warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Enfeksiyon hastalıkları

Posted by asya

Su, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu yaşamsal açıdan en önemli maddedir. Vücudun çeşitli işlevlerini sürdürmesini sağlayan temel kimyasal reaksiyonlarda önemli rol oynar. Bu kimyasal reaksiyonlarda ortaya çıkan yan ürünlerin birçoğu, böbreklerde işlenerek "idrar" denilen sıvıya dönüştürülür ve idrar yolları aracılığıyla vücuttan atılır.

Üriner sistemin normal işlevi, idrar yollarındaki yapısal anormallikler ya da hastalık nedeniyle bozulabilir. Örneğin mikroplar, üriner sistemin normal çalışmasını engelleyen bir enfeksiyona yol açabilir. İdrar yolu enfeksiyonundan kuşkulandığınızda ya da üriner sistemle ilgili bir sorununuz olduğunu düşündüğünüzde, test yapması ve uygun bir tedavi önermesi için doktorunuza başvurmalısınız. Eğer tedavi edilmezse, idrar yolundaki bir enfeksiyon, daha ciddi, hatta yaşamı tehdit eden sorunlara ve idrar yollarında kalıcı hasara neden olabilir.

İdrar yolu enfeksiyonu, üriner sistemde başlayan bir enfeksiyondur. Bu sistemi, böbrekler, mesane, üreter ve üretra oluşturur. Üriner sistemin herhangi bir parçası enfekte olabilir. Kadınların idrar yolu enfeksiyonu kapma olasılığı erkeklerinkinden daha fazladır.

Posted by asya

Hastanede alınan mikroorganizmalara bağlı olarak gelişen infeksiyonlardır. Hastanın hastaneye yattığında inkübasyon döneminde olduğu ya da belirti ve bulguları saptanan infeksiyonlar hastane infeksiyonu (Hİ) olarak kabul edilmez. Buna karşılık hastanın taburculuğundan sonra ortaya çıksa da infeksiyonun inkübasyon süresinin başlangıcı hastanede yattığı döneme uyuyor ise hastane infeksiyonu kabul edilir.

Hastane infeksiyonları genellikle hasta hastaneye yattıktan 48-72 saat sonra ile taburcu olduktan sonraki 10 gün içinde gelişir. Değişik çalışmalarda, yatan hastaların %3-14’ünde Hİ geliştiğini göstermiştir. Hastane infeksiyonları üç nedenle büyük önem taşımaktadır.

a) İnfeksiyonların mortalite ve morbiditesi çok yüksektir.
b) Bazı temel uygulamalarla %20-30’u önlenebilir.
c) Ekonomik yükleri çok yüksektir.Ülkemizde yapılan çeşitli çalışmalarda yatış süresini ortalama iki hafta uzattığı ve hasta başına yaklaşık 1500 amerikan doları ek maliyete neden olduğu saptanmıştır.

Hastane infeksiyonları endemik ve epidemik olmak üzere iki ana grupta incelenebilir.

Posted by Arif

Kurban Bayramı’nda özellikle çocukların, önemli bir sağlık sorunu ile karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunuldu.

CELAL Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ülgen Zeki Ok, Kurban atıklarından üreyen ‘kist hidatik’ adlı bir enfeksiyona karşı dikkatli olunmasını isteyen Prof.Dr. Ok, “İnsanlarda en sık karaciğerde, bazen akciğerlerde, daha az sıklıkla beyin, böbrek gibi çeşitli organlarda, 10 santimetrenin üzerinde çapa ulaşabilen içi sıvı dolu kistlerin oluşmasıyla seyreden bu enfeksiyon ölümle sonuçlanabiliyor” dedi.

Prof.Dr. Ülgen Zeki Ok, Manisa’nın merkez, ilçe ve köylerinde yaptıkları araştırmalarda ilköğretim çağındaki her 740 çocuğun birinde bu enfeksiyonu saptadıklarını; il genelinde üniversite öğrencilerinde ise bu oranı 475'de 1 olarak bulduklarını belirtti. Prof.Dr. Ok, enfeksiyonun yaşla birlikte ve koyun yetiştiriciliği sıklığı ile doğru orantılı arttığı ve toplumda nadir olmadığını söyledi.

