warning: Creating default object from empty value in /home/icom/domains/ihya.com/public_html/saglik/modules/taxonomy/taxonomy.pages.inc on line 33.

şeker hastalığı

Harvard Üniversitesinde 10 kişilik ekibiyle kendi laboratuvarında şişmanlık ve diyabetin moleküler ve genetik mekanizmaları üzerinde çalışan 33 yaşındaki Asistan Prof. Dr. Umut Özcan, dünyanın en önemli bilim dergilerinden Nature Medicine'de yayımlanan yeni çalışmalarında, hem obez ve tip 2 diyabetli, hem de tip 1 diyabetli farelerin karaciğerlerinde 'XBP1' genini genetik bir yöntem ile artırdıklarında, kan şekerlerinin normale döndüğünü gördüklerini belirtti.

Özcan, dünyanın en önemli bilim dergilerinden Nature Medicine'de 13 Şubatta yayımlanan çalışması hakkında bilgi vererek, önceden yaptığı çalışmalarda şişmanlıkta artan endoplazmik retikulum stresinin diyabete (şeker hastalığı) neden olduğunu gösterdiğini anımsattı.

Ayak parmak aralarında mantar olan diyabetlilere, yara açılmasına neden olabileceği için parmak arası terlik giymemeleri önerildi.

Memorial Antalya Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Dr. Mehmet Demircioğlu, ayak parmak aralarında mantar olan diyabetlilere, yara açılmasına neden olabileceği için parmak arası terlik giymemeleri önerisinde bulundu.

Demircioğlu yaptığı yazılı açıklamada, sıcak havalarda kronik hastalıkları olan risk gruplarının dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi verdi, diyabet hastalarına önerilerde bulundu. Normalde cilt kan akım hızının dakikada 200-250 ml iken aşırı sıcak ortamda 7-8 kat artabildiğine işaret eden Demircioğlu, kan akımı artışının dolaşım sisteminin ve kalbin iş yükünü artırdığını kaydetti.

Tip1 diyabetin gençlik çağında başladığını söyleyen Dr. Serdar Savaş, "Diyabet, şeker hastası bireylerin birbiriyle evlenmesine bağlı. Eğer evlenen kişilerde yatkınlıklar varsa, sekiz kuşak aktarılabiliyor" diyor.

Diyabet 2020 Vizyon ve Hedefler Projesi Politika Geliştirme Danışmanı ve Genetik Tıp Uzmanı Dr. Serdar Savaş, genetik faktörler ve yaşam tarzının diyabetteki etkisini anlattı.

Diyabette genetik, yaşam üzerinde ne kadar etkili?
Halk arasında şeker hastalığı olarak da bilinen diyabetin iki türü vardır. Bunlardan birincisi Tip1 diyabet olup bu hastalıkta vücut, kan şekerini düşüren insülin hormonunu üretememektedir. Diyabet vakalarının yüzde 5'ini oluşturan Tip1 diyabet, genellikle çocukluk veya gençlik çağında başlar. Bu hastalığın ortaya çıkmasında genetik yatkınlık üzerine bazı enfeksiyonların tetikleyici olduğu düşünülmektedir. Tip2 diyabette ise vücudun insüline karşı direnci nedeniyle kan şekeri yüksektir. Genellikle 40'lı yaşlar ve sonrasında ortaya çıkar. Genetik bir yatkınlık zemini üzerinde olumsuz yaşam tarzı özelliklerinden kaynaklanır. Özellikle Tip2 diyabetin sıklığı tüm dünyada hızla artıyor.

Bilim adamları bebeklerin düşük kilolu doğmasına ve daha sonra şeker hastalığı geliştirmesine genetik bağlantıları buldu.

Uzmanlar, araştırmanın düşük kilolu doğan bebekler ile şeker hastalığı arasındaki genetik bağlantıyı ortaya çıkaran ilk güçlü delil olması bakımından önemli olduğunu belirtti.

İngiltere’deki Oxford Üniversitesinden Mark McCarthy’nin başkanlığında, İngiliz, Hollandalı, Finlandiyalı ve Amerikan bilim adamlarınca yapılan ve Nature Genetics adlı bilimsel dergide yayımlanan araştırma, düşük kilolu doğan bebeklerde şeker hastalığına yakalanma oranlarının neden arttığını açıklamaya da yardımcı olacak.

