warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

Grip hakkında bilgi

Yaşamımızı olumsuz yönde etkileyen grip hakkında öğrenmek istediğiniz detaylı bilgiye sitemizden ulaşabilirsiniz.

Sonbahar geldi, soğuk algınlığı, grip bronşit ve zatürre kapıda sizi bekliyor. İşte bu dört hastalıktan nasıl korunacağımızın yanıtı:

Soğuk algınlığı, grip, bronşit, zatürre... Üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları pek çoğumuz tarafından önemsenmese de yaşam kalitemizi düşüren ve bizi uzun süre işimizden alıkoyan önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Bu hastalıklar, en sık ani ısı değişimlerinin olduğu mevsim geçişlerinde ve kış aylarında bizi etkisi altına alıyor. Özellikle soğuk havalarda toplu halde bulunulan kapalı ve iyi havalandırılmayan mekanlar, virüslerin bulaşabilmeleri için en ideal ortamı oluşturuyor.

Bu mevsimlerde güneş ışınlarından daha az yararlanmamızın yanı sıra, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen strese daha fazla maruz kalmamız da enfeksiyon etkenlerinin üremesini kolaylaştırıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr Elif Hakko, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarından nasıl korunacağımızı şöyle anlatıyor:

Posted by Serrâ

2009 H1N1 gribi salgını nedeniyle okulların tatil edilmesinin tartışıldığı şu günlerde veliler çocuklarını gribal enfeksiyonlardan nasıl koruyacağını düşünüyor. Uzmanlar, çocukları influenza ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından korumanın ilk adımının bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden geçtiğini söylüyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, aşıların düzenli yapılması, sağlıklı beslenme ve kaliteli uykunun çocukların bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından önem taşıdığını söylüyor.

Yenidoğanların, süt çocuklarının ve oyun çocuklarının bağışıklık sisteminin yeterince güçlenmemiş olması enfeksiyon hastalıklarına daha kolay ve sık yakalanmalarına neden olabiliyor. Bunun dışında altta yatan kronik akciğer hastalığı, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, kan hastalığı, beslenme yetersizliği olan çocuklarda enfeksiyon daha ağır seyredebiliyor. Okul çocuklarının yoğun sınav ve ders dönemlerinde yorgunluk, aşırı stres nedeni ile vücut dirençlerinin düştüğü biliniyor.

Posted by lâle

Domuz gribi alerjik hasta gruplarını vuruyor. Alerjik hastaları en çok etkileyen geniz akıntısı, gribal enfeksiyon ile birlikte akciğerleri olumsuz etkiliyor. Grip nedeniyle akciğerlerde oluşan bronşit, alerji yüzünden zatürreye çevirerek, hastanın hayatını tehdit ediyor.

Memorial Hastanesi KBB Bölümü’nden Op. Dr. Pınar Korlu, domuz gribinden en çok etkilenen hasta grubunun alerjik hastalar olduğunu belirtiyor.

Alerjik hasta grubu, alerjik nezle ve alerjik astım hastaları arasındaki alerji ile bağlantılı tüm hastaları kapsamaktadır. Alerjik hasta grubunun gribal enfeksiyonlara karşı çok daha dikkatli davranması gerekir. Çünkü alerjik hastalıklar gribin, özellikle de domuz gribinin etkilerinin daha çok ortaya çıkmasına neden olur; hasta yatağa düşer ve hastalık daha ağır bir tabloyla seyreder.

Alerjenlerin solunum yolları daha çabuk tıkanır!

Posted by Arif

Grip salgını 6 ay ile 1.5 yıl arasında devam eder, dolayısıyla 1.5-2 yıl içinde herkes ya aşıyla, ya temasla domuz gribi virüsü ile karşılaşacak denildi.

Samsun İl Sağlık Müdür Yardımcısı, Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdürü Dr. Erdinç Özoğlu, domuz gribiyle ilgili panik havası yaratıldığını, en ufak soğuk algınlığı belirtisinde insanların hastanelere yığıldıklarını söyledi.

Samsun'da özellikle çocuk polikliniklerine başvuru sayısında artış olduğunu bu nedenle Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi acil servisine takviye yapılarak poliklinik sayılarının artırıldığını belirtti.

Domuz gribi salgınının başladığını ve bu nedenle artık yalnızca yatan hastalardan numune aldıklarını bildiren Özoğlu, şu andaki grip vakalarının yaklaşık yüzde 98'inin Domuz gribi olduğunu vurguladı.