Posted by süreyya

Su çiçeği herpes virus grubundan varicella-zoster virusunun neden olduğu primer enfeksiyondur. Yaygın, kaşıntılı, makülopapüler, veziküler ve büllöz döküntülerin aynı anda görüldüğü, ateşin sıklıkla tabloya eşlik ettiği, ancak sistemik semptom ve bulguların seyrek görüldüğü bir enfeksiyon hastalığıdır. Zona zoster ise aynı virusun vücutta bir süre latent kaldıktan sonra ortaya çıkardığı bir post-primer enfeksiyondur.

Klinik :

Su çiçeği : İnkübasyon süresi 10-21 (ortalama 14-16) gündür. Özellikle varisella-zoster immün globulini (VZIG) kullanılan vakalarda bu süre 28 güne kadar uzayabilir. Primer enfeksiyonda asemptomatik olma şansı düşüktür (% 3-5). Birden çok su çiçeği geçirilmesi son derece nadir görülürse de, serolojik testlerle tesbit edilen asemptomatik rekürren enfeksiyonlar gelişebilir. Tipik klinik tablo ateşle birlikte jeneralize, kaşıntılı, veziküler lezyonlardır. Döküntü pleomorfiktir, yani aynı anda farklı evrelerde (makül, papül, vezikül, bül) döküntüler bulunur. Veziküller eritemli zemin üzerinde, birbirinden ayrı olarak görülür.

Posted by süreyya

Anlamlı Bakteri; Kontaminasyon ile infeksiyonu ayırt etmek için kullanılan bir terimdir. İşenmiş idrarda bulunan bakteri sayısının anterior üretradaki mikroorganizmalarla kontaminasyondan fazla olması olarak tanımlanır. Genellikle >105 koloni/ml üreme anlamlı bakteriüri olarak kabul edilir. Ancak özellikle kadın hastalarda ve infeksiyonun başlangıç döneminde bu sayının 102 koloni/ml'ye kadar indiği bilinmektedir.

Asemptomatik bakteriüri; Üriner sistem infeksiyon (ÜSİ) semptomları olmaksızın ardışık alınan iki idrar kültüründe anlamlı bakteriüri olmasıdır.

Alt üriner sistem infeksiyonu; Anatomik olarak mesane ile sınırlı (sistit), genellikle kadınlarda görülen, dizüri, sık idrara gitme, acil idrar hissi ve bazen suprapubik hassasiyetle seyreden , anlamlı bakteriürinin saptandığı ÜSİ'larıdır.

Akut piyelonefrit; Böbrek parankimi veya toplayıcı sistemi infeksiyonu olup alt üriner sistem infeksiyonu bulgularına, ateş, yan ağrısı, kostolomber hassasiyetin eşlik etmesi şekinde gözlenir.

Komplike olmayan üriner sistem infeksiyonu; Nörolojik ve yapısal olarak normal olan üriner sistemin infeksiyonuna denir.

Posted by Arif

Tifo, Salmonella typhosa adı verilen bir mikrop tarafından meydana getirilen, ağız yolundan besin maddeleri ile bulaşarak barsak lenf dokusunda doku ölümüne yol açan genel bir lenf sistemienfeksiyonu. Salmonella typhosa mikrobu, 1 ila 3,5 mikron uzunluğunda olup, hareketli, sporsuz ve kapsülsüz birbakteridir. Salmonella typhi tipi bakteriler tarafından meydana getirilen bir hastalıktır. İçme suyu ve kanalizasyon şebekelerinin sağlıklı olması nedeniyle, gelişmiş ülkelerde ender görülür. Sindirim kanalıyla vücuda giren bakteriler ince bağırsakların duvarlarına yapışır ve dalak ile lenf nodüllerinin (bezelerinin) iltihabına neden olur. Taşıyıcılar bu hastalığın yayılmasında oldukça etkendir. Bunlar, bağırsak yollarında tifoid bakteri taşıyan insanlar olup yıllarca herhangi bir hastalık belirtisi göstermeden yaşarlar. Yetersiz sağlık koşulları ve sağlıksız su kullanılması tifonun salgınlar meydana getirmesine yol açabilir.Tifo bütün dünyada yaygın bir hastalık olmakla birlikte; gerekli korunma tedbirlerini alan, çevre sağlığı şartlarını eksiksiz yerine getiren, temiz su ve alt yapı tesisleriyle ilgili problemleri olmayan, yani gelişmiş ülkelerde salgınlar yapamamaktadır.


Son yorumlar