. Ancak bu tanım da çok yeterli değildir, çünkü alkolizm diğer bağımlılıklara pek benzememektedir. Afyon bağımlıları, gittikçe artan dozlarda ve sonunda öldürücü miktarda madde ihtiyacı duyarlar, ancak alkoliklerin ihtiyaç duyduğu alkol miktarı tek seferde öldürücü olmamaktadır.

Alkolizmi tanımlamak için en belirgin sinyal kişinin davranış şeklidir. Modern tıp; alkolizmi sebebi bilinmeyen, belirgin anatomik işaretleri olmayan ve alkol bağımlılığıyla ortaya çıkan bir hastalık olarak tanımlar. Ayrıca, hem psikolojik hem de fiziksel tıp, alkolizmin bir başka hastalığın, çoğunlukla da psikolojik bir bozukluğun, semptomu olabileceğini söylemektedirler. Bu anlamda, alkolizm, kronik, ilerleyen bir hastalıktır ya da psikolojik veya fiziksel bir başka hastalığın belirtisidir. Hastalığın özeliği alkol bağımlılığıdır ve her alkol kullanımından sonra kişi kontrolünü kaybeder. Alkolizm hastası, fiziksel ya da psikolojik sıkıntısını gidermek için alkol tüketir ve sonunda alkollü içecek tüketimi hastanın fiziksel, zihinsel, sosyal ve ekonomik hayatını engelleyecek boyutlara ulaşır. Bu noktada, hiç şüphesiz, hastalığın en önemli ipucu kişinin alkol yüzünden hayatının engellenmesidir.
Alkol aldıktan sonra hastanın kontrolünü kaybetmesi, içmeye başladıktan sonra bırakamaması, alkoliğin içmeyi engelleyemediğini göstermektedir. Bir alkolik içmeye başlar, çünkü kendini tutamaz. Alkoliklerin çoğunluğu içtiği zaman kontrolünü kaybeder, ancak tüm hastalıklarda olduğu gibi istisnalar vardır. Bazen bir alkolik, içmeden durabilir, kendi kendine ve çevresine bağımlı olmadığını ispatlamaya çalışır. Bazen daha kontrollü içebilir.

Alkolizmin bir başka tanımı da, kişinin iç dünyasıyla yada çevresiyle ilgili zor durumlardan kurtulmak için edindiği alkol içme bağımlılığıdır. Bu tanım, alkolizmin bir başka psikolojik ya da fiziksel bozukluğun dışa vurumu olabileceği ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Kişi alkol almayı öğrenip bu bağımlılığı edindikten sonra, alkolizm esas hastalık haline gelip, alta yatan esas hastalığı yok etmekte ya da üstünü örtmektedir.

Görüldüğü üzere, alkolizmin oldukça çok tanımı, türü ve sebebi bulunmaktadır. Hekimler hastanın, hangi gruba dahil bir alkolik olduğunu, onun alkol alma sıklığını ve miktarını, davranış biçimini, alkolizminin ortaya çıkışını, gelişimini yaptıkları testlerle, uyguladıkları anketlerle tespit etmekte ve buna uygun bir tedavi şekli uygulamaktadırlar.

NEDEN İÇKİ İÇİLİR?

Yapılan araştırmalar insanların en çok zevk almak için alkol tükettiğini göstermektedir. İçkili eğlence
yerlerinin çokluğu da bunun en önemli göstergesidir. Eğlence yerleri dışında zevk ve eğlence için en çok yılbaşı, düğün, doğum günleri gibi sosyal etkinliklerde insanlar aşırı miktarda alkol tüketmektedirler. Sosyal içicilik denen bu tür alkol tüketimi bazı insanlar için alkolizmin ilk basamağı olmaktadır. Alkol tüketiminin bir diğer önemli sebebi ise duygu durumunu düzeltmektir. İnsanlar genellikler kendilerini kötü hissetlerinde, zorlandıkları ya da üzüldükleri dönemlerde alkole sığınarak bu kötü duygu durumundan kurtulmaya çalışırlar. Sonuçta alkol hiçbir çözüm getirmediği gibi daha kalıcı ve daha kötü durumlara yol açar. Modern insanın en önemli sorunlarından biri olan stresle başa çıkmak için alkol tüketimi de oldukça yüksek miktarlardadır. Günlük hayatın getirdiği yoğunluk, karşılaşılan irili ufaklı problemler, yorgunluk, maddi sıkıntılar strese sebep olmakta ve pek çok insan bundan kurtulmak için içki içmeyi tercih etmektedir. Alkolizme yakalanan kişiler sonunda bastıramadıkları bir alkol içme arzusu duymaya başlarlar. Bu arzu alkol tüketiminin bir diğer önemli sebebidir.