“BULGULAR NORMAL GRİPTEN ÇOK FARKLI DEĞİL”

Şu anda domuz gribinin bulgularının normal gripten çok farklı olmadığının altını çizen ve birçok kişinin bu hastalığı ayakta geçirdiğini belirten Özoğlu, şunları kaydetti:

Posted by Arif

Domuz gribi aşısı nedeniyle tartışmalar sürerken Sağlık Bakanı Recep Akdağ aşı hakkında merak edilen soruları cevapladı:

Şu ana kadar Domuz gribi aşısı yüzünden hayatını kaybeden var mı?
Dünyada da Türkiye’de de yok.

Peki Türkiye’de son 25 günde (25 Ekim-19 Kasım) domuz gribinden ölenlerin sayısı kaç?
93.

Ya hastalananların sayısı?
Kesin sayı konuşmak mümkün değil, ama şu anda bir milyona ulaşmış olabilir. Ve onlardan da yoğun bakımda, solunum cihazına bağlanmış 10’larla ifade edilen hastamız var. Arka plan çok yoğun.

Domuz gribinin ölümden başka sebep olduğu en büyük tahribat nedir?
Guillain-Barre (Giyan Bare) Sendromu. Bazı antikorların sinir hücrelerine saldırması sonucu oluşan bir tür felç.

Aşıdan sonra da Guillain-Barre, yani felç riski yok mu?
Felç, Domuz gribi geçirenlerde yüz binde bir görülüyor. Aşı olanlarda ise milyonda bir. Üstelik onların sebebi de aşı değil, hastanın geçirdiği enfeksiyon olarak tespit edildi.

Şu ana kadar aşı olduktan sonra hayatı risk altına giren bir vaka var mı Türkiye’de?
Yok.

Aşı yüzünden en çok aldığınız şikâyet hangisi?

Posted by Arif

100 gram turpta 100 miligramdan daha fazla C vitamini bulunduğunu, aynı ağırlıkta bir limonda ise C vitamini miktarının daha az olduğunu söyledi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Hurşit, mevsimsel grip, Domuz gribi ve diğer hastalıklarda vücut direncinin artırılması için dengeli beslenmenin öneminin tartışılmaz olduğunu vurguladı.

Virüslerin yol açtığı hastalıklarda vücutta neden olduğu toksik etkileri C vitaminin en aza indirdiğinin bilindiğini söyleyen Hurşit, bu nedenle özellikle gripte C vitaminin alımının önemsendiğini hatırlattı.

Yaygın olarak C vitamini denilince akla limon ve turunçgillerin geldiğini ifade eden Prof. Dr. Hurşit, 100 gramında limon ve turunçgillerden daha fazla C vitamini ihtiva eden sebzeler olduğunu ancak bunların vatandaşlar tarafından çok iyi bilinmediğini söyledi.

Bunların başında turp geldiğini vurgulayan Hurşit, turpun C vitamini açısından en zengin kaynak olduğunu bildirdi.
C vitamini kaynaklarının 3 grubu ayrıldığını belirten Hurşit, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

Posted by Serrâ

Kronik hastalıkların başında gelen böbrek yetmezliği hastalarının H1N1 virüsüne karşı aşı olmaları gerektiği bildirildi.

Türk Nefroloji Derneği Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Eğitimi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, böbrek yetmezliği hastalarına H1N1 virüsüne karşı aşı olmalarını önerdiklerini bildirdi.

Prof. Dr. Süleymanlar, 26. Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi'nde, böbrek yetmezliği hastalarının H1N1 virüsüne karşı aşılanmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Böbrek yetmezliği hastalarının yüksek risk grubuna girdiğini belirten Süleymanlar, kronik hastalıkların başında böbrek yetmezliğinin geldiğini ve her türlü organ hastalığına zemin hazırlayan bir hastalık olduğunu kaydetti. Süleymanlar, “Dolayısıyla böbrek yetmezliği hastalarına, dernek olarak da merkez olarak da H1N1 aşısı olmalarını öneriyoruz. Enfeksiyonla mücadelede aşının yeri çok önemli” dedi.

Halk arasında "domuz gribi" olarak bilinen Pandemik A (H1N1) virüsüne karşı yüzey temizliği çok önemli. Peki bu konuda nelere dikkat etmek lazım?