Op. Dr. Atakan Karaeminoğulları, şeker hastalarında görme kaybı gelişme ihtimalinin normal insanlara oranla 25 kat daha fazla olduğuna dikkat çekerek, "Özellikle 20-65 yaş arasındaki görme kaybının en sık sebeplerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır" dedi.

Son zamanlarda şeker hastalarının artmasıyla ilgili olarak açıklama yapan Op. Dr. Atakan Karaeminoğulları, "Diyabet (şeker hastalığı), vücutta glikoz (şeker) metabolizmasının bozulması sonucu ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Başta göz, böbrekler, kalp ve damar sistemi olmak üzere zamanla bir çok organda hasar meydana getirmektedir. İnsüline bağımlı tip 1 ve insüline bağımlı olmayan tip 2 olmak üzere iki çeşit diyabet türü vardır. Her iki tip diyabette de hasar, kan glikoz seviyelerinin kontrolüne ve diyabetin süresine bağlıdır. Diyabet; gözde katarakt, glokom göz tansiyonu, en önemlisi diyabetik retina hastalığına ve erken teşhis ve tedavisi yapılmadığı takdirde körlüğe kadar gidebilen sonuçlara neden olabilmektedir" dedi.

Türk bilim adamı Salih Şanlıoğlu ve ekibinin, şeker hastalarının birkaç yıl bile olsa insülin enjeksiyonu olmadan yaşamalarına olanak sağlayan “adacık nakli”ni gen tedavisiyle geliştiren ve sıçanlarda bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanmadan başarıya ulaşmasını sağlayan araştırması, ABD'de yayımlanan Human Gene Therapy dergisine kapak oldu.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Gen Tedavi Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Salih Şanlıoğlu ve ekibi, dünyada yaklaşık 250 milyon diyabetli hastanın 25 milyonunu oluşturan insüline bağımlı (Tip 1) diyabet hastasının birkaç yıl da olsa insülin enjeksiyonsuz yaşamalarına olanak sağlayan “adacık nakli”nin, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanmadan başarıya ulaşması için deneysel gen ve hücre tedavi metodu geliştirdi.

İnsüline bağımlı şeker hastaları için ümit vaad eden TÜBİTAK destekli araştırma, ABD'de yayımlanan Human Gene Therapy dergisinin ekim ayı sayısına kapak oldu.

Prof. Dr. Şanlıoğlu, yüksek kan şekeri seviyesini normal düzeye indirmek için insülin bağımlı şeker hastalığının tedavisinde standart rutin uygulama olarak hastalara günlük kan şeker düzeyi takibi ve periyodik insülin enjeksiyonu önerildiğini vurguladı.

Posted by süreyya

DİYABET İLAÇLARI

Tip I diyabeti olan herkesin insülin kullanması gerekir. Bunun nedeni pankreasınızın yeterli miktarda insülin üretmemesidir.

İnsülin reseptörlerinizi açmak ve kandaki şekerin hücrelerinizin içine girip enerji üretmesini sağlamak için daha fazla insüline ihtiyaç vardır.

İnsülin, hap ya da tablet şeklinde kullanılamaz. İnsülin bir enjektörle cilt altına enjekte edilmek üzere sıvı halde bulunmaktadır. İnsülin enjeksiyonu sanıldığı kadar zor değildir. İnsülin iğnesi çok incedir ve enjeksiyon esnasında canınızı yakmaz. Tip I diyabeti olduğunu öğrenen pek çok insan iğneden ve enjeksiyondan korkar ancak kısa zaman sonra kendi kendine insülin enjeksiyonu yapmanın aslında çok kolay ve ağrısız bir işlem olduğu anlaşılır.

Gerçekte problemi yaratan enjeksiyonu yapma düşüncesidir, ancak bir kez öğrendiğinizde bunun bir sorun
olmadığını göreceksiniz. İnsülinin hayat kurtaran bir ilaç olduğunu ve aslında kendinize enjeksiyon yapmakla daha sağlıklı bir yaşam sürmek için gerekli olanı yaptığınızı hatırlamanız bu fikre alışmanızı kolaylaştırabilir.

İNSÜLİN VÜCUTTA NASIL ÇALIŞIR ?

Posted by süreyya

* Diabet diyeti, yeterli ve dengeli beslenme temeline
dayanmaktadır. Size önerilen miktarlardaki yiyecekler
günlük protein, karbonhidrat, yağ ve enerji ihtiyacınızı
karşılayacaktır.

* Bu diyeti uygularken öğün atlamadan, az ve sık yiyerek kan şekerinizin daha kolay kontrol altına alınmasını sağlarsınız. Önerilen menüdeki yiyeceklerin yerlerini az ve sık yemek koşulu ile değiştirebilirsiniz.

* Dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:

Diyetinizi yaparken şeker ve şekerli tatlılar, bal, reçel, pekmez, dondurma, çikolata, pasta, kek, meşrubat gibi şekerli gıdalardan kaçınınız.

Yiyeceklerinizin az yağlı ve sıvı yağ ile pişirilmesine özen gösteriniz. Yağda yapıldığı için kızartmaları yemeyiniz.

Tavuk, balık ve hindi gibi beyaz etleri kırmızı ete tercih ediniz. Etlerin görünür yağlarını çıkarınız.

Çok fazla içeren kaymak, krema gibi besinleri mümkün
olduğu kadar yemeyiniz.

Kepekli ekmek, sebze, meyve ve kuru baklagiller gibi
posadan zengin gıdaları diyetinizde sıkça bulundurunuz.

Alışverişinizde diyet ürünlerini tercih ediniz.

Egzersiz programınız ve diyetle ilgili sorunlarınız için
diyetesyeninize ve doktorunuza başvurunuz.

Posted by süreyya

* Diabet diyeti, yeterli ve dengeli beslenme temeline
dayanmaktadır. Size önerilen miktarlardaki yiyecekler
günlük protein, karbonhidrat, yağ ve enerji ihtiyacınızı
karşılayacaktır.

* Bu diyeti uygularken öğün atlamadan, az ve sık yiyerek kan şekerinizin daha kolay kontrol altına alınmasını sağlarsınız. Önerilen menüdeki yiyeceklerin yerlerini az ve sık yemek koşulu ile değiştirebilirsiniz.

* Dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:

Diyetinizi yaparken şeker ve şekerli tatlılar, bal, reçel, pekmez, dondurma, çikolata, pasta, kek, meşrubat gibi şekerli gıdalardan kaçınınız.

Yiyeceklerinizin az yağlı ve sıvı yağ ile pişirilmesine özen gösteriniz. Yağda yapıldığı için kızartmaları yemeyiniz.

Tavuk, balık ve hindi gibi beyaz etleri kırmızı ete tercih ediniz. Etlerin görünür yağlarını çıkarınız.

Çok fazla içeren kaymak, krema gibi besinleri mümkün
olduğu kadar yemeyiniz.

Kepekli ekmek, sebze, meyve ve kuru baklagiller gibi
posadan zengin gıdaları diyetinizde sıkça bulundurunuz.

Alışverişinizde diyet ürünlerini tercih ediniz.

Egzersiz programınız ve diyetle ilgili sorunlarınız için
diyetesyeninize ve doktorunuza başvurunuz.

Posted by süreyya

* Diabet diyeti, yeterli ve dengeli beslenme temeline
dayanmaktadır. Size önerilen miktarlardaki yiyecekler
günlük protein, karbonhidrat, yağ ve enerji ihtiyacınızı
karşılayacaktır.

* Bu diyeti uygularken öğün atlamadan, az ve sık yiyerek kan şekerinizin daha kolay kontrol altına alınmasını sağlarsınız. Önerilen menüdeki yiyeceklerin yerlerini az ve sık yemek koşulu ile değiştirebilirsiniz.

* Dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:

Diyetinizi yaparken şeker ve şekerli tatlılar, bal, reçel, pekmez, dondurma, çikolata, pasta, kek, meşrubat gibi şekerli gıdalardan kaçınınız.

Yiyeceklerinizin az yağlı ve sıvı yağ ile pişirilmesine özen gösteriniz. Yağda yapıldığı için kızartmaları yemeyiniz.

Tavuk, balık ve hindi gibi beyaz etleri kırmızı ete tercih ediniz. Etlerin görünür yağlarını çıkarınız.

Çok fazla içeren kaymak, krema gibi besinleri mümkün
olduğu kadar yemeyiniz.

Kepekli ekmek, sebze, meyve ve kuru baklagiller gibi
posadan zengin gıdaları diyetinizde sıkça bulundurunuz.

Alışverişinizde diyet ürünlerini tercih ediniz.

Egzersiz programınız ve diyetle ilgili sorunlarınız için
diyetesyeninize ve doktorunuza başvurunuz.

Posted by süreyya

* Diabet diyeti, yeterli ve dengeli beslenme temeline
dayanmaktadır. Size önerilen miktarlardaki yiyecekler
günlük protein, karbonhidrat, yağ ve enerji ihtiyacınızı
karşılayacaktır.