BİR ALKOLİĞİN ÖZELLİKLERİ

Şunu unutmamak gerekir ki, alkolizm davranışsal bir bozukluktur ve sürekli ve artan miktarlarda alınan alkole bağlı problemlerin gelişmesi anlamına gelir. Bir alkolik, tüm kötü sonuçlarına rağmen sürekli alkol içmeye devam eder ve bir süre sonra alkol alımını sınırlayamaz bir hale gelir. Alkolikler genellikle, alkol içen kişilerle arkadaşlık eder, hatta eşlerini bile onların arasından seçebilir. Alkolik bir insan, içmek için her zaman bir sebep bulur. Bu mutluluk, mutsuzluk, gerginlik, üzüntü, neşesizlik olabilir. Ayrıca, içmek için her zaman fırsat yaratırlar, maç, av, parti, doğum günü, düğün, sünnet vb. Alkolizmin ilerledikçe, alkolik kişilerin sorunları da artmaktadır. Örneğin, yalnız içmeye başlarlar, çevrelerinden saklayarak gizli içerler, şişeleri saklarlar. Bütün bu davranışların sebebi alkolik olduklarını çevrelerinden saklama arzusu duymalarıdır. Gittikçe artan bir suçluluk duygusu geliştiririler, bu suçluluk duygusu, pişmanlıkla birleşir ve bu duyguları bastırmak için daha çok içmeye başlarlar. Hatta sabah kalkar kalmaz içmeye başlarlar. Alkolizm bir kısır döngüye dönüşür. Suçluluğa ve alkolün yaptığı tahribata bağlı olarak kişide anksiyete ve depresyon başlar ve bu yüzden kişi daha çok alkol tüketir. Alkol tüketimi arttıkça depresyon derinleşir, kişi uyuyamamaya ya da sızmaya başlar, geceleri uyanır, depresif bir duygu durumu içine girer, kendisini sürekli huzursuz ve sıkıntılı hisseder, panik nöbetleri geçirir, göğüs ağrısı, çarpıntı ve nefes almada zorluk çeker.

ALKOLÜN VÜCUDA ETKİLERİ

Kısa bir süre içinde aşırı alkol almak genellikle “akşamdan kalma” haliyle sonuçlanır. Bu durum 8-12 saat sürebilir. Akşamdan kalma olmanın sebebi, alkol zehirlenmesidir. Aşırı alkol alınması karşısında vücut zayıf düşer. Akşamdan kalma kişiler için halk arasında önerilen pek çok şey vardır. Ama bunların hiç biri bu durumu geçirmekte etkili değildir. Vücut zehirlenmiştir ve bunu düzeltmesi vakit alacaktır. Alkol ve diğer uyuşturucu maddelerin birlikte alınması çok daha korkunç sonuçlar doğurabilir. Kaza ölümlerin çoğu alkol ve uyuşturucuların birlikte alınmasıyla ortaya çıkmaktadır. Alkol uyuşturucuların etkisini çoğaltır. Tedavi için alınan ilaçlarla birlikte alkol kullanmak da çok tehlikeli olabilir. Alkolün uzun süreli etkileri, aylarca veya yıllarca sürekli ve aşırı miktarda alkol tüketimiyle ortaya çıkar. Kronik alkolizmin, fiziksel ve psikolojik olumsuz etkileri çok fazladır, bunların çoğu da öldürücüdür. Sürekli içki içen kişilerde çoğunlukla, kalp, böbrek, karaciğer hastalıkları veya mide iltihabı, kanaması gibi rahatsızlıklar görülür. Diğer ölümcül olmayan rahatsızlıklar ise, iştah kaybı, vitamin yetersizliği, enfeksiyon, iktidarsızlık ve sindirim bozukluğudur. Alkol tüketimi ne kadar artarsa ölümcül hastalık riski de o kadar artar. Alkoliklerde genç ölüm oranı hiç de azımsanmayacak kadar yüksektir. Alkoliklerin ölüm sebepleri genellikle, kalp, böbrek, karaciğer hastalıkları, zatürree, kanser, alkol zehirlenmesi, kaza, cinayet ve intihardır. Unutmayın asla, güvenli içki miktarı yoktur.