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Bulaşıcı Hastalıklar Komisyonu üyesi Yardımcı Doç. Dr. Esin Kulaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "domuz gribine" karşı okulların, toplu taşıma araçlarının ve kamuya açık alanların ilaçlandığını hatırlatarak, "Ancak ilaçlamada kullanılan maddelerin içeriği ve yapılan işlemin bilimselliği konusunda şüpheler bulunmaktadır. Ayrıca bu maddelerin gereksiz ve fazla kullanılması da insan sağlığına zarar verebilmektedir" uyarısında bulundu.

Güneş ışığına oldukça duyarlı olan grip virüsünün, başlıca bulaşma yolunun damlacık yoluyla olduğunun bilindiğini anlatan Kulaç, diğer damlacık yoluyla bulaşan mikroorganizmalarda olduğu gibi sıklıkla kapalı ortamlarda bulaştığını söyledi. Kulaç, bu nedenle ev, okul, hastane bekleme salonu, iş yeri ve otobüs gibi kapalı alanların iyice havalandırılmasının, pandemik gribin bulaşmasını önlemede etkin bir kontrol yöntemi olduğunu vurguladı.

-"JELİN EL YÜZEYİNDE İYİCE KURUMASI BEKLENMELİ"-
Kulaç, hasta kişilerin öksürüp hapşırmasıyla havaya yayılan enfekte damlacıkların, bir süre havada asılı kaldıktan sonra sandalye, masa, kapı kolu, klavye gibi yüzeylere bulaşabildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ortam ısısı, nem oranı, güneşlenme durumu ve yüzey özelliği gibi etkenlere bağlı olmakla beraber, grip virüsünün bu yüzeylerde 2-48 saat arasında canlı kalabildiği rapor edilmektedir.

Domuz gribi aşısı konusundaki tartışmalar sürerken aileler de çocuklarını koruma konusunda endişeli.

"Çocuğum hasta. Hekimimiz "büyük olasılıkla 2009 H1N1 (Domuz) Gribi" olduğunu söylüyor. Ancak test yapılmadı, emin değiliz. Peki bu durumda H1N1 aşısı yaptırmalı mı, yaptırmamalı mıyım?" Anadolu Sağlık Merkezi'nden Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı bu sorunun cevabını açıklıyor.

Bu sıralar özellikle okul dönemindeki çocuk anne-babalarının en merak ettiği soru…

Domuz (H1N1) gribi salgını devam ederken okulların ailelere gönderdiği aşılanma belgeleri ebeveynlerin kafasında soru işareti oluşturuyor. Birçok anne baba aşı yaptırıp yaptırmamak konusunda kararsız kalıyor. Anadolu Sağlık Merkezi (ASM) Tıbbi Direktörü, Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı, salgının giderek artacağına ve en etkili korunma yolunun ise aşılanma olduğuna işaret ediyor.

Merak edilen bir başka nokta, bu dönemde yaşanan tüm griplere Domuz gribi olarak yaklaşılması. Peki bu durumda gribal enfeksiyon geçirenlerin aşılanması gerekiyor mu, gerekmiyor mu?

Posted by Arif

İnfluenza A (H1N1) virüsüne karşı geliştirilen aşı Avrupa ülkelerinde bugüne kadar yarım milyondan fazla kişiye uygulandı.

Domuz gribini engellemek amacıyla Avrupa’da çalışmalar yoğun bir şekilde sürüyor. Araştırmacı ilaç firması GlaxoSmithKline (GSK) tarafından influenza A (H1N1) virüsüne karşı geliştirilen aşısı Avrupa ülkelerinde bugüne kadar yarım milyondan fazla kişiye uygulandı.

Yetkililer, aşının GSK’nın daha önce kuş gribine yol açan H5N1 virüsüne karşı geliştirdiği aşıya benzer emniyet profili sağladığını kaydediyorlar.

Çocuklarla ilgili klinik araştırmaların ilk sonuçları olumlu

6 – 36 ay arasında 200 çocuğun katılımı ile İspanya’da yürütülen bir klinik araştırmanın ilk sonuçları da belli oldu. 51 çocuğun verileriyle yapılan ara değerlendirme, adjuvanlı aşının ilk dozu uygulandıktan 21 gün sonra güçlü bir bağışıklık sağlandığını ve bu konuda uluslararası ruhsatlandırma otoriteleri tarafından konulan kriterlerin karşılanmakla kalmayıp aşıldığını ortaya koydu. Bu çalışma için aşıda, yetişkinlere uygulanan dozun yarısı kadar H1N1 antijeni kullanıldı.