* Bu diyeti uygularken öğün atlamadan, az ve sık yiyerek kan şekerinizin daha kolay kontrol altına alınmasını sağlarsınız. Önerilen menüdeki yiyeceklerin yerlerini az ve sık yemek koşulu ile değiştirebilirsiniz.

* Dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:

Diyetinizi yaparken şeker ve şekerli tatlılar, bal, reçel, pekmez, dondurma, çikolata, pasta, kek, meşrubat gibi şekerli gıdalardan kaçınınız.

Yiyeceklerinizin az yağlı ve sıvı yağ ile pişirilmesine özen gösteriniz. Yağda yapıldığı için kızartmaları yemeyiniz.

Tavuk, balık ve hindi gibi beyaz etleri kırmızı ete tercih ediniz. Etlerin görünür yağlarını çıkarınız.

Çok fazla içeren kaymak, krema gibi besinleri mümkün
olduğu kadar yemeyiniz.

Kepekli ekmek, sebze, meyve ve kuru baklagiller gibi
posadan zengin gıdaları diyetinizde sıkça bulundurunuz.

Alışverişinizde diyet ürünlerini tercih ediniz.

Egzersiz programınız ve diyetle ilgili sorunlarınız için
diyetesyeninize ve doktorunuza başvurunuz.

Posted by süreyya

* Diabet diyeti, yeterli ve dengeli beslenme temeline
dayanmaktadır. Size önerilen miktarlardaki yiyecekler
günlük protein, karbonhidrat, yağ ve enerji ihtiyacınızı
karşılayacaktır.

* Bu diyeti uygularken öğün atlamadan, az ve sık yiyerek kan şekerinizin daha kolay kontrol altına alınmasını sağlarsınız. Önerilen menüdeki yiyeceklerin yerlerini az ve sık yemek koşulu ile değiştirebilirsiniz.

* Dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:

Diyetinizi yaparken şeker ve şekerli tatlılar, bal, reçel, pekmez, dondurma, çikolata, pasta, kek, meşrubat gibi şekerli gıdalardan kaçınınız.

Yiyeceklerinizin az yağlı ve sıvı yağ ile pişirilmesine özen gösteriniz. Yağda yapıldığı için kızartmaları yemeyiniz.

Tavuk, balık ve hindi gibi beyaz etleri kırmızı ete tercih ediniz. Etlerin görünür yağlarını çıkarınız.

Çok fazla içeren kaymak, krema gibi besinleri mümkün
olduğu kadar yemeyiniz.

Kepekli ekmek, sebze, meyve ve kuru baklagiller gibi
posadan zengin gıdaları diyetinizde sıkça bulundurunuz.

Alışverişinizde diyet ürünlerini tercih ediniz.

Egzersiz programınız ve diyetle ilgili sorunlarınız için
diyetesyeninize ve doktorunuza başvurunuz.

Posted by süreyya

Eğer şeker hastasıysanız, ayak sorunları yönünden özel risk taşımaktasınız. şeker hastası olmayanlarda nadiren sorun yaratan yaralar, deride su toplanması, nasır ve diğer durumlar, şeker hastalarında hızla ciddi tıbbi sorunların oluşmasına yol açabilir. Sonuçta enfeksiyon ya da kangren gelişebilir ve ağır yakalarda ayak ya da bacağın kesilmesi gerekebilir.

Aşağıda genel hatlarıyla anlatılan muhtemel komplikasyonların belirtileri konusunda uyanık olun ve bunlardan biri ortaya çıkarsa hemen doktorunuza başvurun. Bununla birlikte, insüline bağımlı şeker hastalığının ilk on yılında ayak sorunlarının ortaya çıkma olasılığı düşüktür.

Dolaşım Bozulduğu

Uzun süredir şeker hastası olanlarda sık olarak bacağın küçük kan damarlarında dolaşım sorunları ortaya çıkar. Bu eğilim, 40 yaşın üstündeki şeker hastalarında kangren görülme sıklığının neden normal

nüfustan çok daha fazla olduğunu açıklamaya yardımcı olur.

Dolaşım azalması ayaklarda soğumaya ve mordan koyu kırmızıya kadar değişen bir renk değişikliğine neden olabilir.

Diabetik Nöropati

Posted by süreyya

Şeker hastalığı (diabet) nedir?