Dayanıklılık ve Bağımlılık

Sürekli içki içen kişiler bir süre sonra, alkolün kötü etkilerine karşı daha dayanaklı bir hale gelirler. Bu etkiler başlamadan önce daha fazla alkol alabilmeye başlarlar. Gittikçe artan miktarlarda alkol tüketimi bazı alkoliklerde görünürde sarhoşluk yapmaz. Bu kişiler, hayatlarına, çalışmaya devam ederler, fiziksel durumlarında, çok ciddi hasarlar oluşmadıkça, dışarıdan fark edilen bir değişiklik olmaz. Çoğunlukla bu kişiler bir başka sebepten hastaneye kaldırılırlar ve orada alkolün vücutlarında yaptığı tahribat ortaya çıkar. Alkole psikolojik bağımlılık, içkinin sürekli içilmesiyle oluşur. Ayrıca, bazı şartlarda mutlaka içen insanlarda da oluşabilir. Bunlar bazı sosyal etkinlikler olabilir. Bu şekildeki bağımlılık daha çok alkolün psikolojik etkileriyle ilintilidir. Psikolojik olarak alkole bağımlı kişiler içki içmedikleri zaman, endişeli ve panik içinde olurlar. Fiziksel bağımlılık aşırı içenlerde oluşur. Vücutları, alkolün varlığına alıştığı için, içmeyi durdurdukları anda fiziksel rahatsızlık duymaya başlarlar. Bu rahatsızlıklar, gerginlik, uyku hali, terleme, titreme, çarpıntı, iştahsızlık, aşırı durumlarda halüsinasyon olabilir.

ALKOLİZMİN FİZİKSEL ZARARLARI

Alkolizm genetik bir hastalık olmakla beraber pek çok vakada sürekli ve çok fazla alkol tüketimi sonucunda da ortaya çıkmaktadır. Psikolojik ya da toplumsal baskılar hastalığın ortaya çıkışında önemli bir etkendir. Alkolizmin en önemli özelliği hastanın sürekli ve giderek artan miktarlarda alkol tüketmesidir. Alkolizm, kişiye hem psikolojik hem de fiziksel zarar vermektedir. Alkolün fiziksel etkileri en çok kardiovaskular ( = kalp-damar sistemleri ) sistemde, sinir sisteminde ve böbreklerde görülmektedir ve alkolizm tedavi edilmediği zaman bu rahatsızlıklar ölümcül olabilmektedir.

Alkolizm Kaynaklı Fiziksel Bulgular

Arkus senilis: gözün kornea tabakasında yağ halkası
Acne rosecea : kırmızı burun
Palmar eritem: avuç içinde kırmızılık
Asteriksis: Elde flapping tremor (yüksek oranlı titreme)
Sigara yanıkları: parmak, göğüs vb.
Morartılar (düşme ve çarpmalara bağlı)
Hepatomegali (karaciğer büyümesi), karın ağrısı
Spider anjioma
Periferik nöropati (el ve ayaklarda his kusurları, uyuşma vb.)
Kan tetkiklerinde anormallikler: GGT, MCV, AST, ALT, ürik asit, trigliseritler, üre yükselmesi.