Posted by Arif

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, okul öncesi eğitim kurumlarındaki öğrencilerin yarından itibaren aşılanmaya başlanacağını söyledi.

Bakan Akdağ, temaslarda bulunmak üzere geldiği Erzincan'da Vali Abdülkadir Demir'i makamında ziyaret etti.

Domuz gribi ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında gazetecilere bilgi veren Akdağ, yarından itibaren okul öncesi eğitim kurumlarındaki öğrenciler ile sürekli hastalığı olan vatandaşların beyan usulüne göre aşılanmasına başlanacağını anımsattı. Akdağ, vatandaşların aşı konusunda tereddüt etmemelerini istedi.

Bilim adamlarının salgın konusunda geçen hafta sonu itibariyle yaptığı tahminlere göre, 400 bin vatandaşın hastalanmış veya hastalığı geçirmiş olabileceğinin bildirildiğini hatırlatan Bakan Akdağ, şöyle devam etti:

Posted by Arif

Kronik organ yetmezliği, bağışıklık sistemi ve kan hastalığı bulunanlarla 6 ay ile 5 yaş arası çocukların “domuz gribi”ne karşı aşı uygulaması yarın başlıyor.

Bu kapsama giren, aşı yaptırmak isteyenlerin sağlık ocakları veya aile sağlığı merkezlerine başvuruların kendi beyanları yeterli olacak, herhangi bir belge istenmeyecek.

Yarından itibaren sağlık ocakları veya aile sağlığı merkezlerine başvurup durumlarını beyan ederek aşı yaptırabilecek olanlar şunlar:

“-Kronik bronşit, KOAH ya da astım gibi kronik akciğer hastaları,
-Kronik kalp-damar hastaları, kalbinde doğumsal delik, damar ve kapak darlığı, kalbin bölümleri arasındaki bağlantı bozukluğu gibi rahatsızlığı olanlar,
-Özellikle diyalize giren kronik böbrek hastaları,
-Şeker başta olmak üzere metabolik hastalığı bulunanlar,
-Siroz başta olmak üzere kronik karaciğer hastaları,
-Anemi ve lösemi gibi kan hastalığı bulunanlar,
-Kanser hastaları,
-Bağışıklık sistemini baskılayan diğer rahatsızlıkları olanlar.”

6 ay ile 5 yaş altındaki çocuklara da aile onayı alındıktan sonra aşı yapılacak.

Posted by Arif

Domuz gribine karşı kronik hastalığı bulunanlarla 5 yaş altındaki çocukların mutlaka aşı yapılması gerektiği bildirildi.

“Hastalığın, altta yatan kronik hastalığı olanlarla 5 yaş altındakilerde diğer yaş gruplarına göre daha ağır seyrettiğini” belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Alpay Azap, hayatını kaybedenlerin büyük bölümünün bu gruba girdiğine işaret etti.

“Sağlık Bakanlığının yarından itibaren domuz gribine karşı aşı uygulamasının başlayacağını bildirdiği bu gruptakilerin mutlaka aşı yaptırmaları gerektiğini” ifade eden Azap, şöyle konuştu:

“Hastalık mevsimsel gripten farklı olarak 5 yaş altında daha ağır seyrediyor. Ama asıl 24 yaş altı risk içeriyor. 5 yaş altı aşılandıktan sonra 24 yaş altındakilerde aşılamaya devam edilecek. Yaş düştükçe hastalığın ağır seyretme riski artıyor. Burada hastalığa yakalanma riskinden bahsetmiyoruz. Bizim için önemli olan yakalandıktan sonra hastalığın ağır seyretme riskidir. Hastalığa yakalandıklarında ağır seyretme riski olanların mutlaka aşıyla korunmaları gerekiyor. Çünkü aşıdan daha etkili bir koruyucu önlemimiz yok.”

Yarından itibaren sağlık ocakları veya aile sağlığı merkezlerine başvurup durumlarını beyan ederek aşı yaptırabilecek olanlar şunlar:

Posted by Arif

Türkiye'de domuz gribine ilişkin her 100 kişiden 30'unda salgının öngörüldüğü ve domuz giribi aşısının yan etkilerinin abartıldığı belirtildi.