Diyabet kronik, pankreasın yetersiz veya hiç insülin üretmemesine bağlı, şeker yüksekliğiyle seyreden bir hastalıktır. İnsülin, şekerin enerji olarak kullanılabilmesi için hücreye girmesini sağlamakta gerekli bir hormondur. İnsülin miktarının veya etkinliğinin azalmasına bağlı olarak kan şekeri yükselir.

(Hiperglisemi) Bu durum uzun dönemde birçok doku ve organlarda hasara yol açar. Diyabetin iki önemli ve belirgin tipi vardır:

Tip 1 diyabet
Tip 1 diyabet otoimmün mekanizmalara bağlı olarak insülinin pankreasta hiç üretilmediği ya da çok az üretildiği tiptir. İnsülin vücutta hiç bulunmadığından, diyabet ancak insülin enjeksiyonu veya pompayla tedavi edilebilir. Ayrıca tip 1 diyabete juvenil diyabet de denir. Genellikle çocuk yada genç erişkin çağda ortaya çıkar.

Tip 2 diyabet

Posted by süreyya

Şeker hastalığı (Diabetes Mellitus), vücudumuzda insülin hormonunun hiç üretilememesine, vücudun ihtiyacını karşılayacak kadar üretilememesi, ya da üretilen insülinin yeterince etki gösterememesine bağlı olarak ortaya çıkar.

Diabet ( şeker hastalığı) kronik bir hastalık olup hayat boyu tedavi gerektirir. En basit teşhis bir damla kan ile yapılabilen açlık kan şekeri ölçümüdür.

Aşağıdakilerden en az bir tanesi varsa şeker hastalığı(Diabetes Mellitus) teşhisi konulur.

Açlık kan şekeri 126 mg/dl veya üzerinde ise,

Herhangi bir saatte bakılan kan şekeri 200 mg/dl veya daha fazla ve beraberinde çok su içme, çok idrara çıkma veya açıklanamayan kilo kaybı varsa,

75 gr glukoz içerek yapılan şeker yüklemesinden iki saat sonra kan şekeri 200 mg/dl veya daha fazla ise .

Kan şekeri yükselmesinin belirtileri nelerdir?

Her zamankinden daha fazla susama ve su içme,
Her zamankinden daha fazla acıkma ve yemek yeme,
Çok sık idrar yapma,
Gece sık olarak idrar yapmak için uykudan uyanma,
Cildinizde kuruma,
Halsizlik, yorgunluk,
Bulanık görme,
Yaraların geç iyileşmesi,

Posted by Nevbahar

Dişhekimi Mehtap Uysal, ağız kokusu konusunda en çok merak edilen soruları cevapladı. Uysal'ın açıklamalarına göre ağız kokusu, ağız içi ve ağız dışı kaynaklı iki sebepten kaynaklanıyor. Ağız içi sebepler başlıca dil üzerinde biriken bakteriler, diş eti ve diş destek dokularının iltihabı, diş çürükleridir. Ağız dışı sebepler ise uzun süre devam eden kulak burun boğaz enfeksiyonları (sinüzit, bademcik iltihabı), sindirim sistemi hastalıkları (mide ülseri), karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği ve şeker hastalığı gibi hastalıklardır. Kokuyu gidermek için ilk önce sorunun nedeni bulunmalı.

Ağız kaynaklı ise ağız hijyeninin üst seviyeye çıkarılması gerekiyor; diş ve dişetlerinin günde en az iki kez fırçalanması. Dil üzerindeki bakterilerin fırçalanması, diş hekimi tarafından diş ve dişeti tedavilerinin yapılması, özel gargaralar yapılması gerekiyor.

Posted by asya

Diabet vücutta glükoz metobolizmasının bozulması sonucu ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Glükozu vücut tarafından kullanılabilir hale getirmeye yerayan insulin hormonu, pankreasta bulunan beta hücrelerinin tahribatı sonucunda daha az salgılanmaya başlar. İnsülinin hücrelerce kullanımı bozulduğundan kanda dolaşan glükoz hücrelerce kullanılamaz duruma gelir. Hücreler glükoz emilimini yapamaz ve kanda glükoz seviyesi yükselir.Bunu sonucunda; vücut damarlarında bozukluklar başlar. Başta göz, böbrekler, kalp ve damar sistemi olmak üzere organda hasarlar gelişebilir.

Iki tip diabet vardır: İnsüline bağımlı (Tip 1), ve insüline bağımlı olmayan (tip 2). Her iki tip diabette de hasar, kan glükoz seviyelerinin kontrolüne ve diabetin süresine bağlıdır.