Alkolizmin Kardiovaskular Sisteme Zararları

Alkolik olarak yaşamak çok zordur, vücut ıstırap içindedir. Alkolün kalbe çok zararlı olduğu bilinmektedir, bir alkolik sadece kalp hastalığına yakalanma riski altında değildir, alkol kalbe direk zarar da verebilir. Çoğunlukla, alkolizm, lipid seviyesinin aşırı yükselmesiyle oluşacak damar tıkanıklığı, kalp krizi ve erken ölümle sonuçlanır. Eğer alkolizm tedavi edilmezse, hasta kalp hastalıkları yüzünden büyük bir ihtimalle hayatını kaybedecektir.

Alkolizmin Sinir Sistemine Etkileri

Aşırı alkol kullananlarda, vücut vitaminsiz kalacak ve özellikle B vitaminin eksikliğinden kaynaklanan hastalıklar başlayacaktır. Alkol tüm zihin fonksiyonlarına zarar verecektir. Yapılan tüm beyin hücreleri araştırmaları, alkoliklerin beyin hücrelerinin, normale oranla çok daha hızlı bir şekilde yok olduğunu, hatta "hücre deposunun" zamanla tamamen boşaldığını ortaya koymuştur. Bu durumda ne yazık ki, hastanın hemen hemen tüm zihinsel faaliyetleri durmaktadır.

Alkolizmin Gastrointestinal (=Mide-Bağırsak) Sisteme Etkileri

Gastrointestinal sistem de alkolden fazlasıyla zarar gören organ sistemlerinden biridir. Alkolizm sonucu, çok ileri düzeyde ülser (mide kanaması ya da delinmesi), ölümcül pankreas problemleri (akut pankreas vb.) ve pek çok başka hastalık ortaya çıkabilir. Ancak, tüm bunların arasında alkolizm konusu geçince en çok dikkat edilmesi gereken organ karaciğerdir. Alkolizm karaciğeri, çok sinsi ve tehlikeli bir hastalık olan sirozla sarar. Sirozun ilk basamağı, karaciğer hücrelerinin zedelenerek, yağ zerrecikleriyle dolmalarıdır. Karaciğer hücreleri bozulup, yağla kaplandıkça karaciğer büyümeye başlar. Eğer, alkolizm devam ederse, yaralar oluşmaya başlar. Yaralar gittikçe çoğalır ve sonunda tedavi edilemez hale gelir. Siroz ilerledikçe, alkolik çok daha ciddi sağlık problemleriyle karşılaşır. Bunlar çoğunlukla, kan zehirlenmesi (amonyak ve bilirubin), iktidarsızlık, kanamalar, bacakların ve bileklerin şişmesi, vücutta asit üretilmesi (içi sıvı dolu bir göbek) olarak ortaya çıkmaktadır. Eğer erken teşhis yapılıp, tedaviye başlanmazsa siroz öldürücü bir hastalıktır.

Erkekler geleneksel olarak kadınlardan daha fazla alkol tüketmektedirler. Ancak, özellikle gelişmiş toplumlarda kadın ve erkekler her alanda eşit düzeye geldikçe, alkoliklik konusundaki fark da kapanmaktadır. Erkeklerde alkolizm daha erken başlar. Yaş sınırı genellikle yirmi civarıdır. Alkolizm çok sinsi bir hastalıktır, yavaş yavaş ilerler. Yirmili yaşlarında alkolizme yakalanan bir kişide, otuz yaşından önce problemleri fark etmek zordur. Kadınlarda, alkolizm daha geç ortaya çıkar ve daha yavaş ilerler. Alkolik kadınlarda depresyon daha sık görülür.