Sağlık Bakanlığı Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanı Dr. Ercan Bal, Türkiye'de domuz gribine ilişkin her 100 kişiden 30'unda salgının öngörüldüğünü söyledi. Dr. Ercan Bal, Domuz gribi aşısının yan etkilerinin ise abartıldığını, zararlı olduğuna yönelik görüşlerin de doğru olmadığını söyledi.

H1N1 Domuz gribi salgını ve aşısı, Uluslararası Hasta Hakları Kongresi'nde akademik olarak tartışmaya açıldı.

Kongrede Sağlık Akademisyenleri Derneği Başkanı ve Başkent Üniversitesi Hastaneleri Kalite Koordinatörü Prof.Dr. Seval Akgün'ün oturum başkanlığında ‘İnfluenza A Pandemisiyle Savaş ve Mesleki Ahlak' konulu panelde Domuz gribi salgını ve aşısı tartışıldı.

Posted by Serrâ

Domuz gribi salgını ve aşısı konusunda tartışmalar sürerken; risk grubunda olmayanlar bile domuz gribinin zatürreye çevirip ölüme neden olacağı uyarıları üzerine zatürre (pnömokok) aşısı vurdurdu.

Piyasada zatürre aşısının kalmadığını belirten İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Herkes kendisi, ailesi, çocukları için önlem peşinde. Geçen yıl Türkiye'ye 120 bin doz zatürre aşısı gelmiş, tamamı satılmamıştı. Bu yıl 200 bin doz geldi, 65 bini İzmir'de haftalar öncesi de bitti, risk grubundakilere aşı kalmadı. Panikten çılgınca şeyler yaşanıyor” dedi. Eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş da Domuz gribi aşının gereksiz olduğunu öne sürüp, aslında zatürre aşısının yapılması gerektiğini öne sürmüştü.

Domuz gribi konusunda insanlar kime inanacağını şaşırırken, geçtiğimiz günlerde Domuz gribi ve aşısı konusunda görüşlerini açıklayan eski Sağlık Bakanı, MHP Kırıkkale Milletvekili Doç. Dr. Osman Durmuş, aşı olmayacağını, ailesini de aşılattırmayacağını söylemişti. Durmuş, zatürre hastalığından ölümlere ve zatürre aşısının önemine dikkat çekmişti. Bakan Durmuş'un eski bir Sağlık Bakanı olarak yaptığı bu uyarılar, domuz gribinden korunmak için önlem arayanlarda etki yaptı.

Posted by Arif

Ülkemizde hızla artan domuz gribi vakaları halk arasında paniğe yol açıyor. Salgından korunmak için alınan birçok önlemin yanı sıra beslenmenin de önemini unutmamak gerekiyor.

Herhangi bir hastalık sırasında savunma yani bağışıklık sisteminin vücudu enfeksiyonlara karşı korumaya çalıştığını belirten Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet uzmanı Hülya Günsoy, enfeksiyonlarla savaş halindeki vücudun bağışıklık sistemini güçlü tutmanın elimizde olduğunu, bunun da yeterli ve dengeli beslenme ile sağlanabildiğini belirtiyor.

Dyt. Hülya Günsoy Domuz gribi ve çeşitli enfeksiyonlara karşı yeterli ve dengeli beslenme önerilerini aktardı:

Koruyucu Beslenme Önerileri

• Temel besin gruplarında dengeli dağılım temel kural
Süt ve süt ürünleri, et, balık ve kümes hayvanları, sebze ve meyveler, tahıllar dört temel besin grubunu oluşturur. Dört temel besin grubunu oluşturan çeşitli besinler, günde en az 3 ana, 3 ara öğünde yeterli miktarda tüketilmeli.

• En Yararlı Mikroorganizmalar: Probiyotikler
Bağışıklık sistemini güçlendiren yararlı mikroorganizmaları (probiyotikleri) içeren süt, yoğurt veya kefir günde en az 2-3 porsiyon/bardak tüketilmeli.

Posted by Arif

Dünya Sağlık Örgütü’nün öngörüleri çerçevesinde yazılan kötü senaryoların insanlar arasında panik yarattığı belirtildi.

Adana İl Sağlık Müdürü Dr. Aytekin Kemik, domuz gribiyle ilgili Dünya Sağlık Örgütü’nün öngörüleri çerçevesinde yazılan kötü senaryoların panik yarattığını belirterek, “Acil servisler dolup taşıyor, panik yersiz, risk gruplarında olmayan sağlıklı insanlar domuz gribini ayakta atlatıyor” dedi.