DİABETTE GÖZ

Posted by asya

Şeker Hastalığının (Diabet) Göze Etkileri Nelerdir?

Diabetes Mellitus vücudun şekeri kullanma ve depolama yeteneğinin bozulduğu bir durumdur. Artmış kan şeker düzeyi, aşırı susama , acıkma, idrara fazla çıkma, vücuttaki kan damarlarındaki değişikliklerle karakterize bir hastalıktır. Diabet göze katarakt, glokomun yanında retinadaki kan damarlarının hasar görmesiyle de zarar vermektedir.

Diabetik retinopati nedir?

Gözün ışığı algılanmasını sağlayan retina isimli sinir tabakasının kan damarlarındaki değişikliklerle karakterize bir hastalıktır. Hasarlanmış kan damarları sıvı ve kan sızmasına neden olarak sert fırçamsı dallar ve sert skar dokuları oluşmasına, bunlarda retinanın beyine bozulmuş şekiller göndermesine neden olur.

Hastanın diabetik retinopati geliştirme riski zamanla artmaktadır. 15 yıllık diabeti olan birinde retinopati gelişme riski %80 oranında bulunmaktadır. Çocuklarda oluşan diabette retinopati daha küçük yaşlarda başlar. Tedavi edilmeyen diabet hastaları normal bir insana göre 25 kat daha fazla körlük riski bulunmaktadır.

Nedeni ve belirtileri nelerdir?

Posted by Arif

Her yıl tüm dünyada binlerce diyabetik kadın problemsiz bir gebelik geçirerek sağlıklı bir bebek sahibi olmaktadır.

Bu bölüm, kendinize nasıl bakmanız gerektiği konusunda bazı tavsiyelerde bulunmak ve aklınıza gelebilecek bir takım soruları yanıtlamak amacıyla hazırlanmıştır.

GEBE KALMADAN ÖNCE

Eğer bir bebek sahibi olmayı düşünüyorsanız, doktorunuza bundan söz edin. Önceden düşünmek başarılı bir gebelik için son derece önemlidir. Bunun nedeni, gebeliğin ilk haftalarında, henüz gebe olduğunuzu farketmemişken, kan şekeri düzeyinizin bebek gelişimini etkileyebilmesidir.

Gebelik planlayan tüm diyabetik kadınlar için önem taşıyan diğer bir nokta da, diyabetlerini kontrol altında tutmak için tablet değil, insülin kullanmalarıdır.

Normalde bazı diyabet tiplerinin tedavisinde kullanılan bu tabletler bebeğe zarar verebilmektedir ve
gebelikte kesinlikle kullanılmamalıdır.

Doktorunuz, diyabetinizin uygun şekilde kontrol edildiğinden emin olmak için kan şekeri düzeylerinizi ölçmenizi önerebilir. Bunu yapmalısınız, böylece doktorunuz tedavinin etkili olduğunu izleyebilecek ve bu ölçümler hem sizin hem de bebeğiniz için yarar sağlayacaktır.

Posted by Arif

Evet. Kan şekerinin normale göre daha düşük olması haline tıp dilinde Hipoglisemi adı verilir.

Gereğinden fazla insülin almanız, yanlış bir zamanda yemek yemeniz, yemeniz gereken öğünü atlamanız ya da normalden fazla egzersiz yapmanız kan şekerinizin normal değerlerin altına düşmesine neden olabilir.
Eğer kan şekeriniz çok düşükse,

• Titrersiniz
• Terlersiniz
• Yorgunluk hissedersiniz
• Açlık hissedesiniz
• Dikkatiniz dağılır
• Bulanık görürsünüz
• Başınız ağrır
• Sinirli olursunuz

Hmene bütün hastalar kan şekerinin düşmekte olduğunu farkeder ama bazen bu, herhangi bir semptom vermeksizin, birdenbire gelişebilir. Böyle bir olasılık nedeniyle, diyabeti olan bütün hastalar, kendilerindeki bu sağlık sorununu bildiren ve her zaman yanlarında bulunacak bir tanıtım kartı taşımak durumundadır.

Bayılmış veya konuşamıyacak durumda olduğunuzda bu tanıtım kartı size yardıma koşan insanlar sorunun ne olduğunu anlatacak ve ihtiyaç duyduğunuz tedaviye daha çabuk kavuşmanıza yardım edecektir.

Cüzdanınızda taşınan bu tanıtım kartında adınızın, telefonunuzun ve doktorunuzun telefonunun yazılacağı yerler vardır.


Son yorumlar