Alkol Yoksunluğu Belirtileri

Otonomik hiperaktivite (terleme, nabız 100'ün üstünde)
Titreme
Uykusuzluk
Bulanti ve kusma
Geçici hayal görme ve illüzyonlar (alkolü bıraktıktan sonraki 1-2 gün içinde görülür)
Psikomotor ajitasyon (karar verme mekanizması zorluğu)
Sağlıklı düşünme problemleri
Anksiyete (Korku ve titreme)
Grand mal konvülzyonlar (epileptik nöbetler-alkolü bıraktıktan sonra 2 gün içinde görülür)

Deliryum Tremens

Uzun süre fazla miktarda alkol alan kişilerde alkolü kestikten 2-3 gün sonra ortaya çıkabilen, ölüm riski taşıyan bir tablodur. Bilinç ve konsantrasyon bozukluğu, görsel halüsinasyonlar (gerçekte var olmayan şeylerin görülmesi), bulunduğu zamanı ve yeri karıştırma ile kendini belli eder, hızlı başlayıp dalgalı bir seyir gösterir. Alkolizm deyince bir çok insanın zihninde, parklarda ispirto şişesine sarılıp sızan ağır alkol bağımlıları canlanır.Oysa alkolizm, bireyin beden ve ruh sağlığını, aile, sosyal ve iş uyumunu bozacak derecede sık ve fazla alkol alma ve alkol alma isteğini durduramama seklinde ortaya çıkan bir bozukluktur

TEST

ALKOLİK MİSİNİZ ?

Hastalıkların çoğunun teşhisi kolaylaştırabilecek belirtileri vardır. Ancak alkolizm, belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterdiği için kolay sınıflanamaz. Bu güçlükle başa çıkmak için Mayo Kliniği, Kendi Kendine Uygulanabilen Alkolizm Testini geliştirmiştir. Bu test 37 sorudan oluşmaktadır. 1972'den beri uygulanan bu testin hastaneye yatırılması gereken alkoliklerin %95'ini ortaya çıkardığı görülmüştür. Bu test alkolikleri rencide etmek için değil, içki içmenin yol açtığı davranış problemlerini, tıbbi belirtileri ve sonuçlan belirlemek için hazırlanmıştır.

Aşağıda bu testten bazı soru örnekleri verilmiştir.

1-Ara sıra içki içermişiniz?

2-Kendinizi normal bir içki içici olarak mı görüyorsunuz(ortalamanın üstünde içmemek)?

3-İçki içtiğiniz akşamın ertesinde, sabah uyandığınızda gecenin bir bölümünü hatırlamadığınız oldu mu?

4-Yakınlarınız içki içmeniz konusunda şikayet eder veya kaygılanır mı?

5-Bir iki kadehten sonra içmeye son verebiliyor musunuz?

6-İçki içmek yüzünden kendinizi hiç suçlu hissettiniz mi?

7-Arkadaşlarınız ya da akrabalarınız sizin alkolü kararında kullanan biri olduğunuzu mu düşünüyor?

8-İstediğinizde içmeyi bırakabilir misiniz?

9-İçkiliyken hiç kavgaya karıştınız mı ?

10- İçkiden sonra sabah kalkma sorunları yaşıyor musunuz ?

CEVAPLAR
Aşağıdaki yanıtlar alkolizm riski taşıdığınızı düşündürmektedir:
l-Evet 2-Hayır 3-Evet 4-Evet 5-Hayır 6-Evet 7-Hayır 8-Hayır 9-Evet 10-Evet

Koyu Kahve Ayılmayı Sağlar mı ?

Kahve, alkolün baskılayıcı etkisini ortadan kaldırabilecek, uyarıcı bir madde olan kafein içerir. Eğer alkol nedeniyle zehirlenme veya diğer fiziksel belirtiler ortaya çıkmışsa kafein uyuşukluk halini azaltıp, ayılmakta yardımcı olabilir. Ancak kahve ne karaciğerin alkolü parçalama hızını arttırabilir ne de kandaki alkol seviyesini düşürebilir. Kahvenin yarattığı rahatlama kişinin ayıldığına inanmasına yol açar, gerçekte ise bu bir yanılgıdır. Alkol hakkındaki bu tür iddiaların sonucu ortadadır: alkole bağlı trafik kazaları nedeniyle ortaya çıkan binlerce ölü ve yaralı.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • İzin verilen HTML etiketleri: <a> <em> <strong> <cite> <center> <big> <code> <ul> <ol> <li> <dl> <font> <img> <b> <dt> <dd>
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünürler.

Biçimlendirme seçenekleri hakkında daha fazla bilgi


Son yorumlar