Adana Eczacı Odası ile İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan ‘Domuz Gribi’ konferansına katılan Dr. Aytekin Kemik, en çok konuşulan konular arasında aşı yaptırıp, yaptırmamanın bulunduğunu söyledi. Kent genelinde 4 bin 467 aşı yapıldığını ve kötü bir reaksiyon gözlenmediğini vurgulayan Dr. Kemik, “Kimseye zorla aşı yapılmayacak. Ancak aşı yapma imkanı bulunanların değerlendirmesini öneriyorum. Bugüne kadar sağlık çalışanları öncelikli grup olarak aşılandı. Kasım ayı sonuna doğru öğrencilere aşı yapılacak” diye konuştu.

Dr. Aytekin Kemik şunları söyledi:

Posted by Efe

Son günlerde, gribal enfeksiyonlardan korunmada üzerinde en çok durulan doğal maddelerden birisi de propolistir. Arılar tarafından üretilen ve doğal bir reçine olan propolisi arılar, temel olarak kovanlarının inşaasında ve onarımında kullanmaktadırlar. Ülkemizde farklı isimlerle de bilinen propolis geçmişteki medeniyetler tarafından da sağlık ve sağlık dışı çeşitli amaçlarla yaygın olarak kullanılmıştır.

Sağlıkla ilgili olarak bir çok özelliğinden bahsedilmekle birlikte özellikle soğuk algınlığı ile ilgili etkileri bugünlerde ticari olarak ön plana çıkarılmaktadır.

Yapılan bazı bilimsel çalışmalarda, propolisin virüsler tarafından neden olunan soğuk algınlığı olgularında etkili olduğu ortaya konmuştur. Yine bazı çalışmalarda propolis burun spreylerinin, çocuklarda burun akıntısı, burunda tıkanıklık ve yüksek ateşle seyreden burun ve boğaz enfeksiyonlarında faydalı olabileceği gösterilmiştir.

Posted by Arif

Türk Tabipleri Birliği, domuz gribi ile ilgili güncel gelişmeler doğrultusunda, Prof. Dr. Murat Akova ve Doç. Dr. Alpay Azap'ın katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi. Akova ve Azap'ın domuz gribi hakkında en çok sorulan sorulara verdikleri yanıtlar şöyle:

Domuz gribi hakkında kısa bilgi:

Pandemik İnfluenza A (H1N1) virüsünün neden olduğu domuz, kuş ve insan grip virüslerinin bir karışımı olarak karşımıza çıkmış olan yeni grip türüdür. İlk defa Mart 2009'da Meksika'da insanlar arasında görülmeye başlayan grip salgını hızla dünyaya yayılmış ve hatırlanacağı üzere Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 11 Haziran 2009'da pandemi (faz 6) alarmı vermiştir. Geçen dönem güney yarı kürede görülen hastalık, kış mevsiminin gelmesiyle birlikte son haftalarda kuzey yarı kürede yayılmaya başlamıştır.

Hastalığın klinik seyri nedir?

Posted by Arif

Sağlık Bakanlığı tarafından risk grubunun ilk sırasında yer alan sağlıkçılarla hacı adaylarına domuz gribi aşısı yapılmaya başlanırken, yan etkileri tartışılıyor.

Sağlık Bakanlığı tarafından risk grubunun ilk sırasında yer alan sağlıkçılarla hacı adaylarına domuz gribi aşısı yapılmaya başlanırken, yan etkileri tartışılıyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Çağrı Büke, aşı olanların dahi kişisel tedbiri elden bırakmaması gerektiğini söyledi.

Domuz gribi aşısının yapılır yapılmaz hastalıktan korumadığını ifade eden Prof. Dr. Çağrı Büke, “En erken 10- 15 günde aşının koruma etkisi başlıyor. Yapıldıktan 15 gün sonra da aşı koruyacak değil, koruyuculuğu yüzde 90. Yani yüzde 10'u aşı korumuyor. Domuz gribi aşısı yapılan kişiyi hasta yapmaz, çünkü ölü virüsle üretilmiş aşılar. Bizde de Avrupa'da da cansız virüsle yapılmış aşı kullanılıyor. Canlı virüslü aşıyı sadece Amerika kullanıyor. Dolayısıyle bu aşı hastalık yapmaz, aşı olanların da etraflarına virüs saçmaları söz konusu olamaz” dedi.


Son yorumlar